'Global İlaç Ve Biyoteknoloji Konferansı'
LONDRA - Financial Times (FT) Farmasötik Sektör Yetkilisi Andrew Ward, hastalığın başlamadan, yayılmadan önceki tedbirlere ilişkin çabaların, sürdürülebilir sağlık için daha önemli bir boyut teşkil ettiğini belirterek, "Sağlık sektörü için tüm sistem hastalığı tedavi etmek üzere kurulmuş. Hastaneler kaynakların büyük kısmını büyük ölçüde kronik hastalıklara bakmak üzere ayırıyor. Demek ki bizim bu önleyici yaklaşımı daha fazla geliştirmemiz lazım" dedi.
FT ev sahipliğinde "Hastaları Yeniliklerle Buluşturmak, Yeni Yaklaşımlar, Modeller ve Zorluklar" temasıyla Londra'da düzenlenen "Global İlaç ve Biyoteknoloji Konferansı"nda hastayla ilgili sonuçların ve gerçek yeniliklerin önem kazanmasıyla gündeme gelen yeni stratejik gelişmeler masaya yatırıldı.
Ward, etkinliğin bu bağlamda en önemli gündem maddesini oluşturan ve Türkiye'de Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Sağlık, Kalkınma ve Maliye bakanlıkları ile Sosyal Güvenlik Kurumu, Sağlıkta Kalite İyileştirme, Artritle Yaşam dernekleri ve AbbVie tarafından desteklenen "Sürdürülebilir Sağlık için Çözüm Arayışı Kronik Hastalıklarda Sürdürülebilir Uygulamalar Projesi"ne ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Projenin yaklaşık 30 ülkede pilot olarak üç yıldır uygulandığını dile getiren Ward, tıpta çok ciddi gelişmeler olduğunu, özellikle de ekonomik ve sosyal kayıplara yol açan ciddi hastalıklara ilişkin yeni tedavi imkanlarının ortaya çıkarıldığını söyledi.
Bütün bu yeni sağlık çözümlerinin nüfusun hızla arttığı, yaşam süresinin uzadığı, özellikle ekonomik bazı sıkıntıların da yaşandığı bir dönemde gündeme geldiğini aktaran Ward, "Bu etkenler çerçevesinde sağlık bakımı açısından finansman daha da zorlaşıyor. Bu tablonun içinde, büyük gelişmeler nasıl değerlendirilecek, önümüzdeki süreçte bakmamız gereken durum budur" dedi.
Konferansın hedefinin sağlık yürütücüleri, hükümet temsilcileri başta olmak üzere sağlık sistemi içerisinde yer alan paydaşları bir araya getirmek olduğunu dile getiren Ward, "Amacımız, konunun paydaşlarının yeni gelişmeleri, toplumları mali çöküntüye uğratmadan halka nasıl ulaştırabileceğine dair fikir alışverişinde bulunabilmelerini sağlamaktır" ifadesini kullandı.
Andrew Ward, şöyle devam etti:
"Böylece her bir endüstri temsilcisi buradan kendi üzerine düşeni alıp çıkabilecek. Bu kapsamda küresel gündemde önemli bir yer tutan sürdürülebilir sağlık projesinin iki önemli boyutu var. Birincisi bir kere insanlar hastalandıktan sonra onun tedavi edilmesidir. Görüyoruz ki bütün sağlık sistemi ve onunla bağlantılı sektörler hepsi gelen, var olan hastalıkla baş etmek üzere örgütlenmiş. İkinci boyutu aslında bundan çok daha önemli. Hastalık başlamadan ya da yayılmadan, büyük bir faktör haline dönüşmeden önceki önleyici tedbirlere ilişkin çabalar, sürdürülebilir sağlık için daha önemli bir boyut teşkil ediyor. Sağlık sektörü için tüm sistem hastalığı tedavi etmek üzere kurulmuş. Hastaneler kaynakların büyük kısmını büyük ölçüde kronik hastalıklara bakmak üzere ayırıyor. Demek ki bizim bu önleyici yaklaşımı daha fazla geliştirmemiz lazım. Çok fazla teşvik edici yöntem ve modellere sahip değiliz. Bununla ilgili modellemeler geliştirmesi lazım. Özellikle de ilaç üreten ya da geliştiren şirketler için de anlamlı teşvikler olması lazım ki gerçekçi bir şekilde oraya yönelebilsinler."
Kaynak: AA
Ward, etkinliğin bu bağlamda en önemli gündem maddesini oluşturan ve Türkiye'de Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Sağlık, Kalkınma ve Maliye bakanlıkları ile Sosyal Güvenlik Kurumu, Sağlıkta Kalite İyileştirme, Artritle Yaşam dernekleri ve AbbVie tarafından desteklenen "Sürdürülebilir Sağlık için Çözüm Arayışı Kronik Hastalıklarda Sürdürülebilir Uygulamalar Projesi"ne ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Projenin yaklaşık 30 ülkede pilot olarak üç yıldır uygulandığını dile getiren Ward, tıpta çok ciddi gelişmeler olduğunu, özellikle de ekonomik ve sosyal kayıplara yol açan ciddi hastalıklara ilişkin yeni tedavi imkanlarının ortaya çıkarıldığını söyledi.
Bütün bu yeni sağlık çözümlerinin nüfusun hızla arttığı, yaşam süresinin uzadığı, özellikle ekonomik bazı sıkıntıların da yaşandığı bir dönemde gündeme geldiğini aktaran Ward, "Bu etkenler çerçevesinde sağlık bakımı açısından finansman daha da zorlaşıyor. Bu tablonun içinde, büyük gelişmeler nasıl değerlendirilecek, önümüzdeki süreçte bakmamız gereken durum budur" dedi.
Konferansın hedefinin sağlık yürütücüleri, hükümet temsilcileri başta olmak üzere sağlık sistemi içerisinde yer alan paydaşları bir araya getirmek olduğunu dile getiren Ward, "Amacımız, konunun paydaşlarının yeni gelişmeleri, toplumları mali çöküntüye uğratmadan halka nasıl ulaştırabileceğine dair fikir alışverişinde bulunabilmelerini sağlamaktır" ifadesini kullandı.
Andrew Ward, şöyle devam etti:
"Böylece her bir endüstri temsilcisi buradan kendi üzerine düşeni alıp çıkabilecek. Bu kapsamda küresel gündemde önemli bir yer tutan sürdürülebilir sağlık projesinin iki önemli boyutu var. Birincisi bir kere insanlar hastalandıktan sonra onun tedavi edilmesidir. Görüyoruz ki bütün sağlık sistemi ve onunla bağlantılı sektörler hepsi gelen, var olan hastalıkla baş etmek üzere örgütlenmiş. İkinci boyutu aslında bundan çok daha önemli. Hastalık başlamadan ya da yayılmadan, büyük bir faktör haline dönüşmeden önceki önleyici tedbirlere ilişkin çabalar, sürdürülebilir sağlık için daha önemli bir boyut teşkil ediyor. Sağlık sektörü için tüm sistem hastalığı tedavi etmek üzere kurulmuş. Hastaneler kaynakların büyük kısmını büyük ölçüde kronik hastalıklara bakmak üzere ayırıyor. Demek ki bizim bu önleyici yaklaşımı daha fazla geliştirmemiz lazım. Çok fazla teşvik edici yöntem ve modellere sahip değiliz. Bununla ilgili modellemeler geliştirmesi lazım. Özellikle de ilaç üreten ya da geliştiren şirketler için de anlamlı teşvikler olması lazım ki gerçekçi bir şekilde oraya yönelebilsinler."