Gökçek'ten CHP'li vekillere ODTÜ çıkışı
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, ODTÜ'de yapılan eylemlere destek veren CHP milletvekillerinin kamunun çalışmalarına engel olduğunu ve suç işlediğini savundu.
Büyükşehir Belediyesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek başkanlığında eylül ayı olağan toplantılarına başlayan Büyükşehir Belediye Meclisi'nde ODTÜ olayları konuşuldu. Gökçek, ODTÜ'de Anadolu Bulvarı-Konya Yolu bağlantı çalışmalarına karşı çıkılması sonucu meydana gelen olaylara ilişkin Meclis üyelerine bilgi verdi.
Bağlantıyı sağlayacak 4 kilometrelik yolun 2.2 kilometresinin Büyükşehir, 1.8 kilometresinin ODTÜ'nün mülkiyetinde olduğunu anlatan Gökçek, 'ODTÜ Rektörü söyledi.'1990'lı yıllarda burayı biz Karayollarına terk ettik'diye belge var. Bu nedenle otomatikman belediyeye geçmesi gereken yol' ifadesini kullandı.
'CHP'Lİ VEKİLLER ŞOV YAPIYOR'
Çalışmaların başlamasının ardından CHP'li milletvekillerinin hiçbirşey bilmeden şov yaptıklarını öne süren Gökçek, '(Burada niçin ruhsat alınmadan inşaat başlamış) dediler. Halbuki köprüler, alt üst geçitlerin inşaatları için ruhsat zorunluluğu yoktur' ifadesini kullandı.
CHP'li Meclis üyelerine seslenen Gökçek, 'CHP'li milletvekillerine bir brifing verirseniz beni çok mutlu edersiniz, ben de verebilirim ama gelmezler, siz verin, yanlış yapmasınlar' dedi.
ODTÜ ile aralarında herhangi sorun kalmadığını belirten Gökçek, ODTÜ'ye 'bir ağaç söküyorsak yerine 10 yetişkin ağaç dikelim' şeklinde teklifte bulunduklarını bildirdi.
'ODTÜ REKTÖRÜNE TEŞEKKÜR EDERİM'
Gökçek, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar'a büyük samimiyetle kamuoyuna işin iç yüzünü anlattığı için teşekkür etti.
Yolun her halükarda biteceğini vurgulayan Gökçek, 'Buradaki CHP grubuna rica ediyorum. Milletvekillerini aydınlatsınlar. Özellikle oradaki anarşi olayların içine girip, o öğrencileri tahrik ve teşvik etmesinler. Arabalarımıza taş atmasın milletvekilleri. Yakışmaz bir milletvekiline' değerlendirmesinde bulundu.
CHP Grup Başkanı Yaşar Çatak'ın 'CHP'li milletvekillerinin taş atmasını meşru savunma olarak görüyoruz' şeklindeki açıklaması üzerine Gökçek, 'Bravo, meşru savunma için dozerler ve kepçeler taşlanabilir. Ortada ne polis var ne birşey. Kepçenin önüne geçen milletvekilleri' şeklinde konuştu.
‘NESİN SEN?'
Televizyonda olaylarla ilgili bazı fotoğraflar göstereceğini de dile getiren Gökçek şöyle konuştu:
'Bir tanesinde polis yok. İftira atmayın polise. İlhan Cihaner geliyor, ayağını basıyor, duruyor; Hüseyin Aygün eline taş alıyor, resimleri var. Aylin Nazlıaka 'Sen, sen gel bakalım buraya, kimliğin var mı' diye soruyor. Sen kim oluyorsun? Nesin sen? Oradaki garip de kalkıp kimlik gösteriyor. Hayret bir şey. 'Hadi yürü işine, sen kimsin' dese bitti. Ben olsam onu derim. Nazlıaka, çok iyi şov yapıyor. Dozerin önüne çıkıp Gezi Parkı olaylarında TOMA'nın önüne geçen siyah elbiseli hanım gibi aynı hareketi yapıyor. Sen milletvekili olarak bir kamu çalışmasına nasıl mani olabilirsin?
Bizim yaptığımız eksik bir çalışma varsa bunun yolu nedir, gidersin savcılığa verirsin. Sen polis misin, savcı mısın? Milletvekili titrini sana parlamento vermiş, o kimliğini orada kullanamazsın, dokunulmazlığını suiistimal ediyorsun. Böyle bir yetkin yok. Bundan sonra arkadaşlara tembih edeceğim, geldiği zaman 'Hadi bakalım, hadi bakalım' aynen böyle diyecekler.
Milletvekili olmak, kalkıp da bu tarzda diklenmeyi gerektirmez, herkes haddini bilecek. Oradaki çocuklar terbiyesinden, edebinden bu duruma sessiz kaldılar.'
Kaynak: AA
Bağlantıyı sağlayacak 4 kilometrelik yolun 2.2 kilometresinin Büyükşehir, 1.8 kilometresinin ODTÜ'nün mülkiyetinde olduğunu anlatan Gökçek, 'ODTÜ Rektörü söyledi.'1990'lı yıllarda burayı biz Karayollarına terk ettik'diye belge var. Bu nedenle otomatikman belediyeye geçmesi gereken yol' ifadesini kullandı.
'CHP'Lİ VEKİLLER ŞOV YAPIYOR'
Çalışmaların başlamasının ardından CHP'li milletvekillerinin hiçbirşey bilmeden şov yaptıklarını öne süren Gökçek, '(Burada niçin ruhsat alınmadan inşaat başlamış) dediler. Halbuki köprüler, alt üst geçitlerin inşaatları için ruhsat zorunluluğu yoktur' ifadesini kullandı.
CHP'li Meclis üyelerine seslenen Gökçek, 'CHP'li milletvekillerine bir brifing verirseniz beni çok mutlu edersiniz, ben de verebilirim ama gelmezler, siz verin, yanlış yapmasınlar' dedi.
ODTÜ ile aralarında herhangi sorun kalmadığını belirten Gökçek, ODTÜ'ye 'bir ağaç söküyorsak yerine 10 yetişkin ağaç dikelim' şeklinde teklifte bulunduklarını bildirdi.
'ODTÜ REKTÖRÜNE TEŞEKKÜR EDERİM'
Gökçek, ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar'a büyük samimiyetle kamuoyuna işin iç yüzünü anlattığı için teşekkür etti.
Yolun her halükarda biteceğini vurgulayan Gökçek, 'Buradaki CHP grubuna rica ediyorum. Milletvekillerini aydınlatsınlar. Özellikle oradaki anarşi olayların içine girip, o öğrencileri tahrik ve teşvik etmesinler. Arabalarımıza taş atmasın milletvekilleri. Yakışmaz bir milletvekiline' değerlendirmesinde bulundu.
CHP Grup Başkanı Yaşar Çatak'ın 'CHP'li milletvekillerinin taş atmasını meşru savunma olarak görüyoruz' şeklindeki açıklaması üzerine Gökçek, 'Bravo, meşru savunma için dozerler ve kepçeler taşlanabilir. Ortada ne polis var ne birşey. Kepçenin önüne geçen milletvekilleri' şeklinde konuştu.
‘NESİN SEN?'
Televizyonda olaylarla ilgili bazı fotoğraflar göstereceğini de dile getiren Gökçek şöyle konuştu:
'Bir tanesinde polis yok. İftira atmayın polise. İlhan Cihaner geliyor, ayağını basıyor, duruyor; Hüseyin Aygün eline taş alıyor, resimleri var. Aylin Nazlıaka 'Sen, sen gel bakalım buraya, kimliğin var mı' diye soruyor. Sen kim oluyorsun? Nesin sen? Oradaki garip de kalkıp kimlik gösteriyor. Hayret bir şey. 'Hadi yürü işine, sen kimsin' dese bitti. Ben olsam onu derim. Nazlıaka, çok iyi şov yapıyor. Dozerin önüne çıkıp Gezi Parkı olaylarında TOMA'nın önüne geçen siyah elbiseli hanım gibi aynı hareketi yapıyor. Sen milletvekili olarak bir kamu çalışmasına nasıl mani olabilirsin?
Bizim yaptığımız eksik bir çalışma varsa bunun yolu nedir, gidersin savcılığa verirsin. Sen polis misin, savcı mısın? Milletvekili titrini sana parlamento vermiş, o kimliğini orada kullanamazsın, dokunulmazlığını suiistimal ediyorsun. Böyle bir yetkin yok. Bundan sonra arkadaşlara tembih edeceğim, geldiği zaman 'Hadi bakalım, hadi bakalım' aynen böyle diyecekler.
Milletvekili olmak, kalkıp da bu tarzda diklenmeyi gerektirmez, herkes haddini bilecek. Oradaki çocuklar terbiyesinden, edebinden bu duruma sessiz kaldılar.'