'Netanyahu'nun Paris'teki Yürüyüşe Katılması Bir Skandaldır'
Uluslararası Rabia Platformu Koordinatörü Cihangir İşbilir, terör saldırıları nedeniyle Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen yürüyüşe İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun katılmasını bir skandal olarak değerlendirdi.
İşbilir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Paris'teki saldırılar sonrası İslam dünyasının net bir tavır alarak terörizmin her türlüsünü kınadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere yapılan açıklamalarla terörün lanetlendiğini, Davutoğlu'nun da yürüyüşe bizzat katılarak terörizme karşı çıktığını ve bu konuda dünyayı adil olmaya davet ettiğini anlatan İşbilir, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tüm dünyayı Suriye'de ve Filistin'de aynı tavrı sergileme çağrısında bulunduğunu dile getirdi.
İşbilir, milyonlarca Müslüman nüfusa sahip Avrupa'nın göbeğindeki saldırılar sonrası Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın Paris'teki yürüyüşe katılıp Müslümanları temsil etmesinin çok önemli bir mesaj olduğunu ifade ederek, "Davutoğlu'nun, özellikle devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı'nın da katıldığı yürüyüş sonrası Batı'ya Filistin konusunda duyarlılık mesajı vermesi, dünya Müslümanlarını sevindirmiştir" dedi.
- "Erdoğan ve Davutoğlu'nun tavırları çok ilkeli ve insani"
İslam dünyasından net bir tavır bekleyen Batılı bir kısım çevrelerin, saldırılar sonrası yaptığı kimi İslam karşıtı ve tüm dünya Müslümanlarını töhmet altında bırakan açıklamaların Batı dünyasında ırkçılığın hangi boyutlarda olduğunu göstermesi bakımından çok önemli olduğunu ifade eden İşbilir, şöyle konuştu:
"Binlerce insanın katili olan bir devletin başbakanının Paris yürüyüşüne davet edilmesi bile Batı için başlı başına skandaldır. Batı dünyası kendini ciddi muhasebe etmeli. Müslümanları ne olmadıklarını anlatmaya zorlamak yerine ne olduklarını tanımaya çalışmalıdır. Başta İslam dünyası olmak üzere tüm uluslararası kamuoyunun Paris yürüyüşünü ciddi bir şekilde tahlil etmesi gerekmektedir. Aynı duyarlılığı, Başbakan Davutoğlu'nun da ifade ettiği gibi, mazlum ve mağdur Filistin, Suriye, Irak, Mısır, Arakan, Patani, Doğu Türkistan, Orta Afrika Cumhuriyeti için de göstermelidirler. Bu coğrafyalardaki katliamlar ve haksız uygulamalarla ilgili yürüyüşler olduğunda bunlara da iştirak etmeliler. Batı, insan hakları konusundaki çifte standartları bırakmadıkça şiddet ve terörü besler. Bu anlamda Türkiye'nin tavrı çok net ve vicdanlıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun tavırları çok ilkeli ve insanidir."
Kaynak: AA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu başta olmak üzere yapılan açıklamalarla terörün lanetlendiğini, Davutoğlu'nun da yürüyüşe bizzat katılarak terörizme karşı çıktığını ve bu konuda dünyayı adil olmaya davet ettiğini anlatan İşbilir, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tüm dünyayı Suriye'de ve Filistin'de aynı tavrı sergileme çağrısında bulunduğunu dile getirdi.
İşbilir, milyonlarca Müslüman nüfusa sahip Avrupa'nın göbeğindeki saldırılar sonrası Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın Paris'teki yürüyüşe katılıp Müslümanları temsil etmesinin çok önemli bir mesaj olduğunu ifade ederek, "Davutoğlu'nun, özellikle devlet terörü uygulayan İsrail Başbakanı'nın da katıldığı yürüyüş sonrası Batı'ya Filistin konusunda duyarlılık mesajı vermesi, dünya Müslümanlarını sevindirmiştir" dedi.
- "Erdoğan ve Davutoğlu'nun tavırları çok ilkeli ve insani"
İslam dünyasından net bir tavır bekleyen Batılı bir kısım çevrelerin, saldırılar sonrası yaptığı kimi İslam karşıtı ve tüm dünya Müslümanlarını töhmet altında bırakan açıklamaların Batı dünyasında ırkçılığın hangi boyutlarda olduğunu göstermesi bakımından çok önemli olduğunu ifade eden İşbilir, şöyle konuştu:
"Binlerce insanın katili olan bir devletin başbakanının Paris yürüyüşüne davet edilmesi bile Batı için başlı başına skandaldır. Batı dünyası kendini ciddi muhasebe etmeli. Müslümanları ne olmadıklarını anlatmaya zorlamak yerine ne olduklarını tanımaya çalışmalıdır. Başta İslam dünyası olmak üzere tüm uluslararası kamuoyunun Paris yürüyüşünü ciddi bir şekilde tahlil etmesi gerekmektedir. Aynı duyarlılığı, Başbakan Davutoğlu'nun da ifade ettiği gibi, mazlum ve mağdur Filistin, Suriye, Irak, Mısır, Arakan, Patani, Doğu Türkistan, Orta Afrika Cumhuriyeti için de göstermelidirler. Bu coğrafyalardaki katliamlar ve haksız uygulamalarla ilgili yürüyüşler olduğunda bunlara da iştirak etmeliler. Batı, insan hakları konusundaki çifte standartları bırakmadıkça şiddet ve terörü besler. Bu anlamda Türkiye'nin tavrı çok net ve vicdanlıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nun tavırları çok ilkeli ve insanidir."