Panik Butonu, Bilişim Altyapısıyla Yaygınlaşacak
EDİRNE - GÖKHAN BALCI - Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Zahteroğulları, "Emniyet ve jandarma teşkilatımızın bilişim altyapısının hazır olduğu tüm illerde panik butonu uygulamasına geçebiliriz" dedi.
Zahteroğulları, AA muhabirine yaptığı açıklamada, panik butonunun, aile içi şiddetle mücadelenin temel araçlarından bir tanesi olduğunu söyledi.
Aile içi şiddete karşı herkesin başına polis dikmenin mümkün olmadığını belirten Zahteroğulları, görevlendirilen polisin koruduğu kişiyle 24 saat geçirmesinin de insanın doğasına aykırı olduğunu ifade etti.
Şiddet ihtimali oluştuğunda, kişinin en hızlı şekilde ulaşacağı bir altyapı ve sistemin oluşturulması gerektiğini vurgulayan Zahteroğulları, "Panik butonu bunun araçlarından bir tanesi. Şiddete maruz kalacak kişi butona bastığı taktirde tehlikede olduğu algılanıyor ve en yakındaki güvenlik birimi hemen müdahale ediyor" dedi.
-"İyi sonuçlar aldığımızı düşünüyorum"
Zahteroğulları, Bursa ve Adana'da panik butonu pilot uygulamalarının devam ettiğini anımsattı.
Panik butonunu ülke genelinde yaygınlaştırmak için şartname hazırlama çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Zahteroğulları, "Sadece butonu almak yetmiyor. Onun eğitimlerinin verilmesi lazım. Bir de bilişim altyapısının tüm illerde kurulması lazım. Emniyet ve jandarma teşkilatımızın bilişim altyapısının hazır olduğu tüm illerde panik butonu uygulamasına geçebiliriz. İyi sonuçlar aldığımızı düşünüyoruz. En azından caydırıcı bir etkisi var" diye konuştu.
Şiddetin sıfır toleransla toplumdan tamamen dışlanması gerektiğini dile getiren Zahteroğulları, şunları kaydetti:
"Bakanlığımız kurulduğu günden bu yana belki kadına yönelik şiddet ön plana çıktı ama aslında şiddetin her türüyle mücadele edecek ciddi bir hukuki altyapı oluşturduk. Dünyanın en iyilerinden diyebileceğimiz bir kanun hazırladık. Bununla ilgili bütün uluslararası sözleşmeleri çekincesiz imzaladı ülkemiz. Ama uygulama safhasında da aynı başarıyı göstermemiz lazım. Kadına yönelik şiddette yasal tedbirlerin yanında şiddete neden olan durumları tespit edecek bir altyapı lazım. Bizim tespitlerimizde şiddet nedenleri arasında yüzde 48 madde bağımlılığı ve alkol olarak yer alıyor. Bu çok önemli bir faktör. Ekonomik yoksulluk, işsizlik gibi faktörlere çözüm üretebilirsek şiddetin azalacağını düşünüyoruz. Şiddet görene veya uygulayana yönelik de mutlaka bir rehabilitasyon çalışması gerekiyor. Tüm mücadele toplumda şiddeti minimize etmek mümkünse tamamen kaldırmak yönünde olacak."
Kaynak: AA
Aile içi şiddete karşı herkesin başına polis dikmenin mümkün olmadığını belirten Zahteroğulları, görevlendirilen polisin koruduğu kişiyle 24 saat geçirmesinin de insanın doğasına aykırı olduğunu ifade etti.
Şiddet ihtimali oluştuğunda, kişinin en hızlı şekilde ulaşacağı bir altyapı ve sistemin oluşturulması gerektiğini vurgulayan Zahteroğulları, "Panik butonu bunun araçlarından bir tanesi. Şiddete maruz kalacak kişi butona bastığı taktirde tehlikede olduğu algılanıyor ve en yakındaki güvenlik birimi hemen müdahale ediyor" dedi.
-"İyi sonuçlar aldığımızı düşünüyorum"
Zahteroğulları, Bursa ve Adana'da panik butonu pilot uygulamalarının devam ettiğini anımsattı.
Panik butonunu ülke genelinde yaygınlaştırmak için şartname hazırlama çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Zahteroğulları, "Sadece butonu almak yetmiyor. Onun eğitimlerinin verilmesi lazım. Bir de bilişim altyapısının tüm illerde kurulması lazım. Emniyet ve jandarma teşkilatımızın bilişim altyapısının hazır olduğu tüm illerde panik butonu uygulamasına geçebiliriz. İyi sonuçlar aldığımızı düşünüyoruz. En azından caydırıcı bir etkisi var" diye konuştu.
Şiddetin sıfır toleransla toplumdan tamamen dışlanması gerektiğini dile getiren Zahteroğulları, şunları kaydetti:
"Bakanlığımız kurulduğu günden bu yana belki kadına yönelik şiddet ön plana çıktı ama aslında şiddetin her türüyle mücadele edecek ciddi bir hukuki altyapı oluşturduk. Dünyanın en iyilerinden diyebileceğimiz bir kanun hazırladık. Bununla ilgili bütün uluslararası sözleşmeleri çekincesiz imzaladı ülkemiz. Ama uygulama safhasında da aynı başarıyı göstermemiz lazım. Kadına yönelik şiddette yasal tedbirlerin yanında şiddete neden olan durumları tespit edecek bir altyapı lazım. Bizim tespitlerimizde şiddet nedenleri arasında yüzde 48 madde bağımlılığı ve alkol olarak yer alıyor. Bu çok önemli bir faktör. Ekonomik yoksulluk, işsizlik gibi faktörlere çözüm üretebilirsek şiddetin azalacağını düşünüyoruz. Şiddet görene veya uygulayana yönelik de mutlaka bir rehabilitasyon çalışması gerekiyor. Tüm mücadele toplumda şiddeti minimize etmek mümkünse tamamen kaldırmak yönünde olacak."