Turquality Destek Programı

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Turquality destek programına ilişkin, "Program kapsamında inanılmaz destekler veriyoruz, mesela 1 tane markanın almış olduğu toplam destek 50 milyon doların üzerinde, bu hatırı sayılır bir destek" dedi.

Turquality destek programı kapsamındaki firmaların yöneticileri için Koç, Sabancı, Bilkent ve İstanbul Üniversiteleri iş birliğiyle özel olarak geliştirilen "Yönetici Geliştirme Programı"nın 12'inci dönemi tamamlandı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin katıldığı etkinlikle 122 yöneticiye sertifikaları teslim edildi.

Bakan Zeybekci, "Turquality Yönetici Geliştirme Programı 13'üncü Dönem Açılış, 12'inci Dönem Sertifika Töreni"nin açılışında yaptığı konuşmaya, Sabancı Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sondan Durukanoğlu Feyiz'in konuşması sırasında kendi boyuna ilişkin yaptığı "kısa" yorumuna esprili bir yanıt vererek başladı.

"Hocam sizin boyunuzda değil kürsüde sıkıntı var" diyen Zeybekci, TBMM'de konuşma yapılan kürsüye atıfta bulunarak, oradaki kürsünün kısalığından dolayı vekillerin eğilerek konuşmak zorunda kaldığını, ayarlanabilir bir şey olmasının inovasyon anlamına geleceğini kaydetti.

Zeybekci, konuşmasında marka olmanın önemine değinerek, şunları söyledi:

"Marka olmak bir ülke için son derece önemli. Bir ülkenin her anlamda, her alanda, her yerde topyekun marka olması lazım. Sevgide, saygıda, demokraside, insan haklarında, tarihte, kültürde her alanda marka olmak gerek. Ondan sonra o ülkeden markalar çıkmaya başlar. Türkiye olarak hedefimiz belli, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak hatta onun daha da ilerisine gitmek. Türkiye bugüne kadar inanılmaz başarılara imza attı, inanılmaz mesafe katetti. Ve biz bunu fasoncu ülke olarak yaptık."

Program kapsamında desteklenen marka sayısını olabildiğince artırmak istediklerini ifade eden ve bu konuda yaptıkları çalışmalardan bahseden Zeybekci, "İnanılmaz destekler veriyoruz, mesela 1 tane markanın almış olduğu toplam destek 50 milyon doların üzerinde, bu hatırı sayılır bir destek. Türkiye olarak yapmamız gereken doğrunun bu olduğuna inandığımız için bunu yapıyoruz" dedi.

Ekonomi Bakanı Zeybekci, bugüne kadar nasıl ki Türkiye'nin tüketim alışkanlıklarını başka ülkeler belirlediyse, Türkiye'nin de kültür coğrafyası başta olmak üzere bunu başarabileceğinin altını çizerek, ülkenin kültür coğrafyasında bu anlamda avantaj sağlamaya başladığını aktardı.

Türkiye'nin 5 yılda ihracat kilogram fiyatını yaklaşık yüzde 40 artırarak 1,66 dolara getirdiğini anımsatan ve bu rakamın en kısa zamanda 2-2,5 doların üzerine çıkarılması gerektiğinin altını çizen Bakan Zeybekci, Türkiye'nin son 13 yılda ortalama eğitim süresini 4 yıldan 7,5 yıla çıkardığını dile getirdi.

Bu kapsamda diğer ülkeler göz önüne alındığında Türkiye'nin daha alacağı yol olduğunu vurgulayan Zeybekci, Türkiye'nin dünyada ortalama yaşam süresini en hızlı artıran ülke olduğunu söyledi.

- "Başka Türkiye yok, tek Türkiye var"

Nihat Zeybekci, çalışma kapsamında özel sektörün üniversitelerle iş birliği yapmasının önemini işaret ederek, şöyle konuştu:

"Program kapsamında Türkiye'nin başka yerlerindeki üniversitelerle de iş birliği yapalım ve bunu oralara da yayalım. En önemli sıkıntılarımızdan biri de, Ekonomi Bakanlığı olarak verdiğimiz destekleri tam olarak anlatamıyoruz. Ben Bakanlıktaki bütün arkadaşlara '81 ili gezip verdiğimiz destekleri anlatın' dedim, anlattılar, farkındalık henüz yok. Bakın şu an Ekonomi Bakanlığı, yani hükümetimizin Türkiye'de yüksek teknoloji ihracatına verdiği destek 3 milyar dolar. Kullanılıyor mu? Hayır.

Tabi kullanılmamasının altında başka bir sebep de var. Türkiye'nin şu an toplam ihracatının içindeki yüksek teknolojinin payını ayıp olmasın diye yüzde 4 diye söylüyorum. Kore yüzde 25, Japonya, Almanya yüzde 39-40. Eğer hedef 2023 diyorsak, eğer hedef Gazi Mustafa Kemal'in gösterdiği muasır medeniyet diyorsak bu eksiklerimizi tamamlamadan fasoncu ülke olmaktan kurtulamayız."

Türkiye'nin fasoncu ülke olmaktan kurtulmadığı sürece başına gelmeyenin kalmayacağını vurgulayan Zeybekci, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Bu vesileyle cumartesi günü Türkiye'nin kalbine, kimliğine, hepimizin en değerli vatanına, milletine, devletine, ciğerine, kalbine yapılan bu saldırıyı burada şiddetle, nefretle kınıyorum. Biz bir an önce kalkınmak, taşıdığımız o Türkiye Cumhuriyeti kimliğini ve pasaportunu bu coğrafyada yaşayan 1 milyar insanın sahip olmak için rüyalarına girecek olan kimlik ve pasaport haline getirmemiz lazım ki bu belalardan kurtulalım.

Bu melun saldırılara karşı da en önemli ilacımız, birliğimiz, beraberliğimiz ve kardeşliğimiz. Başka Türkiye yok, tek Türkiye var. Buna hep beraber sahip çıkacağız, sahip çıkmak da sözle olmaz."

-"Türkiye 668 milyar dolarlık marka değeri ile dünyanın en değerli 19'uncu ülke markası oldu"

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi de konuşmasına ihracatçılara verdiği destekten dolayı Ekonomi Bakanı Zeybekci'ye teşekkür ederek başladı.

Turquality kapsamında 108 firmanın 119 markasını, Marka Destek Programı kapsamında 61 firmanın 62 markasını desteklediklerini belirten Büyükekşi, "2023’e giderken bu çıtayı daha da yukarı taşımak istiyoruz. 2023 yılına kadar Turquality kapsamında 125 firmayı, marka destek programı kapsamında 50 firmayı desteklemeyi hedefliyoruz" dedi.

Mehmet Büyükekşi, katma değerli ihracat artışı için "İnovasyon, Ar-Ge, tasarım ve marka"nın önemine işaret ederek, bu kavramların hepsinin odak noktasında yetişmiş insan gücünün yer aldığını, bu olmadan bu kavramların hayata geçirilmesinin mümkün olmadığını aktardı.

Türkiye'nin yetişmiş insan gücü açısından son derece büyük bir potansiyele sahip olduğunu dile getiren Büyükekşi, "Ancak bu potansiyeli ne yazık ki iyi kullanamıyoruz" ifadesini kullandı.

Büyükekşi bu kapsamda Turquality programını hayata geçirdiklerine dikkati çekerek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Turquality, firmalara yönelik bir program. Firmalarımızın markalaşmasını teşvik ediyor. Bir de ülkemizin markalaşma süreci var. Biz bu sürece de büyük önem veriyoruz. Bu doğrultuda yeni bir Türkiye markası ve sloganı çalışması yürütüyoruz. 2023 hedeflerimize, yeni Türkiye markasının ve logosunun da, son derece önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.

Diğer taraftan Brand Finance'ın yayınladığı Ulusal Marka Endeksi raporuna göre, Türkiye 668 milyar dolarlık marka değeri ile dünyanın en değerli 19'uncu ülke markası oldu. Türkiye'nin En Değerli Markaları araştırmasının sonucuna göre bu sene, en büyük 100 Türk markasının toplam değeri 34 milyar doları aştı.

Akbank 2,5 milyar dolarla ilk sırada yer alırken, onu Türk Telekom ve Türkiye İş Bankası takip etti. Türkiye'nin son dönemde hızla artan marka değerini yeni sloganımızla ve Turquality gibi marka gelişim programları ile daha da yukarılara taşıyacağımıza inanıyoruz."

Programa, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Koç Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Umran İnan, Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kürşat Aydoğan ile Ekonomi Bakanlığı yetkilileri, akademisyenler ve program kapsamındaki firmaların üst düzey yöneticileri katıldı.

Toplantıda verilen bilgiye göre, programın 12'inci dönemiyle setifika sahibi yönetici sayısı 820'ye ulaştı.

Destek kapsamında bulunan firma sayısının çoğalması ve programın bilinirliğinin artmasıyla oluşan yoğun talep sonucunda, önceki dönemlerde Koç ve Sabancı Üniversiteleri'nde gerçekleştirilen program 12'inci dönem itibariyle genişletilerek, İstanbul ve Bilkent Üniversiteleri'nde de yürütüldü.

Programın 13'üncü döneminin de aynı şekilde dört üniversitede gerçekleştirileceği bildirildi.

Kaynak: AA