Mhp Genel Başkanı Bahçeli Açıklaması
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, takipsizlikle sonuçlanan İstanbul merkezli 17 Aralık soruşturması kapsamında bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen eski İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler'in, operasyonda evinde bulunan ve adli emanette tutulan parasını teslim almasına ilişkin, "Hırsızlık zanlıları çaldıkları paraları tekrar almakla kalmamış, bir de aziz milletimize faiz faturası çıkarmış, alenen soygunlarına devam etmişlerdir" ifadesini kullandı.
Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul merkezli 17 Aralık soruşturması ve 4 eski bakan hakkındaki Meclis Soruşturma Komisyonu'nun çalışmalarını eleştirdi.
"Kirli siyaset, ticaret ve kazancın", ülkenin önünü kapattığını, bahtını kararttığını ileri süren Bahçeli, millet iradesinin hiçe sayıldığını savundu.
Bahçeli, "Hükümet rüşvet iddialarını, yolsuzluk ithamlarını aydınlatmak, açığa çıkarmak yerine, örtmenin, ötelemenin ve inkarın basit kurnazlığına kapılmıştır. Fakat tüm baskı ve zorlamalara rağmen, 17-25 Aralık haram ve hıyanetle söz kesen iktidarın maskesini indirmiş, ipliğini pazara çıkarmıştır" ifadelerine yer verdi.
Türk milletinin, bir yıldır oynanan oyunları, sahnelenen algı operasyonlarını ibretle esefle ve endişeyle izlediğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
"Rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu darbe sözleriyle savuşturmaya, sakatlamaya ve savsaklamaya çalışan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP zihniyeti, aziz milletimizi hakir görmüş, küçümsemiş, yalanlarla oyalamıştır. Geçen bir yıllık süre zarfında rüşvet ve yolsuzluk iddiaları çok cepheli, çok aktörlü karşı bir saldırıya uğramıştır. Kuldan utanmayan, Allah'tan korkmadığı da anlaşılan rüşvetçiler, kara paracılar, yolsuzluk çeteleri, suistimal kadroları adalete ötanazi uygulamış, yargı ve emniyet güçlerine arka arkaya operasyon düzenlemişlerdir. Hepsinden önemlisi, haklarında çok ağır iddia bulunan ve bu yüzden istifa etmek zorunda kalan dört eski bakanla ilgili 5 Mayıs'ta kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu hala bir sonuca ulaşamamıştır. Servetlerinde orantısız bir artış olduğu MASAK tarafından tespit edilen bu dört bakanın Yüce Divan'a sevk edilmemesi amacıyla türlü engeller, envaiçeşit bahaneler uydurulmaya çalışılmıştır."
-Yüce Divan oylamasının ertelenmesi-
Yüce Divan oylamasının 5 Ocak 2015'e ertelendiğini anımsatan Bahçeli, AK Parti'nin, eski bakanları Yüce Divan'a göndermemek için her yolu denediği ve her fırsatı değerlendirdiğini iddia etti.
Bahçeli, "Rüşvet ve yolsuzluk suçlamalarının bağımsız ve tarafsız yargı önünde görülmesine ayak diretenler bir defa millet ve tarih önünde altından kalmayacakları bir vebale ortak olmuşlardır. Dört eski bakanın Yüce Divan'da yargılanması, alınlarına yapışan iddiaların hukuken araştırılıp sonuca bağlanması hem demokrasinin hem ahlakın hem de adaletin kayıtsız şartsız bir ön şartı olarak görülmelidir. Bundan kaçmak, buna engel çıkarmak yalnızca AKP'nin felaketine kapı açmayacak, suç ve suçluların zıvanadan çıkmasıyla birlikte hukuk devleti ölümcül bir yara alacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Ne pahasına olursa olsun 17-25 Aralık'ın tüm faillerinin hukukun karşısına çıkarılması gerektiğini belirten Bahçeli, bu çerçevede hiç kimsenin imtiyazlı olmasının düşünülemeyeceğini vurguladı.
Mahşeri vicdanın huzura kavuşabilmesi, milli beka ve bağımsızlığının sağlam esaslara bağlanabilmesi için rüşvet ve yolsuzluğa adı karışanların topluca hesap vermesi gerektiğini bildiren Bahçeli,
"Yolsuzlukla hırsızlığı ayrı gören sahte alimlerin uyduruk fetvaları şaibeli ve şüpheli hiç kimseyi aklamayacak, haklı çıkarmayacaktır. AKP 17-25 Aralık'la yüzleşmeli, havuzcular, telaşla para eritenler, villacılar, altın kaçakçıları, imar vurguncuları, vakıflar üzerinden soygun tezgahı kuranlar, ihalelere fesat karıştıranlar adaletin huzurunda yaptıklarının bedelini ödemelidir" görüşlerini paylaştı
Kaynak: AA
"Kirli siyaset, ticaret ve kazancın", ülkenin önünü kapattığını, bahtını kararttığını ileri süren Bahçeli, millet iradesinin hiçe sayıldığını savundu.
Bahçeli, "Hükümet rüşvet iddialarını, yolsuzluk ithamlarını aydınlatmak, açığa çıkarmak yerine, örtmenin, ötelemenin ve inkarın basit kurnazlığına kapılmıştır. Fakat tüm baskı ve zorlamalara rağmen, 17-25 Aralık haram ve hıyanetle söz kesen iktidarın maskesini indirmiş, ipliğini pazara çıkarmıştır" ifadelerine yer verdi.
Türk milletinin, bir yıldır oynanan oyunları, sahnelenen algı operasyonlarını ibretle esefle ve endişeyle izlediğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti:
"Rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu darbe sözleriyle savuşturmaya, sakatlamaya ve savsaklamaya çalışan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP zihniyeti, aziz milletimizi hakir görmüş, küçümsemiş, yalanlarla oyalamıştır. Geçen bir yıllık süre zarfında rüşvet ve yolsuzluk iddiaları çok cepheli, çok aktörlü karşı bir saldırıya uğramıştır. Kuldan utanmayan, Allah'tan korkmadığı da anlaşılan rüşvetçiler, kara paracılar, yolsuzluk çeteleri, suistimal kadroları adalete ötanazi uygulamış, yargı ve emniyet güçlerine arka arkaya operasyon düzenlemişlerdir. Hepsinden önemlisi, haklarında çok ağır iddia bulunan ve bu yüzden istifa etmek zorunda kalan dört eski bakanla ilgili 5 Mayıs'ta kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu hala bir sonuca ulaşamamıştır. Servetlerinde orantısız bir artış olduğu MASAK tarafından tespit edilen bu dört bakanın Yüce Divan'a sevk edilmemesi amacıyla türlü engeller, envaiçeşit bahaneler uydurulmaya çalışılmıştır."
-Yüce Divan oylamasının ertelenmesi-
Yüce Divan oylamasının 5 Ocak 2015'e ertelendiğini anımsatan Bahçeli, AK Parti'nin, eski bakanları Yüce Divan'a göndermemek için her yolu denediği ve her fırsatı değerlendirdiğini iddia etti.
Bahçeli, "Rüşvet ve yolsuzluk suçlamalarının bağımsız ve tarafsız yargı önünde görülmesine ayak diretenler bir defa millet ve tarih önünde altından kalmayacakları bir vebale ortak olmuşlardır. Dört eski bakanın Yüce Divan'da yargılanması, alınlarına yapışan iddiaların hukuken araştırılıp sonuca bağlanması hem demokrasinin hem ahlakın hem de adaletin kayıtsız şartsız bir ön şartı olarak görülmelidir. Bundan kaçmak, buna engel çıkarmak yalnızca AKP'nin felaketine kapı açmayacak, suç ve suçluların zıvanadan çıkmasıyla birlikte hukuk devleti ölümcül bir yara alacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Ne pahasına olursa olsun 17-25 Aralık'ın tüm faillerinin hukukun karşısına çıkarılması gerektiğini belirten Bahçeli, bu çerçevede hiç kimsenin imtiyazlı olmasının düşünülemeyeceğini vurguladı.
Mahşeri vicdanın huzura kavuşabilmesi, milli beka ve bağımsızlığının sağlam esaslara bağlanabilmesi için rüşvet ve yolsuzluğa adı karışanların topluca hesap vermesi gerektiğini bildiren Bahçeli,
"Yolsuzlukla hırsızlığı ayrı gören sahte alimlerin uyduruk fetvaları şaibeli ve şüpheli hiç kimseyi aklamayacak, haklı çıkarmayacaktır. AKP 17-25 Aralık'la yüzleşmeli, havuzcular, telaşla para eritenler, villacılar, altın kaçakçıları, imar vurguncuları, vakıflar üzerinden soygun tezgahı kuranlar, ihalelere fesat karıştıranlar adaletin huzurunda yaptıklarının bedelini ödemelidir" görüşlerini paylaştı