Rize, Doğa Turizminin Cenneti
Rize, Kaçkar Dağları Milli Parkı ve Tunca Vadisi Tabiat Parkı'nın yanı sıra sahip olduğu çok sayıda değerle doğaseverlere alternatif turizm fırsatı sunuyor.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma Milli Parklar 12. Bölge Müdürü Mustafa Bulut, Kaçkar Dağları Milli Parkı ve Tunca Tabiat Parkı ile 1 sulak alan, 3 devlet avlağı ve yaban hayatı geliştirme sahası, 94 yayla, 151 buzul gölü, 46 şelale, 13 tırmanış noktası, 3 buzul, 7 dere, 5 tarihi kale ve 6 termal kaynağın Rize'de yer aldığını belirtti.
Rize'nin bu özellikleri ile adeta turizm cenneti olduğunu ifade eden Bulut, "Doğal yaşamın korunarak turizmin geliştirilmesi için çalışmalar sürüyor. Ayder Hazindak Kış Spor Merkezi ihalesi yapıldı. Doğu Karadeniz Turizm Master Planı kapsamında güney yayla yolları revize edildi. Zilkale turizme kazandırıldı ve yöre için çok büyük öneme sahip şelale yolları düzenlendi" dedi.
Bulut, Kaçkar Dağları Milli Parkı Sürdürülebilir Turizm Altyapı Geliştirme Projesi başlatıldığını anlatarak, "Rize, Türkiye'nin korunan alanlar bakımından en zengin illerinden biri. Doğa koruma faaliyet alanımız 794 bin 530 metrekare ile ilin yüz ölçümünün yüzde 20'sini oluşturuyor. Bu Türkiye'nin doğaya verdiği değerin Rize'deki yansımasıdır. Rize'ye bu özelliği katan başlıca değer ise 51 bin 500 hektarlık alanı ile Kaçkar Dağları Milli Parkı'dır" diye konuştu.
Türkiye'deki 3 bin endemik bitki türünden 2 bin 500'ünün Kaçkarlar'da bulunduğunu anımsatan Bulut, "Kaçkar Dağları ile yöre biyolojik çeşitlilik ve doğa koruma açısından dünyanın 25 sıcak noktasından birini bünyesinde barındırıyor. Sadece biyolojik çeşitlilik açısından değil, yabani hayvan türlerini de barındırıyor" dedi.
- "Bölge halkı doğasını önemsiyor ve koruyor"
Bulut, doğa turizminin geliştirilmesi amacıyla yürütülen çalışmalardan en önemlisinin Samsun'dan başlayıp Batum'a kadar uzanan Yeşil Yol Projesi olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Proje, doğa turizminde ülkenin değerlerini birbirine bağlayacak gerçek bir yeşil yol. Bu yol, doğayı tahrip etmeden doğa ile iç içe olmak isteyenlerin ilkbahardan sonbahara kadar kullanabileceği yol olacak. Türkiye'nin en yüksek şelalesi Tar şelalesi'ni de tabiat anıtı ilan etmek üzere çalışmalara devam ediyoruz. İkizdere Cimil'den Fındıklı Gürcüdüzü Yaylası'na kadar yaylalarımızın etütlerini hazırlayıp turizme kazandırmak için çalışıyoruz."
Doğa turizmini, doğayı tahrip etmeden geliştirmeye önem verdiklerini vurgulayan Bulut, şunları kaydetti:
"Doğu Karadeniz, doğa turizmi bakımından Türkiye'nin sayılı alanlarını kapsıyor, Rize ise adeta bayrak değerleri barındırıyor. Bölge halkı doğasını önemsiyor ve koruyor. Doğanın bu kadar doğal kalmasını yöre halkına borçluyuz. Bölgeye gelen ziyaretçiler doğa karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Ziyaretçilerimizden doğayı kullanmalarını ancak kirletmemelerini istiyoruz. Burada sadece ayak izlerini bıraksınlar ve fotoğraflarını hatıralarında saklamak üzere yanlarında götürsünler."
Kaynak: AA
Rize'nin bu özellikleri ile adeta turizm cenneti olduğunu ifade eden Bulut, "Doğal yaşamın korunarak turizmin geliştirilmesi için çalışmalar sürüyor. Ayder Hazindak Kış Spor Merkezi ihalesi yapıldı. Doğu Karadeniz Turizm Master Planı kapsamında güney yayla yolları revize edildi. Zilkale turizme kazandırıldı ve yöre için çok büyük öneme sahip şelale yolları düzenlendi" dedi.
Bulut, Kaçkar Dağları Milli Parkı Sürdürülebilir Turizm Altyapı Geliştirme Projesi başlatıldığını anlatarak, "Rize, Türkiye'nin korunan alanlar bakımından en zengin illerinden biri. Doğa koruma faaliyet alanımız 794 bin 530 metrekare ile ilin yüz ölçümünün yüzde 20'sini oluşturuyor. Bu Türkiye'nin doğaya verdiği değerin Rize'deki yansımasıdır. Rize'ye bu özelliği katan başlıca değer ise 51 bin 500 hektarlık alanı ile Kaçkar Dağları Milli Parkı'dır" diye konuştu.
Türkiye'deki 3 bin endemik bitki türünden 2 bin 500'ünün Kaçkarlar'da bulunduğunu anımsatan Bulut, "Kaçkar Dağları ile yöre biyolojik çeşitlilik ve doğa koruma açısından dünyanın 25 sıcak noktasından birini bünyesinde barındırıyor. Sadece biyolojik çeşitlilik açısından değil, yabani hayvan türlerini de barındırıyor" dedi.
- "Bölge halkı doğasını önemsiyor ve koruyor"
Bulut, doğa turizminin geliştirilmesi amacıyla yürütülen çalışmalardan en önemlisinin Samsun'dan başlayıp Batum'a kadar uzanan Yeşil Yol Projesi olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Proje, doğa turizminde ülkenin değerlerini birbirine bağlayacak gerçek bir yeşil yol. Bu yol, doğayı tahrip etmeden doğa ile iç içe olmak isteyenlerin ilkbahardan sonbahara kadar kullanabileceği yol olacak. Türkiye'nin en yüksek şelalesi Tar şelalesi'ni de tabiat anıtı ilan etmek üzere çalışmalara devam ediyoruz. İkizdere Cimil'den Fındıklı Gürcüdüzü Yaylası'na kadar yaylalarımızın etütlerini hazırlayıp turizme kazandırmak için çalışıyoruz."
Doğa turizmini, doğayı tahrip etmeden geliştirmeye önem verdiklerini vurgulayan Bulut, şunları kaydetti:
"Doğu Karadeniz, doğa turizmi bakımından Türkiye'nin sayılı alanlarını kapsıyor, Rize ise adeta bayrak değerleri barındırıyor. Bölge halkı doğasını önemsiyor ve koruyor. Doğanın bu kadar doğal kalmasını yöre halkına borçluyuz. Bölgeye gelen ziyaretçiler doğa karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyor. Ziyaretçilerimizden doğayı kullanmalarını ancak kirletmemelerini istiyoruz. Burada sadece ayak izlerini bıraksınlar ve fotoğraflarını hatıralarında saklamak üzere yanlarında götürsünler."