Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, Bismil'de
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "(TBMM'de kabul edilen Başbakanlık Tezkeresi) Her türlü senaryoya karşı devlet olarak sınırlarımızı da kendimizi de topraklarımızı da hazırlıyoruz. Çünkü seyirci kalamayız. Orada yangın varsa bu yangın bize en çok zarar verir, başkalarına değil" dedi.
Bakan Eker, Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde AK Parti teşkilatı tarafından düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı.
Zılgıtlarla karşılanan Eker, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AK Parti iktidarıyla ülkelerinden kaçan insanların sığındığı bir ülke haline geldiğini söyledi.
İslam dünyasında kan ve gözyaşının sel olduğu günlerde bayramı idrak ettiklerini kaydeden Eker, Türkiye'nin adeta barış ülkesi olarak herkesin, sıkıntı çeken kardeşlerinin, akrabalarının, dostlarının, yurttaşlarının, aynı kültür ve tarihi kaderi paylaştıkları Ortadoğu'daki birçok insanın sığındığı bir yer olduğunu belirtti.
Irak ve Suriye'de zulümler işlendiğini, saldırıların olduğunu dile getiren Eker, terör örgütlerinin oralarda cirit attığını, oralardaki akrabaları ve kardeşlerinin saldırılara maruz kaldığını bildirdi.
Irak ve Suriye'de yaşanan olaylarda sadece Kürtlerin etkilenmediğini aktaran Eker, şöyle devam etti:
"Türkmenler de Araplar da Yezidiler de herkes bir şekilde bu zulümden olumsuz etkileniyor. Bu kardeşlerimiz bu zulümden kaçıp Türkiye'ye geliyor. Bu bizim içinde bulunduğumuz durum açısından önemli. İnsanlar sığınacak güvenli bir yer olarak Türkiye'yi görüyor. Zulümden kaçan kadınlar, çocuklar kendilerini mayın tarlalarına vurup Türkiye'ye geliyor. Çünkü Türkiye, barışın, huzurun bu topraklara ve bu bölgeye bütün Ortadoğu'ya hakim olması için çaba gösteren bir zihniyet tarafından yönetiliyor."
- Çözüm süreci
Çözüm sürecinin sabote edilmek istendiğini vurgulayan Bakan Eker, çözüm sürecini provokatif eylemlere, bir takım sabotajlara rağmen, onlara aldırmadan, dikkate almadan kararlılıkla yürüttüklerini aktardı.
- "Türkiye'nin seyirci kalması düşünülemez"
"Sınırlarımızın dışında yangın, zulüm varsa, insanlar haksız yere katlediliyorsa ya Esed'in ya IŞİD'in zulmüyle insanlar katlediliyorsa Türkiye'nin buna seyirci kalması düşünülemez" diyen Bakan Eker, "Sınırlarımızı, kucağımızı, evlerimizi zulümden kaçan kardeşlerimize açtık. Son birkaç hafta içerisinde IŞİD zulmünden kaçan yüz binlerce kardeşimiz bize sığındı. Onlar bizim misafirlerimiz. İnsani olarak onların rahat etmesi, huzur ve güven içerisinde burada yaşaması, temel ihtiyaçlarının giderilmesi için de Türkiye hiçbir masraftan kaçınmadı. Hükümet ve devlet olarak bütün imkanlarımızı, gücümüzü seferber ederek onlara kucak açtık" ifadesini kullandı.
Kobani'de IŞİD saldırılarından kaçarak Suruç'a gelenler üzerinden siyasi rant devşirmenin peşinde olanların olduğuna dikkati çeken Eker, Kobani'de ilk problemler ortaya çıktığında Suruç'a gittiklerini, ihtiyaçların giderilmesi için hazırlık yaptıklarını anımsattı.
Eker, şöyle dedi:
"Bu durumlarda fırsatçılık yapıp 'Acaba politik bir çıkar elde edebilir miyiz?' diyen birkaç eylemcinin de eylem çabasıyla karşılaştık. Onlara da sadece acıdık. Çünkü biz orada ölümden kaçan Kürt kardeşlerimize kucak açarken, onları nasıl rahatlatırız diye uğraşırken, birileri de bu durumdan politik bir çıkar devşirmenin hesabını yaptılar. Küçük düşünüyorlar. Bu doğru değil."
Bir yandan insani görevlerini yaparken, öte yandan da uluslararası düzeyde bu tür saldırıların olmaması için diplomatik temaslar ve uluslararası ilişkileri sürdürdüklerini kaydeden Eker, gerekirse Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevlendirilmesi için tezkereyi meclise gönderdiklerini ve tezkerenin kabul edildiğini söyledi.
"(TBMM'de kabul edilen Başbakanlık Tezkeresi) Her türlü senaryoya karşı devlet olarak sınırlarımızı da kendimizi de topraklarımızı da hazırlıyoruz. Çünkü seyirci kalamayız. Orada yangın varsa bu yangın bize en çok zarar verir, başkalarına değil" diyen Eker, bölgede huzur, demokrasinin etkin ve bölgede yaşayan insanların o ülkelerde söz sahibi olmasını istediklerini anlattı.
Eker, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bölge ülkelerindeki rejim yöneticilerin hep bu çağrıyı yaptık. Ama maalesef sayın cumhurbaşkanımızın da sayın başbakanımızın da tüm çabalarına rağmen dinlemediler. Kendi vatandaşlarına bombalar yağdırdılar. İşte o kaosun sonuçları bugün maalesef IŞİD ve başka terör örgütleri olarak çıkıyor karşımıza. Bu mücadelemizi sürdüreceğiz. AK Parti hükümeti hem bölgemizde hem ülkemizde hem de bütün dünyada barışın tesis edilmesi için çaba ve gayret içerisinde."
Bakan Eker, daha sonra karayoluyla Diyarbakır'a hareket etti.
Kaynak: AA
Zılgıtlarla karşılanan Eker, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AK Parti iktidarıyla ülkelerinden kaçan insanların sığındığı bir ülke haline geldiğini söyledi.
İslam dünyasında kan ve gözyaşının sel olduğu günlerde bayramı idrak ettiklerini kaydeden Eker, Türkiye'nin adeta barış ülkesi olarak herkesin, sıkıntı çeken kardeşlerinin, akrabalarının, dostlarının, yurttaşlarının, aynı kültür ve tarihi kaderi paylaştıkları Ortadoğu'daki birçok insanın sığındığı bir yer olduğunu belirtti.
Irak ve Suriye'de zulümler işlendiğini, saldırıların olduğunu dile getiren Eker, terör örgütlerinin oralarda cirit attığını, oralardaki akrabaları ve kardeşlerinin saldırılara maruz kaldığını bildirdi.
Irak ve Suriye'de yaşanan olaylarda sadece Kürtlerin etkilenmediğini aktaran Eker, şöyle devam etti:
"Türkmenler de Araplar da Yezidiler de herkes bir şekilde bu zulümden olumsuz etkileniyor. Bu kardeşlerimiz bu zulümden kaçıp Türkiye'ye geliyor. Bu bizim içinde bulunduğumuz durum açısından önemli. İnsanlar sığınacak güvenli bir yer olarak Türkiye'yi görüyor. Zulümden kaçan kadınlar, çocuklar kendilerini mayın tarlalarına vurup Türkiye'ye geliyor. Çünkü Türkiye, barışın, huzurun bu topraklara ve bu bölgeye bütün Ortadoğu'ya hakim olması için çaba gösteren bir zihniyet tarafından yönetiliyor."
- Çözüm süreci
Çözüm sürecinin sabote edilmek istendiğini vurgulayan Bakan Eker, çözüm sürecini provokatif eylemlere, bir takım sabotajlara rağmen, onlara aldırmadan, dikkate almadan kararlılıkla yürüttüklerini aktardı.
- "Türkiye'nin seyirci kalması düşünülemez"
"Sınırlarımızın dışında yangın, zulüm varsa, insanlar haksız yere katlediliyorsa ya Esed'in ya IŞİD'in zulmüyle insanlar katlediliyorsa Türkiye'nin buna seyirci kalması düşünülemez" diyen Bakan Eker, "Sınırlarımızı, kucağımızı, evlerimizi zulümden kaçan kardeşlerimize açtık. Son birkaç hafta içerisinde IŞİD zulmünden kaçan yüz binlerce kardeşimiz bize sığındı. Onlar bizim misafirlerimiz. İnsani olarak onların rahat etmesi, huzur ve güven içerisinde burada yaşaması, temel ihtiyaçlarının giderilmesi için de Türkiye hiçbir masraftan kaçınmadı. Hükümet ve devlet olarak bütün imkanlarımızı, gücümüzü seferber ederek onlara kucak açtık" ifadesini kullandı.
Kobani'de IŞİD saldırılarından kaçarak Suruç'a gelenler üzerinden siyasi rant devşirmenin peşinde olanların olduğuna dikkati çeken Eker, Kobani'de ilk problemler ortaya çıktığında Suruç'a gittiklerini, ihtiyaçların giderilmesi için hazırlık yaptıklarını anımsattı.
Eker, şöyle dedi:
"Bu durumlarda fırsatçılık yapıp 'Acaba politik bir çıkar elde edebilir miyiz?' diyen birkaç eylemcinin de eylem çabasıyla karşılaştık. Onlara da sadece acıdık. Çünkü biz orada ölümden kaçan Kürt kardeşlerimize kucak açarken, onları nasıl rahatlatırız diye uğraşırken, birileri de bu durumdan politik bir çıkar devşirmenin hesabını yaptılar. Küçük düşünüyorlar. Bu doğru değil."
Bir yandan insani görevlerini yaparken, öte yandan da uluslararası düzeyde bu tür saldırıların olmaması için diplomatik temaslar ve uluslararası ilişkileri sürdürdüklerini kaydeden Eker, gerekirse Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevlendirilmesi için tezkereyi meclise gönderdiklerini ve tezkerenin kabul edildiğini söyledi.
"(TBMM'de kabul edilen Başbakanlık Tezkeresi) Her türlü senaryoya karşı devlet olarak sınırlarımızı da kendimizi de topraklarımızı da hazırlıyoruz. Çünkü seyirci kalamayız. Orada yangın varsa bu yangın bize en çok zarar verir, başkalarına değil" diyen Eker, bölgede huzur, demokrasinin etkin ve bölgede yaşayan insanların o ülkelerde söz sahibi olmasını istediklerini anlattı.
Eker, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Bölge ülkelerindeki rejim yöneticilerin hep bu çağrıyı yaptık. Ama maalesef sayın cumhurbaşkanımızın da sayın başbakanımızın da tüm çabalarına rağmen dinlemediler. Kendi vatandaşlarına bombalar yağdırdılar. İşte o kaosun sonuçları bugün maalesef IŞİD ve başka terör örgütleri olarak çıkıyor karşımıza. Bu mücadelemizi sürdüreceğiz. AK Parti hükümeti hem bölgemizde hem ülkemizde hem de bütün dünyada barışın tesis edilmesi için çaba ve gayret içerisinde."
Bakan Eker, daha sonra karayoluyla Diyarbakır'a hareket etti.