Eş Başkanlar Heyeti Toplantısı

ANKARA - Eş Başkanlar Heyetince parlamentonun yeni dönemde demokratik çözüm, müzakere ve diyaloğu esas alan bir inisiyatif geliştirmesi gerektiği ifade edildi.

Seçim sonuçlarını değerlendirmek üzere dün HDP, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eş başkanlarının katılımıyla bir toplantı gerçekleştirildi.

Toplantının ardından eş başkanların imzasıyla yapılan açıklamada, seçim sonuçlarının hayırlı olması temennisinde bulunularak, sandığa giderek iradesini ortaya koyan herkese teşekkür edildi.

Açıklamada, 7 Haziran seçim sonuçlarının, "büyük baskı ve zulme rağmen ortaya çıkarılmış önemli bir halk iradesi olduğu" ifadesine yer verilen açıklamada, "AK Parti'nin, tek başına iktidarı ve başkanlık hevesleri için ülkenin kan gölüne çevrildiği, HDP'ye dönük hükümet merkezli saldırılar, katliamlar ve basın ambargoları gerçekleştirildiği, HDP'nin seçim kampanyası yürütemeyecek şekilde canlı bombaların HDP eş başkanlarının ve milletvekili adaylarının peşine salındığı, ülkede olağanüstü bir güvenlik korkusu yaratılarak seçmenin adeta teslim alınmaya çalışıldığı" öne sürüldü.

AK Parti'nin seçim kampanyasında, devletin ve örtülü ödeneğin imkanlarını kullandığı savunulan açıklamada, "gerçek halk iradesinin oluşmaması için "kısa süreli ani şok stratejisi uygulayarak sonuca gidildiği" iddia edildi.

Açıklamada, "Hiç şüphe yok ki bu seçimin sonuçlarına dayanarak Türkiye halklarının katliam, savaş, zulüm, hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık politikalarına onay verdiğini asla kabul etmeyeceğiz. AKP'nin açık/gizli ajandasındaki hiçbir gerici politikasına toplum onay vermemiştir" görüşüne yer verildi.

HDP'nin dik duruşuyla  barajı aşmayı ve parlamentonun üçüncü büyük grubu olmayı başardığı ve kadınların Meclis'teki temsiliyetinden vazgeçmediği ifade edilen açıklamada, şu görüşler savunuldu:

"MHP-AKP gizli ittifak ve işbirliğinin temel hedefi, HDP'yi baraj altında bırakarak güçlü bir AKP hükümeti kurdurmaktı. Ancak MHP'nin bu ucuz oyunu, HDP'nin barajı aşmasıyla birlikte tam bir fiyasko ile sonuçlanmış, MHP tam bir hezimet yaşayarak, yok saydığı HDP'nin çok altında bir temsiliyetle parlamentoya girmiştir. Bu noktadan sonra bizlere ve tüm demokrasi güçlerine düşen şey, güçlü bir demokrasi bloku oluşturarak parlamento içinde ve dışında mücadeleyi yükseltmek olmalıdır."

- Çözüm Süreci'nde "ortak komisyon" talebi

Yeni dönem parlamentosunun, Kürt sorunu başta olmak üzere demokratik çözüm, müzakere ve diyaloğu esas alan bir inisiyatif geliştirmesi gerektiği belirtilen açıklamada, "Çözüm Süreci sadece AKP'nin insafına terk edilemez. Parlamentoda kurulacak ortak bir komisyon, Çözüm Süreci'nin resmi muhatabı olarak öne çıkmalı ve savaşı durduracak bir demokrasi programı ile toplumun barış beklentisine cevap vermelidir. AKP, böylesi bir çözüm iradesine saygı duyarak barış sürecine geri dönmeyi ve yeni mekanizmalar ile birlikte Çözüm Süreci'ni parlamento zeminine emanet etmeyi kabul ederse bizler de bu yaklaşıma saygı duyacağız" açıklamasında bulunuldu.

Açıklamada, "Çözüm Süreci'nde, Abdullah Öcalan'ın yeniden ve daha etkili bir şekilde rolünü oynayabileceği koşulların da yaratılarak parlamentonun sürecin merkezi haline getirilebileceği" görüşüne yer verildi.

- "Demokratik, sivil, özgürlükçü bir anayasa"

Demokratik, sivil, özgürlükçü bir anayasa ile ülkenin kurumsal ve köklü demokrasi yolunda çok önemli adımları bu dönemde atabileceği belirtilen açıklamada, "Güvenlikçi politikalar derhal terk edilerek uzlaşma ve ortak akıl çerçevesinde hep birlikte geleceğin Türkiye'si adım adım inşa edilebilir. Olumlu bir yaklaşım geliştirilmesi halinde bizler her türlü doğru adımı birlikte atmaya hazır olduğumuzun bilinmesini isteriz" ifadesi kullanıldı.

Kutuplaşma, gerilim ve kamplaşmaya son verecek dil ve üslup kullanılması gerektiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Cumhuriyet Halk Partisinin de ana muhalefet partisi olarak, bu tarihi günlerde, barış ve demokrasi adına üzerine düşen sorumluluğu cesaretle yerine getireceğini umuyoruz. Sorunlarımızın çözümünde parlamento içi ve dışı bütün demokrasi güçlerinin birlikte hareket ederek Meclis'i çözümün odağı haline getirebileceğine inanıyoruz. AKP'nin de bütün bu olup bitenlerden doğru sonuçlar çıkararak sağduyu ile hareket etmesini temenni ediyoruz.

Hiçbir dayatma politikasına, savaş ve katliam politikasına onurlu tek bir yurttaşın boyun eğmediğinin ve eğmeyeceğinin görülmüş olduğunu umuyoruz. İçeride ve dışarıda savaşı büyütecek her türlü karardan dönülmesini ve uçurumun kıyısına gelmiş bu anlayışta daha fazla ısrar edilmemesi çağrısını yapıyoruz. Yeni dönem parlamentosunun iradesini ortaya koyarak çözüm gücü haline gelebilmesi için bütün güçlere buna fırsat sunabilecekleri bir pozisyonda kalmaları çağrısı yapıyoruz. Bu çerçevede, KCK'nin ilan ettiği tek taraflı ateşkesin sürdürülmesi, hükümetin de bütün askeri ve polisiye operasyonları durdurarak ateşkesin karşılıklı hale gelmesi için irade ortaya koymasını bekliyoruz."

Kaynak: AA