İnternetle İlgili Yeni Düzenleme
Meclis eski Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar, internetle ilgili yeni düzenlemeye ilişkin, "İnternete bu kadar yatırım yapmış bir ülkeyi internet ile ilgili düzenlemelerde sansürcülükle suçlamak açık bir haksızlıktır" dedi.
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı da olan AK Parti Adana Milletvekili Ünüvar, TBMM Genel Kurulu'nda yasalaşan torba tasarıdaki internet ile ilgili düzenlemeye ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de bu konuda ne zaman düzenleme yapılsa otomatik refleks veren bir kitlenin var olduğunu söyledi.
O kitlenin, "internete sansür, internete yasaklama, internetin devlet kontrolüne girmesi" gibi ithamlarda bulunduğunu bildiren Ünüvar, bunların kesinlikle doğru olmadığını ifade etti.
Ünüvar, Türkiye'de AK Parti döneminde internet kullanımının yaygınlaştığını belirterek, "Bu dönemde internetin daha fazla kullanımıyla ilgili AK Parti hükümeti ciddi yatırımlar yapmıştır. Bugün Türkiye'de hiçbir okul internetsiz değil. Okullarda ücretsiz internet bağlantısı sağlanıyor. FATİH Projesi, teknolojinin eğitimle buluştuğu dünya çapında önemli bir proje, bu da tüm hızıyla yürütülüyor" dedi.
İnternetle ilgili yeni düzenlemeye yönelik iddiaları yanıtlayan Ünüvar, şunları kaydetti:
"İnternete bu kadar yatırım yapmış bir ülkeyi internet ile ilgili düzenlemelerde sansürcülükle suçlamak açık bir haksızlıktır. Kaldı ki son yapılan düzenleme, kesinlikle bir sansür veya yasaklama değil, tam tersine 2007'de çıkarılan 'internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili' yasada öngörülmemiş kişilik hakkı ihlalinin önlenmesi ve özel hayatın gizliliğinin korunmasına yönelik bir çalışmadır. Artık günümüzde interaktif şekilde internetin kullanıldığı, her akıllı telefonun veya mobil cihazı bulunan kullanıcının adeta bir içerik sağlayıcısı gibi fonksiyon gördüğü bir dönemdeyiz. Dolayısıyla internetin bu kadar yaygın kullanımı şüphesiz yaptığımız işte veya haber alma kaynaklarımızla ilgili bir takım hakları bize getirdi. Yani bunların fırsatı önemli ölçüde insanlar tarafından kullanılıyor. Sadece fırsatlar değil, aynı zamanda risklerin de arttığı bir dönemdeyiz. Yani internetin kullanımın yaygınlaşması ve hızının çok artması, bir bilginin kısa bir noktada bir uçtan diğer uca ulaşabilmesini de sağlıyor."
Ünüvar, 2007'de çıkarılan kanunda ön görülmeyen kişilik hakkı ihlali ve özel hayatın gizliliği meselesinin bu kanunun gündeminde olduğunu anımsatarak, Anayasa ve Türk Ceza Kanunu ilgili maddelerinin de bunu emrettiğine, bu nedenle söz konusu düzenlemeye ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti.
"Yapılan düzenleme hem Anayasa ve hem de Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerine tamamen uyumlu yasal bir düzenleme" diyen Ünüvar, şöyle devam etti:
"Her kanunda mutlaka tartışılması gereken hususlar olabilir ama tartışılan hususlarla ilgili yapılan yorumlar da çok insaflı yorumlar değil. 'Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na (TİB) mahkeme yetkisi veriliyor' deniyor. TİB Başkanı'na mahkeme yetkisi falan verilmiyor. Kişilik hakkının ihlal edildiğini veya özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini düşünen kişi TİB Başkanlığına başvuruyor, TİB Başkanlığı, 'Erişim Sağlayıcıları Birliği' diye Türkiye'de yaklaşık 259 erişim sağlayıcılarının oluşturduğu bir sivil inisiyatif, birlik var. Bu birlik mağdur olduğunu söyleyen kişinin hakkının korunması adına bir tedbir kararı alıyor. Sonra kişi aynı zamanda Sulh Ceza hakimine başvurmak durumunda. Başvurduktan sonra da 48 saat içinde Sulh Ceza hakimi karar veriyor. Hakim derse ki 'hayır, bu kişi mağdur olmamıştır veya özel hayatının gizliliği ile ilgili herhangi bir ihlal yok', o zaman yayın devam ediyor. Ama 'mağdur olmuştur' deniyorsa o zaman tedbir kararı kalıcı karar haline geliyor."
- "Sadece içerik kapatılıyor"
Ünüvar, düzenlemeyle ilgili mahkemeden alınan karar olduğunda sitenin değil, sadece içeriğin kapatıldığını belirterek, bu detayın bazı çevreler tarafından görmezden gelindiğini söyledi.
Daha önce alınan bir karar olduğunda sitenin tamamının kapatıldığına dikkat çeken Ünüvar, "Halbuki şimdi sadece ilgili içerik kapatılacak. Bunun şöyle bir avantajı var, sadece konusu suç teşkil eden içerik engellendiği için o sitenin bütünü kapatılmamış, o siteden istifade eden insanların da haber alma özgürlüğü genişlemiş oluyor. Eskiden komple erişime kapatılıyordu. Bunun aslında tam tersi, özgürlükleri genişleten bir nokta olduğunu ifade ediyoruz. Bazı çevreler bunu anlamak istemiyor, belki de anlıyor, işine gelmiyor ama yapılan düzenleme asla sansür veya yasaklama değil, tam tersine kişilerin haklarını ve özel hayatın gizliliğini koruyan bir düzenlemedir" diye konuştu.
Ünüvar, herkesin istediği şeyi yazabileceğini ancak yazdığının Anayasa'yı ve Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerindeki hususları ihlal etmemesi gerektiğini kaydetti.
Yürürlükteki yasaya göre, mağdur olan kişinin başvurusu ilgili içerik ile ilgili toplam bir haftada sonuç alınabildiğini anlatan Ünüvar, düzenleme ile 4 saatte tedbir kararı, 48 saat içinde de hakim kararı alındığını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
O kitlenin, "internete sansür, internete yasaklama, internetin devlet kontrolüne girmesi" gibi ithamlarda bulunduğunu bildiren Ünüvar, bunların kesinlikle doğru olmadığını ifade etti.
Ünüvar, Türkiye'de AK Parti döneminde internet kullanımının yaygınlaştığını belirterek, "Bu dönemde internetin daha fazla kullanımıyla ilgili AK Parti hükümeti ciddi yatırımlar yapmıştır. Bugün Türkiye'de hiçbir okul internetsiz değil. Okullarda ücretsiz internet bağlantısı sağlanıyor. FATİH Projesi, teknolojinin eğitimle buluştuğu dünya çapında önemli bir proje, bu da tüm hızıyla yürütülüyor" dedi.
İnternetle ilgili yeni düzenlemeye yönelik iddiaları yanıtlayan Ünüvar, şunları kaydetti:
"İnternete bu kadar yatırım yapmış bir ülkeyi internet ile ilgili düzenlemelerde sansürcülükle suçlamak açık bir haksızlıktır. Kaldı ki son yapılan düzenleme, kesinlikle bir sansür veya yasaklama değil, tam tersine 2007'de çıkarılan 'internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ile ilgili' yasada öngörülmemiş kişilik hakkı ihlalinin önlenmesi ve özel hayatın gizliliğinin korunmasına yönelik bir çalışmadır. Artık günümüzde interaktif şekilde internetin kullanıldığı, her akıllı telefonun veya mobil cihazı bulunan kullanıcının adeta bir içerik sağlayıcısı gibi fonksiyon gördüğü bir dönemdeyiz. Dolayısıyla internetin bu kadar yaygın kullanımı şüphesiz yaptığımız işte veya haber alma kaynaklarımızla ilgili bir takım hakları bize getirdi. Yani bunların fırsatı önemli ölçüde insanlar tarafından kullanılıyor. Sadece fırsatlar değil, aynı zamanda risklerin de arttığı bir dönemdeyiz. Yani internetin kullanımın yaygınlaşması ve hızının çok artması, bir bilginin kısa bir noktada bir uçtan diğer uca ulaşabilmesini de sağlıyor."
Ünüvar, 2007'de çıkarılan kanunda ön görülmeyen kişilik hakkı ihlali ve özel hayatın gizliliği meselesinin bu kanunun gündeminde olduğunu anımsatarak, Anayasa ve Türk Ceza Kanunu ilgili maddelerinin de bunu emrettiğine, bu nedenle söz konusu düzenlemeye ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti.
"Yapılan düzenleme hem Anayasa ve hem de Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerine tamamen uyumlu yasal bir düzenleme" diyen Ünüvar, şöyle devam etti:
"Her kanunda mutlaka tartışılması gereken hususlar olabilir ama tartışılan hususlarla ilgili yapılan yorumlar da çok insaflı yorumlar değil. 'Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na (TİB) mahkeme yetkisi veriliyor' deniyor. TİB Başkanı'na mahkeme yetkisi falan verilmiyor. Kişilik hakkının ihlal edildiğini veya özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini düşünen kişi TİB Başkanlığına başvuruyor, TİB Başkanlığı, 'Erişim Sağlayıcıları Birliği' diye Türkiye'de yaklaşık 259 erişim sağlayıcılarının oluşturduğu bir sivil inisiyatif, birlik var. Bu birlik mağdur olduğunu söyleyen kişinin hakkının korunması adına bir tedbir kararı alıyor. Sonra kişi aynı zamanda Sulh Ceza hakimine başvurmak durumunda. Başvurduktan sonra da 48 saat içinde Sulh Ceza hakimi karar veriyor. Hakim derse ki 'hayır, bu kişi mağdur olmamıştır veya özel hayatının gizliliği ile ilgili herhangi bir ihlal yok', o zaman yayın devam ediyor. Ama 'mağdur olmuştur' deniyorsa o zaman tedbir kararı kalıcı karar haline geliyor."
- "Sadece içerik kapatılıyor"
Ünüvar, düzenlemeyle ilgili mahkemeden alınan karar olduğunda sitenin değil, sadece içeriğin kapatıldığını belirterek, bu detayın bazı çevreler tarafından görmezden gelindiğini söyledi.
Daha önce alınan bir karar olduğunda sitenin tamamının kapatıldığına dikkat çeken Ünüvar, "Halbuki şimdi sadece ilgili içerik kapatılacak. Bunun şöyle bir avantajı var, sadece konusu suç teşkil eden içerik engellendiği için o sitenin bütünü kapatılmamış, o siteden istifade eden insanların da haber alma özgürlüğü genişlemiş oluyor. Eskiden komple erişime kapatılıyordu. Bunun aslında tam tersi, özgürlükleri genişleten bir nokta olduğunu ifade ediyoruz. Bazı çevreler bunu anlamak istemiyor, belki de anlıyor, işine gelmiyor ama yapılan düzenleme asla sansür veya yasaklama değil, tam tersine kişilerin haklarını ve özel hayatın gizliliğini koruyan bir düzenlemedir" diye konuştu.
Ünüvar, herkesin istediği şeyi yazabileceğini ancak yazdığının Anayasa'yı ve Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerindeki hususları ihlal etmemesi gerektiğini kaydetti.
Yürürlükteki yasaya göre, mağdur olan kişinin başvurusu ilgili içerik ile ilgili toplam bir haftada sonuç alınabildiğini anlatan Ünüvar, düzenleme ile 4 saatte tedbir kararı, 48 saat içinde de hakim kararı alındığını sözlerine ekledi.