Kış aylarında kilo vermek zorlaşıyor
Diyetisyen Mustafa Tilekli, kış aylarında günlerin kısalmasıyla birlikte evde geçirilen vakitlerin artması ve buna bağlı olarak daha fazla gıda tüketimine eğilim gösterilmesi, soğuk havalarda yapılan egzersizin azaltılması ve mevsim geçişlerine bağlı olarak açılan iştahın kontrol edilememesi gibi sebeplerle alınan kilolarda artış veya verilen kilolarda bir yavaşlama olduğunu söyledi.
Kilo vermenin olmazsa olmazlarından olan motivasyonda kış aylarında bir düşüş gösterdiğini belirten Özel FBM Tıp Merkezi Estetik Kliniği Diyetisyeni Mustafa Tilekli, “Özellikle kalın giysilerin giyinmeye başlanmasıyla kişi kilolarını daha rahat saklayabilmekte ve kilo verme sürecini erteleyebilmektedir. Bunlarla birlikte bu aylarda grip nezle gibi rahatsızlıkların artmasıyla kişinin zayıflama diyetine uyması daha da zorlaşmaktadır. Fazla kilo başlı başına bir sağlık problemi olmakla birlikte bu aylarda önceliğimiz bağışıklık sistemimizin güçlü kalmasını sağlamak olmalıdır. Yetersiz vitamin ve mineral içerikli beslenme sonucunda zaten kilo vermek yavaşlayacak ve duracaktır. Zayıf düşen bağışıklık sistemi beraberinde metabolizmanın da yavaşlamasına sebep olacaktır” dedi.
Kış aylarında hem hastalıklardan korunup bağışıklık sistemini güçlendirmek hem de diyetleri tam anlamıyla sürdürüp kilo vermeye devam etmek için yapılması gereken önemli adımların olduğunu ifade eden Tilekli, “Bu aylarda güneş ışınlarından daha az faydalandığımız için D vitamini eksikliği ve buna bağlı olarak metabolizmanın yavaşlaması gözlenmektedir. Doktor ve diyetisyen tavsiyesiyle bu dönemlerde D vitamini takviyesi kullanılabilir. Yapılan egzersizlerin azalması ve hareket kısıtlılığına bağlı olarak harcanan enerjide azalmaktadır. Basit karbonhidrat tüketimi mümkün olduğunca azaltılmalı veya tamamen çıkarılmalıdır. Dışarıda spor yapmak mümkün olmadığı durumlarda gerekirse spor salonları gerekirse evde mutlaka her gün en az 40 dakika egzersiz yapılmalıdır. Ayrıca soğuk havaların oksijen oranının da daha fazla olduğunu ve bu havalarda yapılan egzersizlerin yağ yakımına daha fazla yardımcı olduğu unutulmamalıdır. E vitamini de bağışıklık sisteminin güçlenmesinde çok etkili rol almaktadır. E vitamini aynı zamanda A vitaminin de bozulmasını engellemektedir. Yeşil yapraklı sebzeleri daha fazla tüketmekle birlikte baklagil ve yağlı tohumları porsiyon kontrolü yaparak sık sık tüketmekte fayda vardır. Kış ayları denince C vitaminini unutmak olmaz elbette. Bu aya özel meyvelerde yoğun olarak C vitamini bulunmaktadır ancak bu vitamin çok kolay okside olabildiğinden meyve ve sebzeleri taze tüketmekte özellikle sebzeli çiğ tüketmekte fayda vardır. İnsülin direnci veya diyabet rahatsızlığı olanlar meyve suyundan kaçınmalıdır. Meyvenin kendisini porsiyon kontrolüne dikkat ederek tüketmelidir. Havaların soğumasına bağlı olarak terlemeyle atılan su miktarında bir azalma görünmektedir. Bu yüzden susama hissi uyanmadan su tüketmemek günlük su ihtiyacımızın karşılanamamasına sebep olmaktadır. Bu aylarda su tüketimine ayrı bir önem verilmeli çünkü susuzluk hissetmemek vücudun su ihtiyacı olmadığı anlamına gelmez. Vücut direncinin düşmemesi için bu çok önemlidir. Belli başlı baharatlar ve bitki çayları da kış aylarında hem kilo verme sürecinde hem hastalıklardan korunma adına diğer önemli görev üstlenen gıdalardır. Zencefil ve zerdeçal başta olmak üzere adaçayı ve ıhlamur bu aylarda daha fazla tüketmemiz gereken baharat ve bitki çaylarıdır. Sabahları güne başlarken limon ve zencefille hazırlanmış bir bardak su içilmesi gün içinde soğuk algınlığından korunma konusunda yardımcı olacaktır” diye konuştu.
Kaynak: İHA
Kış aylarında hem hastalıklardan korunup bağışıklık sistemini güçlendirmek hem de diyetleri tam anlamıyla sürdürüp kilo vermeye devam etmek için yapılması gereken önemli adımların olduğunu ifade eden Tilekli, “Bu aylarda güneş ışınlarından daha az faydalandığımız için D vitamini eksikliği ve buna bağlı olarak metabolizmanın yavaşlaması gözlenmektedir. Doktor ve diyetisyen tavsiyesiyle bu dönemlerde D vitamini takviyesi kullanılabilir. Yapılan egzersizlerin azalması ve hareket kısıtlılığına bağlı olarak harcanan enerjide azalmaktadır. Basit karbonhidrat tüketimi mümkün olduğunca azaltılmalı veya tamamen çıkarılmalıdır. Dışarıda spor yapmak mümkün olmadığı durumlarda gerekirse spor salonları gerekirse evde mutlaka her gün en az 40 dakika egzersiz yapılmalıdır. Ayrıca soğuk havaların oksijen oranının da daha fazla olduğunu ve bu havalarda yapılan egzersizlerin yağ yakımına daha fazla yardımcı olduğu unutulmamalıdır. E vitamini de bağışıklık sisteminin güçlenmesinde çok etkili rol almaktadır. E vitamini aynı zamanda A vitaminin de bozulmasını engellemektedir. Yeşil yapraklı sebzeleri daha fazla tüketmekle birlikte baklagil ve yağlı tohumları porsiyon kontrolü yaparak sık sık tüketmekte fayda vardır. Kış ayları denince C vitaminini unutmak olmaz elbette. Bu aya özel meyvelerde yoğun olarak C vitamini bulunmaktadır ancak bu vitamin çok kolay okside olabildiğinden meyve ve sebzeleri taze tüketmekte özellikle sebzeli çiğ tüketmekte fayda vardır. İnsülin direnci veya diyabet rahatsızlığı olanlar meyve suyundan kaçınmalıdır. Meyvenin kendisini porsiyon kontrolüne dikkat ederek tüketmelidir. Havaların soğumasına bağlı olarak terlemeyle atılan su miktarında bir azalma görünmektedir. Bu yüzden susama hissi uyanmadan su tüketmemek günlük su ihtiyacımızın karşılanamamasına sebep olmaktadır. Bu aylarda su tüketimine ayrı bir önem verilmeli çünkü susuzluk hissetmemek vücudun su ihtiyacı olmadığı anlamına gelmez. Vücut direncinin düşmemesi için bu çok önemlidir. Belli başlı baharatlar ve bitki çayları da kış aylarında hem kilo verme sürecinde hem hastalıklardan korunma adına diğer önemli görev üstlenen gıdalardır. Zencefil ve zerdeçal başta olmak üzere adaçayı ve ıhlamur bu aylarda daha fazla tüketmemiz gereken baharat ve bitki çaylarıdır. Sabahları güne başlarken limon ve zencefille hazırlanmış bir bardak su içilmesi gün içinde soğuk algınlığından korunma konusunda yardımcı olacaktır” diye konuştu.