Chp Pm Toplantısı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Kimlik üzerinden, inanç üzerinden, mezhep üzerinden, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmayacağız, yapanları da aşağılayacağız" dedi.
CHP'nin 18. Olağanüstü Kurultayı'nda seçilen Parti Meclisi (PM) üyeleri, Genel Başkan Kılıçdaroğlu, başkanlığında ilk toplantısını gerçekleştirdi.
Toplantının açılışında Kılıçdaroğlu, gencecik çocukların uyuşturucu batağında olduğunu savundu.
"Vahşi kapitalizm, anayasada öngörülen sosyal devleti yıktı" diyen Kılıçdaroğlu, "Yok artık sosyal devlet, birbirimizi kandırmayalım. Emeğin, alınterinin sömürüldüğü, insanların yeraltında olumsuz koşullarda çalışmaya mahkum edildiği bir sistem yaşıyoruz" dedi.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Sistemi tetikleyen ana unsur AKP'nin izlediği ekonomi politikalarıdır. 'Gelin biz de işçilik çok ucuz' diyorlar. Ölse de kimse hesabını sormuyor, nasıl bir düzen bu? Bu düzeni kurmasına ve sürdürmesine karşın AKP iktidar oluyor. Asıl sorgulamamız, asıl üzerinde durmamız gereken nokta bu. İnsan hayatını bu kadar ucuzlatan, insanı yok eden bir iktidar nasıl oluyor da varlığını sürdürüyor? Temel nedeni, kimlik siyaseti. Kimlik üzerinden insanları bölüyor. İnanç üzerinden bölüyor, etnik kimlik üzerinden, mezhep üzerinden, yaşam tarzları üzerinden bölüyor. 'Aman ha CHP iktidara gelirse senin yaşam tarzına müdahale edecek' diyor, korkutuyor. Oysa biz asla yaşam tartzına müdahale etmeyeceğiz. Niye inancına müdahale edelim. Bu siyaseti toplumun genlerine şırınga ediyor ve kendi tabanını orada tutuyor. Hepimize düşen görev, kimlik üzerinden, inanç üzerinden, mezhep üzerinden, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmayacağız, yapanları da aşağılayacağız. Kınayacağız demiyorum, aşağılayacağız. İnsan en değerli varlıktır. Kimlik de mezhep de saygı duyulması gereken temel manevi dünyasıdır. O alana siyasetçi olarak asla müdahale etmeyeceğiz, müdahale edilmesine izin vermeyeceğiz. Bütün yurttaşlarımın şunu bilmesini isterim, senin kimliğinin, inancının, yaşam tarzının güvencesi biziz, güvencesi CHP'dir. Hiçbir endişe duyma. Yaşam tarzına, kimliğine müdahale edilmeyecek. Sen eğer bu alanlarda bir sorunla karşılaşırsan o sorunu çözmek benim boynumun borcudur. Bu partinin boynunun borcudur."
Kimlik üzerinden siyasetin Türkiye'yi batağa sürüklediğini belirten Kılıçdaroğlu, Irak ve Suriye'nin iyi görülmesi gerektiğini söyledi.
İki ülkede kardeş kanı aktığını, sıranın ise Türkiye'ye geldiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Orada kardeş kanı akıyor, akan kanın sorumlusu Türkiye'deki yöneticilerdir. Bütün dünya bunun farkında. İnsanlar birbirlerini 'Allah Allah' diyip öldürüyorsa durup düşünmek gerekiyor. Kimlik üzerinden siyaset sadece bu sorunlara yol açmıyor. Kimlik üzerinden siyaset gerginliklere, kutuplaşmalara, ötekileştirmelere yol açıyor" diye konuştu.
AK Parti'nin toplumu kutuplaştırma politikası izlediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "AKP'nin ülkeyi getirdiği bu girdaptan çıkarmak bizim görevimizdir. Bunu yaptığımız zaman Türkiye çağdaş uygarlık yolunda önemli mesafe alacaktır. Kimlik üzerinden siyaset sömürü düzeninin devam etmesi, vahşi kapitalizmin devam etmesi demektir" değerlendirmesini yaptı.
Çalışma hayatında tam bir "sömürü düzeni" yaşandığını da iddia eden Kılıçdaroğlu, bu düzeni CHP'nin yıkacağını dile getirdi.
Türkiye'yi çağdaş uygarlığa taşıyan bütün imzaların CHP'lilere ait olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Birşey daha yapacağız, 'geçmişimizle yüzleşmeli miyiz, yüzleşmemeli miyiz?' Bu tartışmayı bırakacağız. Bizim özgüvenimiz var mı? Var. Hatamız varsa, 'hatamız var' diyeceğiz, korkmayacağız. Geçmişi tartışırsak ne olur? Hiçbir şey olmaz. Geçmişe takılıp kalan bir siyasi gelenekten gelmiyoruz biz. Biz yönünü çağdaş uygarlığa çevirmiş insanlığa çevirmiş bir gelenekten geliyoruz, yanlış varsa kabul edeceğiz. Kim diyebilir 'benim eksiğim yoktur' diye. Hepimizin eksiği olabilir, halkımıza sözümüz var, o sözün arkasında duracağız. Yanlışlarımızı göreceğiz, aynı yanlışları tekrar etmemek için, birilerinin tuzağına düşmemek için yapacağız bunu. Alacağınız kararları halkın çıkarları doğrultusunda alacağız. Bunu yapmadığımız takdirde sorunları çözmeye talip olan bir parti olamayız. Bu ülkenin insanlarını sömürü düzenine teslim etmeyeceğiz, 19. yüzyılın vahşi kapitalizmine teslim etmeyeceğiz, herkesin sendikası olacak. Üreteceğiz ve hakça paylaşacağız. Büyüyeceğiz biz, kazanacağız ama hakça bölüşeceğiz. Sosyal devleti güçlendireceğiz, birilerinin gidip birilerine el avuç açmasını beklemeyeceğiz."
"Bu CHP ülkeyi yönetemez" dendiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bir devleti kuran parti, devleti nasıl yönetemez?Hayatımda duyduğum en saçma laf. Çalmayız, hırsızlık yapmasını bilmeyiz, ahlaki değerlerimiz yüksektir. Yetim malına kul hakkına el uzatmayız. Biz inançlara kimliklere saygılıyız. Biz çalmayız. çırpmayız. 60 yıldır bize gelişmekte olan ülke diyorlarsa oturup düşünmemiz lazım. 60 yıldır nasıl gelişmedin sen? Kim yönetti ülkeyi" diye konuştu.
-"Yağmur mu yağmadı, sorumlu CHP..."-
İktidarın "bütün sorunların kaynağı CHP" diye bir algı yarattığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Yağmur mu yağmadı, sorumlu CHP. Fırtına mı oldu, sorumlu CHP. Bütün vatandaşlarıma söylüyorum: Biz iktidar olmadık, doğru uzun süredir. Bütün bu sorunların kaynağı ülkeyi yönetenlerdir, benim görevim onun hatalarını senin önüne koymaktır, ülkeyi yönetenlerden hesap sormayıp da onun hatalarını dile getirenlerden hesap soran bir düzen bozuk düzendir. En büyük güç sensin, seni aldatanlardan hesap soracaksın" değerlendirmesini yaptı.
Halkın herşeyi anladığını ve halka güvenilmesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, halka güveneceklerini ve korku, güvensizlik üzerine politika inşa edilemeyeceğini söyledi.
Türkiye'nin büyük değişim yaşadığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, son 4 yılda en büyük değişimi yaşayan partinin de CHP olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Yeri geldiği zaman kendimizi de en acımasız şekilde eleştirmek zorundayız, özeleştiri yapmak zorundayız ki halk bize güvensin. Erdem hatalardan dönmektir, uygarlık hatalardan dönmektir biz de bunu yapacağız" ifadesini kullandı.
İş dünyasının da korkudan konuşamadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Bu vahşi kapitalizm düzeninden bu toplumu kurtaracağız. Yaşam tarzlarına saygılı bir sosyal devleti yeniden inşa edeceğiz. İşimizin kolay olmadığını ben de biliyorum. Tek parti devletine karşı mücadele ediyoruz. Tek parti devleti var. Bizim iktidarımızda devletin valisi olacak. O vali iktidarın değil halkın valisi olacak. Devleti bir baskı unsuru olmaktan çıkaracağız. Kendimiz için değil, halk için çalışacağız. Türkiye'yi çağdraş uygarlığa taşımak bizim boynumuzun borcudur" diye konuştu.
Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.
-PM üyeleri pasta kesti-
Toplantı başlamadan önce PM üyeleri adına İstanbul Milletvekili Faik Tunay'ın gönderdiği ve üzerinde "tek hedef iktidar" yazan pastayı Mehmet Bekaroğlu ve Sena Kaleli kesti. Kaleli, birlik, kardeşlik ve iktidar sözü verdiği kısa bir konuşma yaptı ve pastayı keserken "Bismillah" dedi.
Pasta kesimi sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bekaroğlu, yeni PM'nin ilk toplantısında heyecanlı olduğunu dile getirdi.
Bekaroğlu, "Hiç yabancılık çekmiyorum. Biraz önce iktidar hedefi pastasını kestik. Umarım CHP, gerçekten Türkiye'nin önemli sorunlarını çözecek, topluma umut olacak bir siyasi parti. Önümüzdeki dönemde yapacağı çalışmalarla bunu gerçekleştirecek, umuyorum ben de buna katkı sağlayacağım" diye konuştu.
Bir soru üzerine Bekaroğlu, "Ben parti üyesi olarak geldim. Daha sonra Genel Başkan uygun gördüler. Onun kontenjanından PM'ye girdim. Onun dışında hangi alan açılırsa çalışmam için o alanda çalışacağım. Başka bir beklentim yok" dedi.
(Bitti)
Kaynak: AA
Toplantının açılışında Kılıçdaroğlu, gencecik çocukların uyuşturucu batağında olduğunu savundu.
"Vahşi kapitalizm, anayasada öngörülen sosyal devleti yıktı" diyen Kılıçdaroğlu, "Yok artık sosyal devlet, birbirimizi kandırmayalım. Emeğin, alınterinin sömürüldüğü, insanların yeraltında olumsuz koşullarda çalışmaya mahkum edildiği bir sistem yaşıyoruz" dedi.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Sistemi tetikleyen ana unsur AKP'nin izlediği ekonomi politikalarıdır. 'Gelin biz de işçilik çok ucuz' diyorlar. Ölse de kimse hesabını sormuyor, nasıl bir düzen bu? Bu düzeni kurmasına ve sürdürmesine karşın AKP iktidar oluyor. Asıl sorgulamamız, asıl üzerinde durmamız gereken nokta bu. İnsan hayatını bu kadar ucuzlatan, insanı yok eden bir iktidar nasıl oluyor da varlığını sürdürüyor? Temel nedeni, kimlik siyaseti. Kimlik üzerinden insanları bölüyor. İnanç üzerinden bölüyor, etnik kimlik üzerinden, mezhep üzerinden, yaşam tarzları üzerinden bölüyor. 'Aman ha CHP iktidara gelirse senin yaşam tarzına müdahale edecek' diyor, korkutuyor. Oysa biz asla yaşam tartzına müdahale etmeyeceğiz. Niye inancına müdahale edelim. Bu siyaseti toplumun genlerine şırınga ediyor ve kendi tabanını orada tutuyor. Hepimize düşen görev, kimlik üzerinden, inanç üzerinden, mezhep üzerinden, yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmayacağız, yapanları da aşağılayacağız. Kınayacağız demiyorum, aşağılayacağız. İnsan en değerli varlıktır. Kimlik de mezhep de saygı duyulması gereken temel manevi dünyasıdır. O alana siyasetçi olarak asla müdahale etmeyeceğiz, müdahale edilmesine izin vermeyeceğiz. Bütün yurttaşlarımın şunu bilmesini isterim, senin kimliğinin, inancının, yaşam tarzının güvencesi biziz, güvencesi CHP'dir. Hiçbir endişe duyma. Yaşam tarzına, kimliğine müdahale edilmeyecek. Sen eğer bu alanlarda bir sorunla karşılaşırsan o sorunu çözmek benim boynumun borcudur. Bu partinin boynunun borcudur."
Kimlik üzerinden siyasetin Türkiye'yi batağa sürüklediğini belirten Kılıçdaroğlu, Irak ve Suriye'nin iyi görülmesi gerektiğini söyledi.
İki ülkede kardeş kanı aktığını, sıranın ise Türkiye'ye geldiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Orada kardeş kanı akıyor, akan kanın sorumlusu Türkiye'deki yöneticilerdir. Bütün dünya bunun farkında. İnsanlar birbirlerini 'Allah Allah' diyip öldürüyorsa durup düşünmek gerekiyor. Kimlik üzerinden siyaset sadece bu sorunlara yol açmıyor. Kimlik üzerinden siyaset gerginliklere, kutuplaşmalara, ötekileştirmelere yol açıyor" diye konuştu.
AK Parti'nin toplumu kutuplaştırma politikası izlediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, "AKP'nin ülkeyi getirdiği bu girdaptan çıkarmak bizim görevimizdir. Bunu yaptığımız zaman Türkiye çağdaş uygarlık yolunda önemli mesafe alacaktır. Kimlik üzerinden siyaset sömürü düzeninin devam etmesi, vahşi kapitalizmin devam etmesi demektir" değerlendirmesini yaptı.
Çalışma hayatında tam bir "sömürü düzeni" yaşandığını da iddia eden Kılıçdaroğlu, bu düzeni CHP'nin yıkacağını dile getirdi.
Türkiye'yi çağdaş uygarlığa taşıyan bütün imzaların CHP'lilere ait olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Birşey daha yapacağız, 'geçmişimizle yüzleşmeli miyiz, yüzleşmemeli miyiz?' Bu tartışmayı bırakacağız. Bizim özgüvenimiz var mı? Var. Hatamız varsa, 'hatamız var' diyeceğiz, korkmayacağız. Geçmişi tartışırsak ne olur? Hiçbir şey olmaz. Geçmişe takılıp kalan bir siyasi gelenekten gelmiyoruz biz. Biz yönünü çağdaş uygarlığa çevirmiş insanlığa çevirmiş bir gelenekten geliyoruz, yanlış varsa kabul edeceğiz. Kim diyebilir 'benim eksiğim yoktur' diye. Hepimizin eksiği olabilir, halkımıza sözümüz var, o sözün arkasında duracağız. Yanlışlarımızı göreceğiz, aynı yanlışları tekrar etmemek için, birilerinin tuzağına düşmemek için yapacağız bunu. Alacağınız kararları halkın çıkarları doğrultusunda alacağız. Bunu yapmadığımız takdirde sorunları çözmeye talip olan bir parti olamayız. Bu ülkenin insanlarını sömürü düzenine teslim etmeyeceğiz, 19. yüzyılın vahşi kapitalizmine teslim etmeyeceğiz, herkesin sendikası olacak. Üreteceğiz ve hakça paylaşacağız. Büyüyeceğiz biz, kazanacağız ama hakça bölüşeceğiz. Sosyal devleti güçlendireceğiz, birilerinin gidip birilerine el avuç açmasını beklemeyeceğiz."
"Bu CHP ülkeyi yönetemez" dendiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bir devleti kuran parti, devleti nasıl yönetemez?Hayatımda duyduğum en saçma laf. Çalmayız, hırsızlık yapmasını bilmeyiz, ahlaki değerlerimiz yüksektir. Yetim malına kul hakkına el uzatmayız. Biz inançlara kimliklere saygılıyız. Biz çalmayız. çırpmayız. 60 yıldır bize gelişmekte olan ülke diyorlarsa oturup düşünmemiz lazım. 60 yıldır nasıl gelişmedin sen? Kim yönetti ülkeyi" diye konuştu.
-"Yağmur mu yağmadı, sorumlu CHP..."-
İktidarın "bütün sorunların kaynağı CHP" diye bir algı yarattığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Yağmur mu yağmadı, sorumlu CHP. Fırtına mı oldu, sorumlu CHP. Bütün vatandaşlarıma söylüyorum: Biz iktidar olmadık, doğru uzun süredir. Bütün bu sorunların kaynağı ülkeyi yönetenlerdir, benim görevim onun hatalarını senin önüne koymaktır, ülkeyi yönetenlerden hesap sormayıp da onun hatalarını dile getirenlerden hesap soran bir düzen bozuk düzendir. En büyük güç sensin, seni aldatanlardan hesap soracaksın" değerlendirmesini yaptı.
Halkın herşeyi anladığını ve halka güvenilmesi gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, halka güveneceklerini ve korku, güvensizlik üzerine politika inşa edilemeyeceğini söyledi.
Türkiye'nin büyük değişim yaşadığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, son 4 yılda en büyük değişimi yaşayan partinin de CHP olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Yeri geldiği zaman kendimizi de en acımasız şekilde eleştirmek zorundayız, özeleştiri yapmak zorundayız ki halk bize güvensin. Erdem hatalardan dönmektir, uygarlık hatalardan dönmektir biz de bunu yapacağız" ifadesini kullandı.
İş dünyasının da korkudan konuşamadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Bu vahşi kapitalizm düzeninden bu toplumu kurtaracağız. Yaşam tarzlarına saygılı bir sosyal devleti yeniden inşa edeceğiz. İşimizin kolay olmadığını ben de biliyorum. Tek parti devletine karşı mücadele ediyoruz. Tek parti devleti var. Bizim iktidarımızda devletin valisi olacak. O vali iktidarın değil halkın valisi olacak. Devleti bir baskı unsuru olmaktan çıkaracağız. Kendimiz için değil, halk için çalışacağız. Türkiye'yi çağdraş uygarlığa taşımak bizim boynumuzun borcudur" diye konuştu.
Toplantı daha sonra basına kapalı devam etti.
-PM üyeleri pasta kesti-
Toplantı başlamadan önce PM üyeleri adına İstanbul Milletvekili Faik Tunay'ın gönderdiği ve üzerinde "tek hedef iktidar" yazan pastayı Mehmet Bekaroğlu ve Sena Kaleli kesti. Kaleli, birlik, kardeşlik ve iktidar sözü verdiği kısa bir konuşma yaptı ve pastayı keserken "Bismillah" dedi.
Pasta kesimi sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bekaroğlu, yeni PM'nin ilk toplantısında heyecanlı olduğunu dile getirdi.
Bekaroğlu, "Hiç yabancılık çekmiyorum. Biraz önce iktidar hedefi pastasını kestik. Umarım CHP, gerçekten Türkiye'nin önemli sorunlarını çözecek, topluma umut olacak bir siyasi parti. Önümüzdeki dönemde yapacağı çalışmalarla bunu gerçekleştirecek, umuyorum ben de buna katkı sağlayacağım" diye konuştu.
Bir soru üzerine Bekaroğlu, "Ben parti üyesi olarak geldim. Daha sonra Genel Başkan uygun gördüler. Onun kontenjanından PM'ye girdim. Onun dışında hangi alan açılırsa çalışmam için o alanda çalışacağım. Başka bir beklentim yok" dedi.
(Bitti)