Terör Örgütünün Çocuk Kaçırması
Diyarbakır'da çocukları terör örgütü tarafından kaçırılan ve seslerini duyurmak için oturma eylemi yapan aileler, çocuklarının karnelerini alamamasının üzüntüsünü yaşıyor
Tüm Türkiye'de 2013-2014 eğitim ve öğretim döneminin sona ermesiyle karne heyecanı yaşanırken, çocuklarına kavuşma ümidiyle ülkenin farklı bölgelerinden gelerek oturma eylemine destek veren aileler karne gününü gözü yaşlı ve buruk karşıladı.
Bitlis'in Hizan ilçesinden dağa götürüldüğünü belirttiği lise 3'üncü sınıf öğrencisi 17 yaşındaki oğlu Vedat Aydın için Diyarbakır'a gelen Leman Aydın, AA muhabirine, oğlunun 4 Nisan'da dağa götürüldüğü başarılı bir öğrenci olduğunu ancak karnesini alamadığını söyledi.
Aydın, oğlunu 2 ay önce dağa götürüldüğünü ifade ederek, "Oğlum dağa götürülmeseydi bugün karne alacaktı. Onun hayali vardı, mühendis olacaktı. Bugün çok duyguluyum" dedi.
Çocuğunun karne almasını çok arzuladığını ancak bunun mümkün olmadığını anlatan Aydın, öğretmenlerinin de çok başarılı bulduğu oğlu ile ilgili hayallerini ertelediğini belirtti.
- Oğlunun karnesini almak için Bitlis'e gitti
"Oğlum, 'Anne okuyup, mühendis olacağım seni ve babamı hacca göndereceğim' derdi" ifadelerini kullanan Aydın, şunları kaydetti:
"Oğlumun dönmesini ümit ediyorum. Babası dün Bitlis'in Hizan ilçesine oğlumun karnesini almaya gitti. Oğlumun karnesini kendisinin almasını isterdik. Çocuklarımızın bulunması için destek bekliyoruz."'
Van'dan 14 yaşındaki oğlu Efekan Toklar için Diyarbakır'a gelerek oturma eylemine katılan baba Mehmet Emin Toklar ise lise 2'nci sınıf öğrencisi oğlunun en büyük hayalinin doktorluk olduğunu belirtti.
Toklar, oğlunun sara hastası olduğunu anlatarak, "Hasta olduğu izin üzerine titrerken başımıza bu olay geldi. Bu acıyı ancak yaşayan anlar. Çok üzgünüz. Oğlumla geleceğe dair güzel hayaller kuruyorduk. Bugün karnesini alacaktı" diye konuştu.
- "Kızım karnesini alamadı"
"Böyle bir şeyin başımıza geleceğini tahmin bile etmezdik. Hasta çocuğun dağda ne işi, kime ne faydası var?" diyen Toklar, oğlunun kandırıldığını vurguladı.
İffet Güneş ise 18 yaşındaki kızı Leyla Güneş'in lise son sınıf öğrencisi olduğunu ifade ederek, gözyaşları içinde kızının karnesini alamadığını anlattı.
Kızının eğitim gördüğü okula gittiğini ancak arkadaşlarını görünce dayanamayarak döndüğünü belirten Güneş, "Kızım karnesini alamadı. Çocuğumun neden karnesini alamadı? Artık bu acıya dayanamıyorum. Başbakanımızdan çocuklarımıza kavuşmamız konusunda destek bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Çocuklarının okullarına dönmesini arzu ettiklerini kaydeden Güneş, kızının hep teşekkür belgesi aldığını, okuyup hayalindeki gibi öğretmen veya mühendis olmasını istediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Bitlis'in Hizan ilçesinden dağa götürüldüğünü belirttiği lise 3'üncü sınıf öğrencisi 17 yaşındaki oğlu Vedat Aydın için Diyarbakır'a gelen Leman Aydın, AA muhabirine, oğlunun 4 Nisan'da dağa götürüldüğü başarılı bir öğrenci olduğunu ancak karnesini alamadığını söyledi.
Aydın, oğlunu 2 ay önce dağa götürüldüğünü ifade ederek, "Oğlum dağa götürülmeseydi bugün karne alacaktı. Onun hayali vardı, mühendis olacaktı. Bugün çok duyguluyum" dedi.
Çocuğunun karne almasını çok arzuladığını ancak bunun mümkün olmadığını anlatan Aydın, öğretmenlerinin de çok başarılı bulduğu oğlu ile ilgili hayallerini ertelediğini belirtti.
- Oğlunun karnesini almak için Bitlis'e gitti
"Oğlum, 'Anne okuyup, mühendis olacağım seni ve babamı hacca göndereceğim' derdi" ifadelerini kullanan Aydın, şunları kaydetti:
"Oğlumun dönmesini ümit ediyorum. Babası dün Bitlis'in Hizan ilçesine oğlumun karnesini almaya gitti. Oğlumun karnesini kendisinin almasını isterdik. Çocuklarımızın bulunması için destek bekliyoruz."'
Van'dan 14 yaşındaki oğlu Efekan Toklar için Diyarbakır'a gelerek oturma eylemine katılan baba Mehmet Emin Toklar ise lise 2'nci sınıf öğrencisi oğlunun en büyük hayalinin doktorluk olduğunu belirtti.
Toklar, oğlunun sara hastası olduğunu anlatarak, "Hasta olduğu izin üzerine titrerken başımıza bu olay geldi. Bu acıyı ancak yaşayan anlar. Çok üzgünüz. Oğlumla geleceğe dair güzel hayaller kuruyorduk. Bugün karnesini alacaktı" diye konuştu.
- "Kızım karnesini alamadı"
"Böyle bir şeyin başımıza geleceğini tahmin bile etmezdik. Hasta çocuğun dağda ne işi, kime ne faydası var?" diyen Toklar, oğlunun kandırıldığını vurguladı.
İffet Güneş ise 18 yaşındaki kızı Leyla Güneş'in lise son sınıf öğrencisi olduğunu ifade ederek, gözyaşları içinde kızının karnesini alamadığını anlattı.
Kızının eğitim gördüğü okula gittiğini ancak arkadaşlarını görünce dayanamayarak döndüğünü belirten Güneş, "Kızım karnesini alamadı. Çocuğumun neden karnesini alamadı? Artık bu acıya dayanamıyorum. Başbakanımızdan çocuklarımıza kavuşmamız konusunda destek bekliyoruz" şeklinde konuştu.
Çocuklarının okullarına dönmesini arzu ettiklerini kaydeden Güneş, kızının hep teşekkür belgesi aldığını, okuyup hayalindeki gibi öğretmen veya mühendis olmasını istediklerini sözlerine ekledi.