Evrim Özen ve Bilal Doğan’dan Balçova Bildirisi
AK Parti Balçova Belediye Meclis Üyesi Evrim Özen ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Bilal Doğan, Balçova’nın sorunlarını anlatan basın bildirisi yayınladı.
AK Parti Balçova Belediye Meclis Üyesi Evrim Özen ve İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Bilal Doğan Balçova ile ilgili bildiri yayınladı. Balçova’da yaşanan sorunların başında, yıllardır çözülemeyen imar ve alt yapı problemi olduğu belirtilen bildiride şu ifadelere yer verildi: “Özellikle İnciraltı-Bahçelerarası mevkiinde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan imar düzenlemelerine karşı İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Balçova Belediyesi tarafından açılan davalar, bu alanın imara açılmasını gün be gün zorlaştırmaktadır. Burada arazisi olan insanlar,1973 yılından bu yana buranın imara açılmasını beklemektedirler. Bu bekleyiş içerisindeyken hayata gözlerini yuman bir yığın Balçovalı vatandaşımız vardır. İmar problemi ile eşzamanlı alt yapı sorununa da bir çözüm getirilememiştir. Balçova Belediyesi bir alanı imara açarken, alt yapı hizmetleri getirmeden vatandaşlara inşaat ruhsatı vermektedir. Bu durumda da vatandaş, suyu, kanalizasyonu ve yolu olmayan bir ev yapmak zorunda kalmaktadır. Balçova Belediyesi vatandaşın sorununa çözüm bulmak ve seçim sırasında verdiği vaatleri gerçekleştirmek yerine, vatandaşla çeşitli kurumları karşı karşıya bırakmaktadır. Balçova Belediyesinin bu Belediyecilik anlayışından sadece vatandaş değil, vatandaşa hizmet getiremeyen diğer Kamu Kurum ve Kuruluşları da zarar görmektedir.”
“ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜ KÖRÜKLEMEKTEN İBARET”
Balçova’da 10 yılda çözülemeyen bir diğer sorunun da, trafik ve otopark problemi olduğunu belirten Özen ve Doğan şunları kaydetti: “Özellikle akşam iş çıkışı, Balçova’nın tek girişi olan Ata Caddesi kilitlenmekte, Balçova’da başka bir ana arter yol olmamasından ötürü de, ilçe trafiği içinden çıkılmaz bir hal almaktadır. Bu problem gerek partimiz gerekse çeşitli sivil toplum örgütleri tarafından defalarca dile getirilmesine ve vatandaşın sürekli yakınmasına rağmen, bu geçtiğimiz 10 yıllık süre içerisinde bir çözüm getirilmediği gibi bu belediyecilik anlayışı ile çözüme ulaşılmasına da imkan bulunmamaktadır. Çünkü Balçova’da Sayın Mehmet Ali Çalkaya ile hüküm süren belediyecilik anlayışı, çözüm üretmekten ziyade çözümsüzlüğü körüklemekten ibarettir. Bugün Balçova Belediyesi Fen İşleri Şantiyesi’nde doğru düzgün iş makinesi ve bunu kullanacak eleman bulunmadığı için, en ufak bir sorunda, haftalarca hatta aylarca İzmir Büyükşehir Belediyesinden iş makinesi ve eleman gönderilmesi beklenmektedir.”
“KORKU İMPARATORLUĞU”
Belediye başkanı Çalkaya’nın belediye çalışanları üzerinde korku imparatorluğu oluşturmak suretiyle insanları sindirdiğini iddia edilirken açıklama şöyle devam etti: “Böylece emrettiği işlerin çalışanlar tarafından sorgulanmadan ve itiraz edilmeden yerine getirilmesini hedeflemektedir. Bunun en canlı örneği, bu yıl Haziran ayında Tüm Bel-Sen İzmir 2 No.lu Şube Yönetim Kurulu tarafından yapılan basın açıklamasında dile getirilen vakadır. Bu olay Balçova Belediyesinde ilk değil, bu Belediyecilik ve yöneticilik anlayışı değişmediği müddetçe de son olmayacaktır. Çünkü Tüm Bel-Sen tarafından yapılan açıklamada da beyan edildiği üzere, Sayın Çalkaya çalışanlarını siyasi görüşlerine, etnik kökenlerine ve mezheplerine göre ayırarak, çalışanlar arasında bir sınıflandırma yapma gayreti içerisindedir. Bu davranış Türk Ceza Kanunu kapsamında suç olduğu gibi sürekli seçim meydanlarında ve toplantılarında Sosyal bir Belediyecilik anlayışı güttüğünü ve amacının insana dokunmak olduğunu söyleyen bir ilçe belediye başkanının, söyledikleri ile yaptıklarının birbirinden ne kadar farklı olduğunun da bir göstergesidir. Belediye içerisinde çalışan işçi ve memur, tüm personel, alın teri ile çalışıp, ailelerini geçindirmek, kendilerine ve ailelerine bir gelecek kazandırma gayreti içinde olan insanlardır. Bu insanları sürekli işten çıkarmakla tehdit ederek, her an işten çıkarılacak korkusu ile yaşamaya mahkûm etmenin, canı her sıkıldığında “Seni Belediyemde istemiyorum, yarın kendine yeni bir Belediye bulacaksın” diye psikolojik baskıda bulunmanın, o insanları çalışma arkadaşları, astları ve üstleri karşısında küçük düşürmenin, hiçbir sosyal demokrat belediyecilik anlayışı ile bağdaşmamaktadır. Yoksa kendisinin sosyal demokrat belediyecilik anlayışı böyle midir?”