Aşırı Zayıflık Hamile Kalmaya Engel
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.
Dr. Senai Aksoy, gebe kalmak isteyen kadınların çok dikkat etmesi gerektiğini belirterek, "Aşırı zayıflık kadınların yumurtlamasını zorlaştırabilir" dedi.
Aksoy, yaptığı açıklamada anne olmaya karar verirken dikkat edilmesi gereken birçok önemli aşama olduğunu belirterek, "Hamilelik, bir çocuğa sahip olmaya hazırlanmak sadece fiziksel değişimleri beraberinde getirmez. Aynı zamanda gebelik anne ve baba adayının psikolojik ve ekonomik olarak da bu gelişmeye hazırlanması gerekir. Hazırlığın ilk aşaması doktor kontrolünden geçer. Genel bir sağlık kontrolü ve bazı testlerin yapılması gerekir. Bunun nedeni hamileliğin bazı annelerde ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğidir" diye konuştu.
Hamile kalmaya karar vermeden 3 ay önce uzman bir doktora başvurulması gerektiğine dikkat çeken Aksoy, şunları kaydetti:
"Doktor muayene esnasında vajinal smear, servikal kültür ve bazı kan testlerinin yapılmasını isteyebilir. Yapılan testlerin amacı Rubella, Hepatit-B, Tokzoplazma ve Su Çiceği gibi aşıyla korunabileceğiniz hastalıkları geçirip geçirmediğiniz tespit etmektir. Söz konusu hastalıklara karşı bağışıklığınız yoksa aşı yapılması uygun görülebilir. Bazı aşılar canlı virüs içerdiğinden (özellikle rubella- kızamıkçık gibi) hamilelik aşıdan sonra 3 ay ertelenmeli. Doğumsal bazı sakatlıkların önlenmesi için bu dönemde folik asit ve çinko alınabilir. Hamile kalmadan önce gideceğiniz ilk muayenede doktorunuz sizde ve ailenizde irsi hastalıkların olup olmadığını sorgular. Kalıtımsal bir hastalık söz konusu ise genetik danışma almanız faydalı olur. Anne ve baba adayının aynı hastalığa sahip olması durumunda yardımcı üreme tekniklerinden faydalanmak ve işlemler esnasında embriyoların genetik açıdan incelenmesi konusunda doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz."
Cinsel ilişki ile geçen hastalıkların doğurganlığı etkileyebileğine değinin Aksoy, "Doktorunuza bu tarz bir hastalığı geçirip geçirmediğiniz konusunda bilgilendirmelisiniz. Cinsel yolla bulaşabilen pek çok hastalık anne ve anne karnındaki bebeği sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Frengi, AIDS, Hepatit B gibi hastalıklar bebek için ciddi risk taşıyan ve cinsel yolla bulaşan hastalıklardır. En ideal yaklaşım anne adaylarının tümünün bu hastalıklar açısından taranması. Ancak ekonomik ve sosyal nedenler çoğu zaman buna engel oluyor. Buna karşın koşulların uygun olması halinde veya şüpheli durumlarda mutlaka kan testleri yapılmalı. Mikoplazma, herpes, gonore, HPV enfeksiyonları da cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında sayılabilir. Anne adayında bu hastalıklardan bir tespit edildiğinde uygun tedavi yöntemleri ve bebeği korumaya yönelik önlemler tespit edilir" dedi.
Aksoy, hamilelik dönemi öncesinde prenatal vitamin desteği, özellikle günlük 400 mgr folik asit alınması, bebekte oluşabilecek beyin-omurilik sistemindeki sakatlıkları azaltacağını. bunun yanı sıra hamilelik dönemi öncesinde ve hamilelik esnasında vitamin takviyesine ek olarak dengeli beslenmede önemli bir rol oynadığını kaydetti.
Kilo verme amaçlı diyetler yapmak için kuşkusuz en kötü dönemin hamilelik olduğuna işaret edene Aksoy şöyle devam etti:
"Anne adayının hamilelik süresi boyunca temel olarak et, süt, yumurta, taze sebze ve meyveler tüketmesi gerekir. Ancak beslenme tablosu kişilere göre özelleştirilebilir. Bir kadının ideal kilosundan yüzde 15 oranda daha zayıf olması yumurtlamayı zorlaştırabilir. Bunun dışında bulantı ve kusmalar da kayıpları artırdığından çocuğun gelişimi sağlıklı olmayabilir. Bu nedenle anne adaylarının hamile kalmadan önce gerek diyet gerekse spor yaparak kavuşmaları uygun olur. Hamilelik dönemi öncesinde ve hamilelik süreci esnasında dengeli beslenmek kadar yapılan egzersizler de doğumu kolaylaştırabilir. Egzersizlerin profesyonel gözetim altında ve doktorunuza danışarak yapılması hem annenin hem de bebeğin sağlığını korur. Hamilelik süresi boyunca nefes nefese kalmamak şartıyla bilinçli egzersiz yapılabilir. Her anne adayına önerilebilen egzersizlerden biri vücut ısısı artmadan, nefes nefese kalmadan yapılan ve süresi hamile tarafından belirlenen yürüyüşlerdir. Hamilelere önerilmeyen spor dalları arasında dalma, atlama, ata binme ve kayak gibi sporlar yer alıyor. Bunun nedeni anne adaylarının eklemlerinde hormonların neden olduğu gevşeme, ödem ve hamileliğin yükü nedeniyle incinmelerin daha kolay olabilmesi. Hamilelik esnasında spor yaparken dikkat edilmesi gereken hususlardan biri yeterli miktarda beslenmek, sıvı almak ve aşırı ısından kaçınmak. Havalandırılabilen, sakin ortamlar ve uygun giysiler anne adaylarının daha rahat egzersiz yapmasını sağlar."
Aksoy anne adayının hamile kalmadan önce veda etmesi gereken alışkanlıkların başında alkol, sigara ve bazı ilaçların yer aldığını sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
Aksoy, yaptığı açıklamada anne olmaya karar verirken dikkat edilmesi gereken birçok önemli aşama olduğunu belirterek, "Hamilelik, bir çocuğa sahip olmaya hazırlanmak sadece fiziksel değişimleri beraberinde getirmez. Aynı zamanda gebelik anne ve baba adayının psikolojik ve ekonomik olarak da bu gelişmeye hazırlanması gerekir. Hazırlığın ilk aşaması doktor kontrolünden geçer. Genel bir sağlık kontrolü ve bazı testlerin yapılması gerekir. Bunun nedeni hamileliğin bazı annelerde ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğidir" diye konuştu.
Hamile kalmaya karar vermeden 3 ay önce uzman bir doktora başvurulması gerektiğine dikkat çeken Aksoy, şunları kaydetti:
"Doktor muayene esnasında vajinal smear, servikal kültür ve bazı kan testlerinin yapılmasını isteyebilir. Yapılan testlerin amacı Rubella, Hepatit-B, Tokzoplazma ve Su Çiceği gibi aşıyla korunabileceğiniz hastalıkları geçirip geçirmediğiniz tespit etmektir. Söz konusu hastalıklara karşı bağışıklığınız yoksa aşı yapılması uygun görülebilir. Bazı aşılar canlı virüs içerdiğinden (özellikle rubella- kızamıkçık gibi) hamilelik aşıdan sonra 3 ay ertelenmeli. Doğumsal bazı sakatlıkların önlenmesi için bu dönemde folik asit ve çinko alınabilir. Hamile kalmadan önce gideceğiniz ilk muayenede doktorunuz sizde ve ailenizde irsi hastalıkların olup olmadığını sorgular. Kalıtımsal bir hastalık söz konusu ise genetik danışma almanız faydalı olur. Anne ve baba adayının aynı hastalığa sahip olması durumunda yardımcı üreme tekniklerinden faydalanmak ve işlemler esnasında embriyoların genetik açıdan incelenmesi konusunda doktorunuzdan bilgi alabilirsiniz."
Cinsel ilişki ile geçen hastalıkların doğurganlığı etkileyebileğine değinin Aksoy, "Doktorunuza bu tarz bir hastalığı geçirip geçirmediğiniz konusunda bilgilendirmelisiniz. Cinsel yolla bulaşabilen pek çok hastalık anne ve anne karnındaki bebeği sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Frengi, AIDS, Hepatit B gibi hastalıklar bebek için ciddi risk taşıyan ve cinsel yolla bulaşan hastalıklardır. En ideal yaklaşım anne adaylarının tümünün bu hastalıklar açısından taranması. Ancak ekonomik ve sosyal nedenler çoğu zaman buna engel oluyor. Buna karşın koşulların uygun olması halinde veya şüpheli durumlarda mutlaka kan testleri yapılmalı. Mikoplazma, herpes, gonore, HPV enfeksiyonları da cinsel yolla bulaşan hastalıklar arasında sayılabilir. Anne adayında bu hastalıklardan bir tespit edildiğinde uygun tedavi yöntemleri ve bebeği korumaya yönelik önlemler tespit edilir" dedi.
Aksoy, hamilelik dönemi öncesinde prenatal vitamin desteği, özellikle günlük 400 mgr folik asit alınması, bebekte oluşabilecek beyin-omurilik sistemindeki sakatlıkları azaltacağını. bunun yanı sıra hamilelik dönemi öncesinde ve hamilelik esnasında vitamin takviyesine ek olarak dengeli beslenmede önemli bir rol oynadığını kaydetti.
Kilo verme amaçlı diyetler yapmak için kuşkusuz en kötü dönemin hamilelik olduğuna işaret edene Aksoy şöyle devam etti:
"Anne adayının hamilelik süresi boyunca temel olarak et, süt, yumurta, taze sebze ve meyveler tüketmesi gerekir. Ancak beslenme tablosu kişilere göre özelleştirilebilir. Bir kadının ideal kilosundan yüzde 15 oranda daha zayıf olması yumurtlamayı zorlaştırabilir. Bunun dışında bulantı ve kusmalar da kayıpları artırdığından çocuğun gelişimi sağlıklı olmayabilir. Bu nedenle anne adaylarının hamile kalmadan önce gerek diyet gerekse spor yaparak kavuşmaları uygun olur. Hamilelik dönemi öncesinde ve hamilelik süreci esnasında dengeli beslenmek kadar yapılan egzersizler de doğumu kolaylaştırabilir. Egzersizlerin profesyonel gözetim altında ve doktorunuza danışarak yapılması hem annenin hem de bebeğin sağlığını korur. Hamilelik süresi boyunca nefes nefese kalmamak şartıyla bilinçli egzersiz yapılabilir. Her anne adayına önerilebilen egzersizlerden biri vücut ısısı artmadan, nefes nefese kalmadan yapılan ve süresi hamile tarafından belirlenen yürüyüşlerdir. Hamilelere önerilmeyen spor dalları arasında dalma, atlama, ata binme ve kayak gibi sporlar yer alıyor. Bunun nedeni anne adaylarının eklemlerinde hormonların neden olduğu gevşeme, ödem ve hamileliğin yükü nedeniyle incinmelerin daha kolay olabilmesi. Hamilelik esnasında spor yaparken dikkat edilmesi gereken hususlardan biri yeterli miktarda beslenmek, sıvı almak ve aşırı ısından kaçınmak. Havalandırılabilen, sakin ortamlar ve uygun giysiler anne adaylarının daha rahat egzersiz yapmasını sağlar."
Aksoy anne adayının hamile kalmadan önce veda etmesi gereken alışkanlıkların başında alkol, sigara ve bazı ilaçların yer aldığını sözlerine ekledi.