Savcı Öz'den iddialara yanıt
Hakkındaki iddialarla ilgili açıklama yapan Zekeriya Öz, 22 kez yurtdışında tatile çıktığı ve Dubai tatilinin masraflarını Ağaoğlu'nun karşıladığı iddialarını yalanladı.
17 Aralık operasyonun ardından eleştiri oklarının hedefi haline gelen Başsavcıvekili Zekeriya Öz, hakkındaki iddialarla ilgili açıklama yaptı.
3 sayfalık metinde Öz, 22 kez yurtdışına tatile çıktığı iddiasını da yanıtladı. Öz "İspatlanırsa istifa ederim" dedi.
Dubai tatilinin masraflarının 17 Aralık operasyonunda gözaltına alınan Ağaoğlu tarafından karşılandığı iddiasını da reddeden Başsavcıvekili, masraflları kendisinin karşıladığını dile getirdi.
Öz yaptığı 3 sayfalık açıklamada şu hususlara değindi:
"Bugüne kadar iddia edildiği doğrultuda 22 kez yurt dışına çıktığım gerçekdışıdır. Bu HSYK tarafından ortaya çıkarılacaktır, eğer iddia edildiği gibi 22 kez yurt dışına çıktığım ispat edilirse mesleğimden aynı gün istifa edeceğim. Aynı erdemli davranışı bana bu suçlamayı yapanlardan da bekliyorum.
Bir kişinin yurt dışına giriş çıkış kayıtları devletin resmi kurumlarında muhafaze edilen ve ancak bir soruşturma sonucu uygulanabilecek kayıtlardır. Hakkımda usülsüz ve yetkisiz olarak yurt dışı kayıtları sorgulandı, bu bilgiler ortaya atıldı, devletin resmi kayıtlarında bulunan bu bilgiler kamuoyuna abartılarak ve yanlış şekilde sunulmuştur.
16-22 Ekim tarihleri arasında Dubai'de tatil yaptığım ve bunun 77.500 bin liralık ödemesini Ali Ağaoğlu'na ödettiğim hususu gerçek dışıdır. HSYK tarafından yapılacak soruşturmada yurt dışına giriş çıkış tarihlerim araştırıldığında anlaşılacağı üzere ailem ve bir meslektaşımla birlikte Dubai'ye giriş tarihim 17 Ekim, çıkış tarihim 20 Ekim'dir. Bu yurt dışı seyahati kendisiyle 5 yıldır tanıştığım ve samimi dostum olan Halil İbrahim Demirhan tarafından organize edilmiştir. Konunun iddia edildiği gibi Ali Ağaoğlu ile ilgisi bulunmuyor. Seyahat öncesi ya da sonrasında kendisiyle görüşmemiz olmadı.
Uçak biletleri tarafımdan nakit para ile seyahat acentası tarafından alındı. Gezinin tüm masrafları tarafımdan ve geziye benimle birlikte katılan meslektaşlarım tarafından karşılandı. Oteldeki ücretlere sabah kahvaltısı dahil, bunun dışında otelde kaldığımız üç gün boyunca otelde sadece öğle yemeği yendi. Gezinin şahsımı ilgilendiren toplam masrafı 4.250 dolardır."
'BAŞBAKAN 2 KİŞİ GÖNDERDİ'
Başsavcıvekili Zekeriya Öz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine 2 kişi gönderdiğini söyledi.
Yazılı açıklama yapan Zekeriya Öz, "Bu kişilerin Başbakan'ın kendisine çok kızdığını ve yolsuzluk soruşturmasını hemen durdurmasını istediğini ilettiklerini belirtti. Öz, " 'Aksi taktirde zarar göreceğimi ve bunun sonuçlarının benim için ağır olacağını, emniyete neden gittiğimi, bunun herkesi çok kızdırdığını' söylediler. Tehdit niteliğindeki bu haberi getiren değerli kişilere soruşturmanın benim dışımda vicdanları ve kanunlar çerçevesinde görev yapan savcılar tarafından yürütüldüğünü söyledim" ifadelerini kullandı.
Zekeriya Öz, "Kuvvetli deliller nedeniyle birçok şüphelinin tutuklandığını, emniyet müdürlüğüne de yeni atanan personelin şüphelilere sorulmak için hazırlanan soruları değiştirdiği yolundaki ihbar yapılması üzerine gittiğimi ve sorulacak soruları kapalı zarf içinde mühürlü olarak teslim aldığımı, başıma gelebilecek en kötü şeyin ölüm olduğunu, görevim nedeniyle ölmem halinde de görev şehidi olacağım için bunun benim için şeref olacağını ifade ettim. Bu cevabımdan sonra çok zarar göreceğim tarafıma söylendi" dedi.
3 sayfalık metinde Öz, 22 kez yurtdışına tatile çıktığı iddiasını da yanıtladı. Öz "İspatlanırsa istifa ederim" dedi.
Dubai tatilinin masraflarının 17 Aralık operasyonunda gözaltına alınan Ağaoğlu tarafından karşılandığı iddiasını da reddeden Başsavcıvekili, masraflları kendisinin karşıladığını dile getirdi.
Öz yaptığı 3 sayfalık açıklamada şu hususlara değindi:
"Bugüne kadar iddia edildiği doğrultuda 22 kez yurt dışına çıktığım gerçekdışıdır. Bu HSYK tarafından ortaya çıkarılacaktır, eğer iddia edildiği gibi 22 kez yurt dışına çıktığım ispat edilirse mesleğimden aynı gün istifa edeceğim. Aynı erdemli davranışı bana bu suçlamayı yapanlardan da bekliyorum.
Bir kişinin yurt dışına giriş çıkış kayıtları devletin resmi kurumlarında muhafaze edilen ve ancak bir soruşturma sonucu uygulanabilecek kayıtlardır. Hakkımda usülsüz ve yetkisiz olarak yurt dışı kayıtları sorgulandı, bu bilgiler ortaya atıldı, devletin resmi kayıtlarında bulunan bu bilgiler kamuoyuna abartılarak ve yanlış şekilde sunulmuştur.
16-22 Ekim tarihleri arasında Dubai'de tatil yaptığım ve bunun 77.500 bin liralık ödemesini Ali Ağaoğlu'na ödettiğim hususu gerçek dışıdır. HSYK tarafından yapılacak soruşturmada yurt dışına giriş çıkış tarihlerim araştırıldığında anlaşılacağı üzere ailem ve bir meslektaşımla birlikte Dubai'ye giriş tarihim 17 Ekim, çıkış tarihim 20 Ekim'dir. Bu yurt dışı seyahati kendisiyle 5 yıldır tanıştığım ve samimi dostum olan Halil İbrahim Demirhan tarafından organize edilmiştir. Konunun iddia edildiği gibi Ali Ağaoğlu ile ilgisi bulunmuyor. Seyahat öncesi ya da sonrasında kendisiyle görüşmemiz olmadı.
Uçak biletleri tarafımdan nakit para ile seyahat acentası tarafından alındı. Gezinin tüm masrafları tarafımdan ve geziye benimle birlikte katılan meslektaşlarım tarafından karşılandı. Oteldeki ücretlere sabah kahvaltısı dahil, bunun dışında otelde kaldığımız üç gün boyunca otelde sadece öğle yemeği yendi. Gezinin şahsımı ilgilendiren toplam masrafı 4.250 dolardır."
'BAŞBAKAN 2 KİŞİ GÖNDERDİ'
Başsavcıvekili Zekeriya Öz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine 2 kişi gönderdiğini söyledi.
Yazılı açıklama yapan Zekeriya Öz, "Bu kişilerin Başbakan'ın kendisine çok kızdığını ve yolsuzluk soruşturmasını hemen durdurmasını istediğini ilettiklerini belirtti. Öz, " 'Aksi taktirde zarar göreceğimi ve bunun sonuçlarının benim için ağır olacağını, emniyete neden gittiğimi, bunun herkesi çok kızdırdığını' söylediler. Tehdit niteliğindeki bu haberi getiren değerli kişilere soruşturmanın benim dışımda vicdanları ve kanunlar çerçevesinde görev yapan savcılar tarafından yürütüldüğünü söyledim" ifadelerini kullandı.
Zekeriya Öz, "Kuvvetli deliller nedeniyle birçok şüphelinin tutuklandığını, emniyet müdürlüğüne de yeni atanan personelin şüphelilere sorulmak için hazırlanan soruları değiştirdiği yolundaki ihbar yapılması üzerine gittiğimi ve sorulacak soruları kapalı zarf içinde mühürlü olarak teslim aldığımı, başıma gelebilecek en kötü şeyin ölüm olduğunu, görevim nedeniyle ölmem halinde de görev şehidi olacağım için bunun benim için şeref olacağını ifade ettim. Bu cevabımdan sonra çok zarar göreceğim tarafıma söylendi" dedi.