Yeşil Soğanın Zorlu Hasat Süreci Başladı
Türkiye'de yeşil soğanın en çok üretildiği illerden İçel'de çiftçiler, çamurlu tarlalardan hasat ettikleri ürünlerinin tüketiciye ulaşması için soğuk havaya aldırış etmeden büyük emek sarf ediyor.
İçel'de yeşil soğan üretimi yoğun olarak merkez Toroslar ilçesine bağlı Kaşlı, Düğdüören ve Dorukkent köylerinde yapılıyor. Kentin yüksek kesimlerindeki bu köylerde eylül ayında alınan yeşil soğan tohumları yaklaşık 1 ay nadasta bırakılıyor.
Ekim ayı ortalarında toprakla buluşturulan tohumlar, yaklaşık 3 ay sonra hasat edilecek seviyeye geliyor. Ocak ayında soğukların kendini iyice hissettirdiği döneme denk gelen hasat, üreticiler için çok zorlu bir süreci içeriyor.
Yağmurun etkisiyle çamurla kaplanan tarlalarda dirgenin de yardımıyla tek tek elle çekilerek toplanan yeşil soğanlar, tarlada köylü kadınlar tarafından seçilip temizleniyor.
Destelenen yeşil soğanlar daha sonra çamurundan kurtulması için yıkama havuzlarına götürülüyor. Üreticiler hava sıcaklığının 2-3 derece olduğu köyde soğuk su dolu havuzda yeşil soğanların çamurlarını temizlemeye çalışıyor.
Uzun süre havuzlarda temizlenen yeşil soğanlar en son kasalanıyor ve burada da tazyikli suyla yıkanıyor. Satışa hazır hale getirilen yeşil soğanlar tüccarlar aracılığıyla başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye'nin çeşitli kentlerine gönderiliyor.
- "Üreticiler değil tüccarlar kazanıyor"
Çiftçi Arif Budak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeşil soğanın yetiştirilmesinin eylülden ocak ayına kadar uzanan zorlu bir süreç olduğunu kaydetti.
Torosların eteklerinde bulunan köyde havanın soğuk olmasının işlerini zorlaştırdığını anlatan Budak, sökümden yıkayıp paketlemeye kadar özenle çalıştıklarını söyledi.
Onca zorluğa rağmen yeşil soğanın üreticilerden çok tüccarlara kazandırdığını ifade eden Budak, "15 yıldır bu işi yapıyorum. Onca sıkıntıyı çekerek yetiştirip hasat ettiğimiz yeşil soğanı tarladan kilogramı 1 liraya tüccara satıyoruz. Tohum, gübre gibi maliyetleri düşününce biz çok kazanamıyoruz asıl kazancı tüccar alıyor. Bizim 1 liraya sattığımız ürün İstanbul'da Ankara'da kat kat fazlaya satılıyor" dedi.
Eyip Kandemir ise 20 yıldır yeşil soğan yetiştirdiğini anlatarak, soğuğa rağmen hasat yaptıklarını ve bu sayede geçimlerini sağlamaya çalıştıklarını söyledi.
Kaynak: AA
Ekim ayı ortalarında toprakla buluşturulan tohumlar, yaklaşık 3 ay sonra hasat edilecek seviyeye geliyor. Ocak ayında soğukların kendini iyice hissettirdiği döneme denk gelen hasat, üreticiler için çok zorlu bir süreci içeriyor.
Yağmurun etkisiyle çamurla kaplanan tarlalarda dirgenin de yardımıyla tek tek elle çekilerek toplanan yeşil soğanlar, tarlada köylü kadınlar tarafından seçilip temizleniyor.
Destelenen yeşil soğanlar daha sonra çamurundan kurtulması için yıkama havuzlarına götürülüyor. Üreticiler hava sıcaklığının 2-3 derece olduğu köyde soğuk su dolu havuzda yeşil soğanların çamurlarını temizlemeye çalışıyor.
Uzun süre havuzlarda temizlenen yeşil soğanlar en son kasalanıyor ve burada da tazyikli suyla yıkanıyor. Satışa hazır hale getirilen yeşil soğanlar tüccarlar aracılığıyla başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye'nin çeşitli kentlerine gönderiliyor.
- "Üreticiler değil tüccarlar kazanıyor"
Çiftçi Arif Budak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yeşil soğanın yetiştirilmesinin eylülden ocak ayına kadar uzanan zorlu bir süreç olduğunu kaydetti.
Torosların eteklerinde bulunan köyde havanın soğuk olmasının işlerini zorlaştırdığını anlatan Budak, sökümden yıkayıp paketlemeye kadar özenle çalıştıklarını söyledi.
Onca zorluğa rağmen yeşil soğanın üreticilerden çok tüccarlara kazandırdığını ifade eden Budak, "15 yıldır bu işi yapıyorum. Onca sıkıntıyı çekerek yetiştirip hasat ettiğimiz yeşil soğanı tarladan kilogramı 1 liraya tüccara satıyoruz. Tohum, gübre gibi maliyetleri düşününce biz çok kazanamıyoruz asıl kazancı tüccar alıyor. Bizim 1 liraya sattığımız ürün İstanbul'da Ankara'da kat kat fazlaya satılıyor" dedi.
Eyip Kandemir ise 20 yıldır yeşil soğan yetiştirdiğini anlatarak, soğuğa rağmen hasat yaptıklarını ve bu sayede geçimlerini sağlamaya çalıştıklarını söyledi.