Türk-iş Vasıfsız İşçilerin Eğitimine Talip

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, inşaat iş kolunda önemli sıkıntılar yaşandığını belirterek, "Eline malayı alanın sıvacılık, tornavidayı alanın elektrikçilik yapmaması için inşaat iş kolunda çalışan 2 milyonun üzerindeki vasıfsız kişiyi eğitimden geçirerek sertifikalandırmak gerekiyor" dedi.

Atalay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kamuoyunda "Torba Yasa" olarak bilinen, 6552 sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun ile maden iş kolunda hat safhada olan problemlerin bir bölümünün giderildiğini söyledi.

Kalan noksanlıkları ile ilgili Başbakan Ahmet Davutoğlu ile toplantı yaptıklarını ve meclisin açılması ile bu konunun gündeme geleceğini hatırlatan Atalay, son günlerde IŞİD bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerin ardından bu sıkıntıların ötelendiğini ifade etti.

Maden ve inşaat iş kolunda sıkıntıların var olduğunu aktaran Atalay, "İşçi sağlığı ve güvenliğini öne alan, işçinin yaralanmalarını, ölümlü kazalarını önleyen tedbirlerin alınacağı bir yasa önümüzdeki günlerde gündeme gelecek. Güvenlikle ilgili yasalar meclisten geçtikten sonra zannediyorum bizim yasa bir an önce gündeme gelir diye umut ediyoruz. Bir an önce bu ülkede terörle ilgili sıkıntıların bitmesi gerekiyor. Terör esas darbeyi fakire, mazluma, işçiye, memura vuruyor. Çünkü bizim meselelerimiz öteleniyor" diye konuştu.

Atalay, özellikle inşaat iş kolunda sıkıntılar yaşandığını bildirerek, şunları kaydetti:
"İnşaat iş kolunda çalışan 2 milyonun üzerinde insan var. Bunların büyük bir bölümü vasıfsız. Bunlar ile ilgili hepsine 'çok tehlikeli işler' veya 'tehlikeli işler' adı altında bölümlere ayırıp, sertifika vermek lazım. Eline malayı alanın sıvacılık, tornavidayı alanın elektrikçilik yapmaması için inşaat iş kolunda çalışan 2 milyonun üzerindeki vasıfsız kişiyi eğitimden geçirerek sertifikalandırmak gerekiyor. Yani bununla ilgili kurs görmesi lazım. Bununla ilgili bizim Ankara'da bir okulumuz var. Yol-İş Sendikası ve Türk-İş'in ortaklaşa, işverenle yaptırdığı okul var. Bu okulda 9 yıldır ücretsiz inşaat iş kolundaki insanlara kurs veriyoruz. Bu kursların sayısını çoğaltmadan iş kazalarının önüne geçemeyiz."
Atalay, Amasya, Zonguldak ve Soma gibi bölgelerde ağırlıkta madencilik yapıldığını belirterek, Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün Amasya, Zonguldak ve Soma gibi bölgelerde bu kurumun bir taşra teşkilatı olmamasının büyük bir eksiklik olduğunu ifade etti.

- "Taşeron sistemi Türkiye'ye yakışmıyor"
Atalay, Türkiye'de 900 binin üzerinde taşeron işçinin bulunduğunu bunun 600 bininin kamuda çalıştığını söyledi.

Özellikle sağlık ve eğitimde taşeronun yoğunlaştığını aktaran Atalay, şöyle devam etti:
"Sağlıkta taşeronu odacı, çaycı, yemekhane, şoför diye alıyorlar bu insanlar ameliyathanede görev yapıyor, iğne vuruyor. Taşeron öyle bir boyuta geldi ki taşeron güreşçi, yüzücü, antrenör var. Bu ülke bundan vazgeçmeli. Taşeron sistemi Türkiye'ye yakışmıyor. Ayrıca 900 lirayla, sosyal hak olmadan bunlar çalıştırılıyor. Bir de mukaveleler 9 ay civarında yapılıyordu. Yeni çıkan yasada bu mukaveleler şimdi 3 sene oldu. Ama bu yeterli değil. Özellikle taşeronda asıl işi yapan tahminlerimize göre 140 bin kişi var. Bunların kadroya geçmesi gerekiyor."
Atalay, şeker fabrikalarının, bazı enerji santrallerinin özelleştirilmesinin gündemde olduğunu bildirerek, "Şeker fabrikaları bu ülkenin en zor şartlara en zor bölgelerine kuruldu. Bu fabrikalar pancar, çiftçi, esnaf hepsi birbirini ilgilendiren devasa bir kurumdur. Bu kurumu 'özelleştiriyorum, kapatıyorum' düşüncesi doğru değil. Özellikle nişasta bazlı şeker bu ülkede çok kullanılıyor. İnsanları zehirlemeye devam ediyorlar. ABD ve gelişmiş ülkelerde nişasta bazlı şeker kullanım oranı yüzde 2-3, bizde yüzde 10| Bu konu özelleştirme kadar, işsizlik kadar bu ülke için önemli. Buna da dikkat çekmek gerekiyor" diye konuştu.

Atalay, çalışma hayatında önceliğin Türkiye'deki işsizlere verilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Kaynak: AA