Başbakan Erdoğan, 6. Geleneksel Büyükelçiler İftar Yemeğine Katıldı…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, son günlerde belli çevrelerin 'Türkiye'nin ekonomisinin durağana geçtiğini' ifade ettiğini belirterek, "Güçlü, istikrarlı bir Türkiye istemeyenler tarafından çok farklı şekilde engellenmeye çalışıldığımız ortada.
Ne yaparlarsa yapsınlar, biz kararlıyız. Mali disiplinden taviz vermeyeceğiz. Mali disiplini koruyarak yolumuza devam edeceğiz. Faiz lobisine de destek vermeyeceğiz" dedi.
AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı'nın parti genel merkezinde verdiği '6. Geleneksel Büyükelçiler İftarı'na katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin, "Bu süreci kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu süreç nihayete eriştiğinde Türkiye çok önemli bir reformu gerçekleştirmiş ve ağır yüklerinden kurtulmuş olacaktır. Türkiye ekonomisine, siyaset ve demokrasimize adeta musallat olan bu sorun çözüldüğünde Türkiye huzur, güven ve istikrar noktasında çok farklı bir ülke olacaktır. AK Parti reform kararlılığını asla yitirmemiştir" dedi
Sosyal barışı, kardeşliği ve bir arada yaşama kültürünü daha da derinleştirme arzusunda olduklarına dikkati çeken Erdoğan, hak ve özgürlükleri en ideal manada genişletme kararlılığında olduklarını ifade etti.
Erdoğan, "Son günlerde, 3 gün içinde dünyada belli çevreler 'Türkiye'nin ekonomisinin durağana geçtiğini' ifade ediyorlar. Saldırıların şeklini görüyor musunuz? Nasıl durağana geçiyor? Durağana geçen bir ekonomide bütçe 3,1 milyar fazla veriyor. Nasıl oluyor bu iş? Turizme bakıyoruz. Turizm bitti, öldü' diyorlar, beşinci ay sonunda geçen yıla göre turizm yüzde 18,5 arttı. OECD açıklamasını yapıyor, şu anda dünyada 2014 itibarıyla büyümede Türkiye en önde gelen ilk 3 ülkeden bir tanesi. Bütün bunlar ortada bunları bildikleri halde, enflasyondaki gelişmeler ortada. Pazartesi ve saı günü Hazine borçlanma yaptı, ortada faizler, vadeler hepsi devam ediyor. Güçlü, istikrarlı bir Türkiye istemeyenler tarafından çok farklı şekilde engellenmeye çalışıldığımız ortada. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz kararlıyız. Mali disiplinden taviz vermeyeceğiz. Mali disiplini koruyarak yolumuza devam edeceğiz. Faiz lobisine de destek vermeyeceğiz" diye konuştu.
"Reformlarımızda en önemli desteklerimizden birisi Avrupa Birliği olmuştur" diyen Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
"Son dönemde Avrupa Birliği kendi değerleriyle ters düşmek suretiyle Türkiye'ye tam anlamıyla çifte standart uygular hale gelmiştir. Eskiden alıştık, açma kapama yok. Şimdi açma kapama yerine yeni bir şey daha icat edildi. Hani bir adım atalım da iki üç ay sonra oturur bunu konuşuruz. Avrupa Birliği müktesebatı içinde böyle bir anlayış yok. Onun için de ben AB üyesi ülkeleri de ahde vefaya davet ediyorum. Son olarak bir faslın müzakereye açılması yarım yamalak tabii olumlu görülüyor ama sürecin çok yavaş ilerlediğini, bu aksamanın da AB tarafından kaynaklandığını bilmenizi isterim. Türkiye'nin reformlarını gerçekleştirmesinde, AB ile bütünleşmesinde Türkiye'nin haksız itham ve eleştirilere maruz bırakılmadan desteklenmesinde tüm dost ve kardeş ülkelere ihtiyacımız olduğunu burada belirtmek isterim."
Bugün Avrupa'da 7 milyon Türk'ün olduğunu söyleyen Erdoğan, "Biz zaten fiilen girmişiz, Avrupa'dayız. Öyleyse bu sıkıntılar niye? Biz eleştirilmekten çekinmiyoruz tam tersine eleştiriyi kendimizi daha da mükemmelleştirmek için çok önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Ancak eleştirilerin hakkaniyet ölçüsünde, adalet ve vicdan terazisinden çıkmış olarak yapılmasını arzu ediyoruz" şeklinde konuştu
Kaynak: İHA
AK Parti Dış İlişkiler Başkanlığı'nın parti genel merkezinde verdiği '6. Geleneksel Büyükelçiler İftarı'na katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecine ilişkin, "Bu süreci kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu süreç nihayete eriştiğinde Türkiye çok önemli bir reformu gerçekleştirmiş ve ağır yüklerinden kurtulmuş olacaktır. Türkiye ekonomisine, siyaset ve demokrasimize adeta musallat olan bu sorun çözüldüğünde Türkiye huzur, güven ve istikrar noktasında çok farklı bir ülke olacaktır. AK Parti reform kararlılığını asla yitirmemiştir" dedi
Sosyal barışı, kardeşliği ve bir arada yaşama kültürünü daha da derinleştirme arzusunda olduklarına dikkati çeken Erdoğan, hak ve özgürlükleri en ideal manada genişletme kararlılığında olduklarını ifade etti.
Erdoğan, "Son günlerde, 3 gün içinde dünyada belli çevreler 'Türkiye'nin ekonomisinin durağana geçtiğini' ifade ediyorlar. Saldırıların şeklini görüyor musunuz? Nasıl durağana geçiyor? Durağana geçen bir ekonomide bütçe 3,1 milyar fazla veriyor. Nasıl oluyor bu iş? Turizme bakıyoruz. Turizm bitti, öldü' diyorlar, beşinci ay sonunda geçen yıla göre turizm yüzde 18,5 arttı. OECD açıklamasını yapıyor, şu anda dünyada 2014 itibarıyla büyümede Türkiye en önde gelen ilk 3 ülkeden bir tanesi. Bütün bunlar ortada bunları bildikleri halde, enflasyondaki gelişmeler ortada. Pazartesi ve saı günü Hazine borçlanma yaptı, ortada faizler, vadeler hepsi devam ediyor. Güçlü, istikrarlı bir Türkiye istemeyenler tarafından çok farklı şekilde engellenmeye çalışıldığımız ortada. Ne yaparlarsa yapsınlar, biz kararlıyız. Mali disiplinden taviz vermeyeceğiz. Mali disiplini koruyarak yolumuza devam edeceğiz. Faiz lobisine de destek vermeyeceğiz" diye konuştu.
"Reformlarımızda en önemli desteklerimizden birisi Avrupa Birliği olmuştur" diyen Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
"Son dönemde Avrupa Birliği kendi değerleriyle ters düşmek suretiyle Türkiye'ye tam anlamıyla çifte standart uygular hale gelmiştir. Eskiden alıştık, açma kapama yok. Şimdi açma kapama yerine yeni bir şey daha icat edildi. Hani bir adım atalım da iki üç ay sonra oturur bunu konuşuruz. Avrupa Birliği müktesebatı içinde böyle bir anlayış yok. Onun için de ben AB üyesi ülkeleri de ahde vefaya davet ediyorum. Son olarak bir faslın müzakereye açılması yarım yamalak tabii olumlu görülüyor ama sürecin çok yavaş ilerlediğini, bu aksamanın da AB tarafından kaynaklandığını bilmenizi isterim. Türkiye'nin reformlarını gerçekleştirmesinde, AB ile bütünleşmesinde Türkiye'nin haksız itham ve eleştirilere maruz bırakılmadan desteklenmesinde tüm dost ve kardeş ülkelere ihtiyacımız olduğunu burada belirtmek isterim."
Bugün Avrupa'da 7 milyon Türk'ün olduğunu söyleyen Erdoğan, "Biz zaten fiilen girmişiz, Avrupa'dayız. Öyleyse bu sıkıntılar niye? Biz eleştirilmekten çekinmiyoruz tam tersine eleştiriyi kendimizi daha da mükemmelleştirmek için çok önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Ancak eleştirilerin hakkaniyet ölçüsünde, adalet ve vicdan terazisinden çıkmış olarak yapılmasını arzu ediyoruz" şeklinde konuştu