Perakende Ticaret Tasarısı Komisyonda
Alışveriş merkezlerinin (AVM) faaliyet esaslarını düzenleyen Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nın görüşmelerinde milletvekilleri, psikolojik ve sosyolojik boyutun önemine de dikkat çekerken AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, "AVM'lerle ticareti tekleştirme gibi yaşamı da tekleştirme modeli dayatmasıyla karşı karşıyayız" dedi.
Tasarının TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'ndaki görüşmelerine katılan milletvekilleri, AVM'lerin ticaret hayatı ve sosyal hayata ilişkin etkileri üzerine görüşlerini dile getirdi. İktidar ve muhalefet milletvekilleri, perakende ticaret alanında yasal düzenlemenin şart olduğunu ifade ederek, tasarıya destek verdi.
CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, perakende sektöründe adaletsizliğin alabildiğine yürüdüğünü ve rekabetin büyük firmalar lehine bozulduğunu söyledi.
Lobilerin bu alanda 1990'lı yıllardan beri yapılmak istenen yasal düzenlemeleri engellediğini savunan Susam, bu tasarının yasalaştırılmasını istedi. Susam, "Yıllardır esnaf ve sanatkarın yok olmasında, pazar kaybetmesinde veya 50 yaşına gelmiş insanlar, yanlarına kurulmuş büyük mağaza karşısında işini kaybedip çocuklarına bakacak parası kalmadığında kamu vicdanı ne yaptı?" diye konuştu.
Bu yasal düzenlemeyle ilgilenmeye başladığı 1990'lı yıllarda Türkiye'deki esnaf sayısının 4 milyon olduğunu anlatan Susam, günümüzde bu sayının 1,5 milyonun altına düştüğünü belirtti.
AVM'leri savunmak adına "çağın deştiği" ya da "alışveriş biçiminin değiştiği" gibi mazeretlere sığınılamayacağını dile getiren Susam, "AVM yaşam biçimi olur mu? Avrupa'nın başkentlerine bakalım, pazar günleri AVM'lerin kapalı olduğunu birlikte görelim" dedi.
Susam, perakende sektörünün 700 milyar liranın üzerinde büyüklüğü olduğunu vurgulayarak, piyasanın 370 milyar liraya yakın bölümünün büyük AVM'ler ve sınırlı sayıda işletmenin elinde olduğunu söyledi.
- "Ezilen esnafa pozitif ayrımcılık"
Komisyon ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın lobilerden etkilenmemesi gerektiğini ifade eden Susam, şöyle devam etti:
"Küçük işletmelerin hakkını koruyacak yasal düzenlemenin çıkmasını sağlamaya çalışacağız. Topluma diyeceğiz ki 'biz bir adaletsizliği önledik', 'büyüklerin acımasız rekabeti karşısında içimizden çıkmış komşumuz, arkadaşımız, evladımız, akrabamız olan esnaflara yıllardır borcumuz olan vebali ödedik'. Bunun yolu, ezilen esnaf ve sanatkara pozitif ayrımcılık yapacak düzenlemelerden geçer. Bu yasada küçük işletmeciden, ülkeden yana taraf olun. Yabancı sermaye piyasayı ele geçiriyor."
CHP İstanbul Milletvekili Celal Dinçer de İngiltere'den örnek vererek, bu ülkede boş alanların spor alanları ve sosyal yaşam alanları olarak değerlendirildiğini belirtti.
Türkiye'de depremde toplanılacak alanlara dahi AVM yapıldığını savunan Dinçer, "AVM'leri şehir dışına, Silivri'ye, cezaevi yapılacak yerlere yapın. Küçük esnaf devletin temelidir" diye konuştu.
AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Öztürk ise TBMM Başkanlığı'na sundukları teklifte pazar günleri AVM'lerin kapalı olmasına ilişkin düzenlemenin tartışıldığını, ancak tasarının bu tartışmaya hapsedilmemesi gerektiğini ifade etti.
Tekliflerinde küçük esnafı destekleyecek düzenlemeler bulunduğunu anlatan Öztürk, kurulu düzene zarar vermeden bir uygulama geliştirilebileceğini dile getirdi.
Dünyada alışveriş anlayışının değiştiğini anlatan Öztürk, "Bunun psikolojik ve sosyolojik olarak değerlendirilip katkılarının ve olumsuz yanlarının ortaya konulması gerekir" dedi.
- "Bakanın işi kolay değil, destekçisi olacağız"
MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık da tasarının yasalaşmasını önemsediklerini ifade ederek, AVM'lerin haftada bir gün kapalı olması gerektiğini söyledi.
Böylece hem buralarda çalışanların hem küçük ve orta ölçekli esnafın sıkıntılarının aşılacağını ifade eden Işık, "Sayın Bakanın işi kolay değil. Destekçisi olacağız" diye konuştu.
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk de AVM'lerin sosyal yaşama etkileri üzerinde durdu.
Bu alanda yıllardır yapılmayan yasal düzenleme nedeniyle fiili durumun ortaya çıktığını ifade eden Külünk, şöyle konuştu:
"Bir dükkana girdiğimizde paramız yetmediğinde 'yarın verirsin, sonra verirsin' diyen ahilerimiz vardı. Mahalle kültürümüz vardı. Top oynarken bir araya gelen gençler vardı. Aile ziyaretlerimiz vardı. Şimdi hepsini modern kapitalizme tutsak ettik. AVM'lerle ticareti tekleştirme gibi yaşamı da tekleştirme modeli dayatmasıyla karşı karşıyayız. Esnaf da AVM de hayatın gerçeği ama bir sorun var ve bunu çözmeliyiz. Psikolog ve sosyologlar da tasarı görüşülürken bu masanın etrafına oturmalı. AVM'lerin yaşam biçimimizi etkilemesini tartışmalıyız."
Tasarıda küçük esnafı koruma iradesi olduğunu belirten Külünk, küresel marka olma iddiasındaki tüccarlara imkan sağlanması gerektiğini söyledi.
Bütün alışveriş merkezlerinde aynı markaların bulunduğuna dikkati çeken Külünk, buna bir ajansın karar verdiğini de belirtti.
Tasarının görüşülmesine devam ediliyor.
Kaynak: AA
CHP İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam, perakende sektöründe adaletsizliğin alabildiğine yürüdüğünü ve rekabetin büyük firmalar lehine bozulduğunu söyledi.
Lobilerin bu alanda 1990'lı yıllardan beri yapılmak istenen yasal düzenlemeleri engellediğini savunan Susam, bu tasarının yasalaştırılmasını istedi. Susam, "Yıllardır esnaf ve sanatkarın yok olmasında, pazar kaybetmesinde veya 50 yaşına gelmiş insanlar, yanlarına kurulmuş büyük mağaza karşısında işini kaybedip çocuklarına bakacak parası kalmadığında kamu vicdanı ne yaptı?" diye konuştu.
Bu yasal düzenlemeyle ilgilenmeye başladığı 1990'lı yıllarda Türkiye'deki esnaf sayısının 4 milyon olduğunu anlatan Susam, günümüzde bu sayının 1,5 milyonun altına düştüğünü belirtti.
AVM'leri savunmak adına "çağın deştiği" ya da "alışveriş biçiminin değiştiği" gibi mazeretlere sığınılamayacağını dile getiren Susam, "AVM yaşam biçimi olur mu? Avrupa'nın başkentlerine bakalım, pazar günleri AVM'lerin kapalı olduğunu birlikte görelim" dedi.
Susam, perakende sektörünün 700 milyar liranın üzerinde büyüklüğü olduğunu vurgulayarak, piyasanın 370 milyar liraya yakın bölümünün büyük AVM'ler ve sınırlı sayıda işletmenin elinde olduğunu söyledi.
- "Ezilen esnafa pozitif ayrımcılık"
Komisyon ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nın lobilerden etkilenmemesi gerektiğini ifade eden Susam, şöyle devam etti:
"Küçük işletmelerin hakkını koruyacak yasal düzenlemenin çıkmasını sağlamaya çalışacağız. Topluma diyeceğiz ki 'biz bir adaletsizliği önledik', 'büyüklerin acımasız rekabeti karşısında içimizden çıkmış komşumuz, arkadaşımız, evladımız, akrabamız olan esnaflara yıllardır borcumuz olan vebali ödedik'. Bunun yolu, ezilen esnaf ve sanatkara pozitif ayrımcılık yapacak düzenlemelerden geçer. Bu yasada küçük işletmeciden, ülkeden yana taraf olun. Yabancı sermaye piyasayı ele geçiriyor."
CHP İstanbul Milletvekili Celal Dinçer de İngiltere'den örnek vererek, bu ülkede boş alanların spor alanları ve sosyal yaşam alanları olarak değerlendirildiğini belirtti.
Türkiye'de depremde toplanılacak alanlara dahi AVM yapıldığını savunan Dinçer, "AVM'leri şehir dışına, Silivri'ye, cezaevi yapılacak yerlere yapın. Küçük esnaf devletin temelidir" diye konuştu.
AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Öztürk ise TBMM Başkanlığı'na sundukları teklifte pazar günleri AVM'lerin kapalı olmasına ilişkin düzenlemenin tartışıldığını, ancak tasarının bu tartışmaya hapsedilmemesi gerektiğini ifade etti.
Tekliflerinde küçük esnafı destekleyecek düzenlemeler bulunduğunu anlatan Öztürk, kurulu düzene zarar vermeden bir uygulama geliştirilebileceğini dile getirdi.
Dünyada alışveriş anlayışının değiştiğini anlatan Öztürk, "Bunun psikolojik ve sosyolojik olarak değerlendirilip katkılarının ve olumsuz yanlarının ortaya konulması gerekir" dedi.
- "Bakanın işi kolay değil, destekçisi olacağız"
MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık da tasarının yasalaşmasını önemsediklerini ifade ederek, AVM'lerin haftada bir gün kapalı olması gerektiğini söyledi.
Böylece hem buralarda çalışanların hem küçük ve orta ölçekli esnafın sıkıntılarının aşılacağını ifade eden Işık, "Sayın Bakanın işi kolay değil. Destekçisi olacağız" diye konuştu.
AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk de AVM'lerin sosyal yaşama etkileri üzerinde durdu.
Bu alanda yıllardır yapılmayan yasal düzenleme nedeniyle fiili durumun ortaya çıktığını ifade eden Külünk, şöyle konuştu:
"Bir dükkana girdiğimizde paramız yetmediğinde 'yarın verirsin, sonra verirsin' diyen ahilerimiz vardı. Mahalle kültürümüz vardı. Top oynarken bir araya gelen gençler vardı. Aile ziyaretlerimiz vardı. Şimdi hepsini modern kapitalizme tutsak ettik. AVM'lerle ticareti tekleştirme gibi yaşamı da tekleştirme modeli dayatmasıyla karşı karşıyayız. Esnaf da AVM de hayatın gerçeği ama bir sorun var ve bunu çözmeliyiz. Psikolog ve sosyologlar da tasarı görüşülürken bu masanın etrafına oturmalı. AVM'lerin yaşam biçimimizi etkilemesini tartışmalıyız."
Tasarıda küçük esnafı koruma iradesi olduğunu belirten Külünk, küresel marka olma iddiasındaki tüccarlara imkan sağlanması gerektiğini söyledi.
Bütün alışveriş merkezlerinde aynı markaların bulunduğuna dikkati çeken Külünk, buna bir ajansın karar verdiğini de belirtti.
Tasarının görüşülmesine devam ediliyor.