FED'in Tahvil Alımına Devam Kararı
AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Gedikli, yeniden bir talep üretilmediği müddetçe dünyada toparlanmanın olmayacağını belirterek, bol likidite, düşük faiz döneminin devam edeceğini bildirdi. Gedikli, Türkiye'nin bu dönemi çok iyi bir şekilde değerlendirdiğini de vurgulayarak, "Ama bundan sonra büyüme performansımızın devam etmesi için yeni bir hikayemizin olması lazım. Bu da büyüme stratejimizin değişmesiyle olacak. Türkiye'de artık yatırım ve ihracatın lokomotif olduğu bir üretim yapısını daha güçlü hale getiriyoruz" dedi.
ABD Merkez Bankasının aylık 85 milyar dolarlık varlık alımlarında indirime gitmeme kararı almasını değerlendiren Gedikli, dünya ekonomilerinin kriz öncesi fabrika ayarlarına döndüğüne dair hiçbir kanıtın olmadığını ifade etti.
ABD ve Avrupa'da böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirten Gedikli, buralarda krizin temel sebeplerini çözecek herhangi bir adımın atılmadığını söyledi.
O yüzden de bu ülkelerde toparlanma olmasının mümkün olmadığını vurgulayan Gedikli, şunları kaydetti:
"Bunu biz uzun zamandır söylüyoruz. Bu ülkeleri baktığımızda kamunun borçluluğunun azalmadığını, tam tersine arttığını görüyoruz. Böyle bir ortamda düzelme nasıl sağlanacak? İkincisi, bu ülkeler, krizin çözümü için sadece para politikasını kullanıyor. Bunun dışında maliye politikası noktasında herhangi bir adım atamıyorlar, kilitlendiler. Ama çözüm de orada. Bu sebeplerle bir toparlanma olması mümkün değil. Bunun yanı sıra, gelen veriler de aslında iyi değil. ABD ekonomisinden gelen verilerin kalitesini iyi sorgulamadan değerlendirenler var veya kasten öyle yapıyorlar. Örneğin, büyüme rakamı geliyor, bakıyorsunuz ki stoğa büyümüş. Şimdi bunun anlamı farklı tabi. Bu şu demek, bu ekonomilerde hala talep yok.
Basılan bol likidite ve düşük faiz, talebe yansımıyor. Dolayısıyla insanlar Avrupa'da da ABD'de de borç ödüyorlar. Halbuki krizin arkasında yatan temel sebep talep kaynaklıydı. Yeniden bir talep üretilmediği müddetçe de dünyada toparlanma olmayacak. Dolayısıyla bol likidite, düşük faiz dönemi devam edecek. Bir de dünya ekonomisinin kodları değişti. Dünyada, bu krizle beraber belirli kodlar değişmiş oldu. Uzun zaman faiz sorunu yok, olmayacak. Enflasyon ve enerji sorunu da olmayacak."
Özellikle Avrupa'daki yaşlı nüfusun da talep üretilmesini engellediğini anlatan Gedikli, Türkiye'nin genç ve dinamik nüfusunun ise ülke için büyük bir avantaj olduğunu ifade etti.
-"Bunları 22 Mayıs'tan bu yana hep söyledik"
Bülent Gedikli, bunları FED'in piyasalarda dalgalanmaya neden olan 22 Mayıs'ta yaptığı açıklamadan bu yana sürekli söylediğini de hatırlatarak, krizin parametrelerinde bir değişikliğin olmadığını, dolayısıyla dünya ekonomisindeki mevcut durumun hala devam ettiğini ifade etti.
FED Başkanı Ben Bernanke'nin aslında 22 Mayıs'taki açıklamayla alacağını aldığına değinen Gedikli, "Ekonomide toparlanma olduğu için değil, varlık fiyatlarında bir balon olduğunu düşünüyordu. Aşırı bir şişme olmasın diye bu tür açıklamaları yapmıştı. Şiddetinin fazla olduğunu görünce de geri adım atmıştı. Sonuç olarak varlıklar yeniden fiyatlandı. Onların da istediği buydu" dedi.
-"Yeni bir hikayemizin olması lazım"
Kararın Türkiye ekonomisine yansımalarının ne olacağını da değerlendiren Gedikli, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bol likidite ve düşük faiz dönemi bir süre daha devam edecek ama eninde sonunda elbette bitecek. Sonuçta bizim Türkiye olarak yeni bir hikayemizin olması lazım. Biz bu bol likidite, düşük faiz dönemini çok iyi bir şekilde değerlendirdik ama bundan sonra büyüme performansımızın devam etmesi için yeni bir hikayemizin olması lazım. Bu da büyüme stratejimizin değişmesiyle olacak. Türkiye'de artık yatırım ve ihracatın lokomotif olduğu bir üretim yapısını daha güçlü hale getiriyoruz, bunun adımlarını atıyoruz. Yani Türkiye ekonomisi ihracat ve yatırım ekonomisi olacak. Bunun için bugüne kadar bazı adımlar atıldı. Bundan sonra bu adımları daha da hızlandıracağız."
Kaynak: AA
ABD ve Avrupa'da böyle bir durumun söz konusu olmadığını belirten Gedikli, buralarda krizin temel sebeplerini çözecek herhangi bir adımın atılmadığını söyledi.
O yüzden de bu ülkelerde toparlanma olmasının mümkün olmadığını vurgulayan Gedikli, şunları kaydetti:
"Bunu biz uzun zamandır söylüyoruz. Bu ülkeleri baktığımızda kamunun borçluluğunun azalmadığını, tam tersine arttığını görüyoruz. Böyle bir ortamda düzelme nasıl sağlanacak? İkincisi, bu ülkeler, krizin çözümü için sadece para politikasını kullanıyor. Bunun dışında maliye politikası noktasında herhangi bir adım atamıyorlar, kilitlendiler. Ama çözüm de orada. Bu sebeplerle bir toparlanma olması mümkün değil. Bunun yanı sıra, gelen veriler de aslında iyi değil. ABD ekonomisinden gelen verilerin kalitesini iyi sorgulamadan değerlendirenler var veya kasten öyle yapıyorlar. Örneğin, büyüme rakamı geliyor, bakıyorsunuz ki stoğa büyümüş. Şimdi bunun anlamı farklı tabi. Bu şu demek, bu ekonomilerde hala talep yok.
Basılan bol likidite ve düşük faiz, talebe yansımıyor. Dolayısıyla insanlar Avrupa'da da ABD'de de borç ödüyorlar. Halbuki krizin arkasında yatan temel sebep talep kaynaklıydı. Yeniden bir talep üretilmediği müddetçe de dünyada toparlanma olmayacak. Dolayısıyla bol likidite, düşük faiz dönemi devam edecek. Bir de dünya ekonomisinin kodları değişti. Dünyada, bu krizle beraber belirli kodlar değişmiş oldu. Uzun zaman faiz sorunu yok, olmayacak. Enflasyon ve enerji sorunu da olmayacak."
Özellikle Avrupa'daki yaşlı nüfusun da talep üretilmesini engellediğini anlatan Gedikli, Türkiye'nin genç ve dinamik nüfusunun ise ülke için büyük bir avantaj olduğunu ifade etti.
-"Bunları 22 Mayıs'tan bu yana hep söyledik"
Bülent Gedikli, bunları FED'in piyasalarda dalgalanmaya neden olan 22 Mayıs'ta yaptığı açıklamadan bu yana sürekli söylediğini de hatırlatarak, krizin parametrelerinde bir değişikliğin olmadığını, dolayısıyla dünya ekonomisindeki mevcut durumun hala devam ettiğini ifade etti.
FED Başkanı Ben Bernanke'nin aslında 22 Mayıs'taki açıklamayla alacağını aldığına değinen Gedikli, "Ekonomide toparlanma olduğu için değil, varlık fiyatlarında bir balon olduğunu düşünüyordu. Aşırı bir şişme olmasın diye bu tür açıklamaları yapmıştı. Şiddetinin fazla olduğunu görünce de geri adım atmıştı. Sonuç olarak varlıklar yeniden fiyatlandı. Onların da istediği buydu" dedi.
-"Yeni bir hikayemizin olması lazım"
Kararın Türkiye ekonomisine yansımalarının ne olacağını da değerlendiren Gedikli, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bol likidite ve düşük faiz dönemi bir süre daha devam edecek ama eninde sonunda elbette bitecek. Sonuçta bizim Türkiye olarak yeni bir hikayemizin olması lazım. Biz bu bol likidite, düşük faiz dönemini çok iyi bir şekilde değerlendirdik ama bundan sonra büyüme performansımızın devam etmesi için yeni bir hikayemizin olması lazım. Bu da büyüme stratejimizin değişmesiyle olacak. Türkiye'de artık yatırım ve ihracatın lokomotif olduğu bir üretim yapısını daha güçlü hale getiriyoruz, bunun adımlarını atıyoruz. Yani Türkiye ekonomisi ihracat ve yatırım ekonomisi olacak. Bunun için bugüne kadar bazı adımlar atıldı. Bundan sonra bu adımları daha da hızlandıracağız."