Tsk İç Hizmet Kanunu Değişiyor
TBMM - Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, "Nereye gerekiyorsa karakollar yapılacak, yapılmaya devam ediyor. Bunu özellikle belirteyim" dedi.
Eroğlu, TBMM Genel Kurulu'nda, TSK İç Hizmet Kanunu'nda değişiklik de yapan Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmeleri sürüyor.
Tasarının 2. Bölümü üzerinde milletvekillerinin sorularını cevaplandıran Eroğlu, düzenlemeyle TSK'nın terörle mücadele görevini sekteye uğratacak veya mücadelenin yasal dayanağını kaldıran bir hükmün bulunmadığını vurguladı.
Zorunlu askerliğin kaldırılması yönünde herhangi bir çalışma bulunmadığını ifade eden Eroğlu, Afyonkarahisar'daki elim hadisenin ihmal neticesinde bir patlama olduğunu kaydetti.
Askerin vazifesinin belli olduğunu belirten Eroğlu, "Bu aziz vatanımızı korumak. Yani bu malumu ilan etmeye gerek yok. Vatanımızı korumak. Biz her zaman söylüyoruz. Bu vatan bizim. Hatta biz Türkiye'nin her yerinde göğsümüzü gere gere 'tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak' diyoruz. Bunu gururla söylüyoruz. Bu vatan bizim vatanımız, bu miletin vatanı" dedi.
Karakolların sınırların ve oradaki bütün vatandaşların korunması için yapıldığını dile getiren Eroğlu, "Nereye gerekiyorsa karakollar yapılacak, yapılmaya devam ediyor. Bunu özellikle belirteyim" diye konuştu.
Barajların, su, sulama, elektrik ihtiyacını karşılamak için yapıldığını anlatan Eroğlu, "Barajlar başka bir maksat için yapılmıyor. Nitekim her yapılan baraj o bölgeye hayat vermiştir. Biz de oradaki insanların refah seviyesinin artması için barajları yapmaya devam edeceğiz. Oradaki bütün insanlarımızı, sınırlarımızı korumak için karakollar inşa etmeye devam edeceğiz" dedi.
Eroğlu, darbeler döneminin artık sona erdiğine işaret ederek, her darbeden sonra ekonominin gerilediğinin herkesçe bilindiğini söyledi.
Eroğlu, "Darbeler bu ülkeye herhangi bir kazanç getirmemiştir. Biz darbeyi asla meşrulaştırmaktır. Darbeye herkes karşıdır, biz de karşıyı" diye konuştu.
-Genel Kurul'da tartışmma
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, hiç kimsenin barıştan ve demokrasiden korkmaması gerektiğini ifade ederek, barış ve çözüm sürecinde MHP'nin ve CHP grubunun tutumunu kınadı. Buldan, şöyle devam etti:
"CHP'nin barış ve çözüm komisyonuna üye vermemesini...CHP'nin elini taşın altına koyarak, bu sürece katkı sunması gerektiğini, sosyal demokrat bir partinin bu sürecin dışında kalmaması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Herşey lafla değil arkadaşlar. Pratik olarak bu sürecin içinde yer almıyorsunuz. Yine MHP'li arkadaşlar bu sürece katkı sunmanız gerekiyor. Akan kardeş kanından rahatsız olmanız gerekiyor. Öldürülen insanlar bizim insanlarımız, bu coğrafyanın insanları. Bu kan durmalıdır, savaş bitmelidir, bu ülkeye barış, huzur gelmelidir. Silahlar susmalıdır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz."
-"Kan üzerinden siyaset yapanlara lanet olsun"
Bunun üzerine Buldan ile MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural arasında sözlü tartışma yaşandı. Vural, "Lanet olsun kan dökenlere. Kan üzerinden siyaset yapanlara lanet olsun. PKK'yı meşrulaştıranlara lanet olsun. Kürtleri öldüren PKK'yı meşrulaştıranlara lanet olsun" diye bağırdı.
Buldan ise, "Tek taraflı değil, iki taraflı bakacaksınız olaya. Ölen insanlar bizim insanlarımız, bu coğrafyanın insanları" ifadesini kullandı.
Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da komisyon kurulmasını daha önce kendilerinin istediğini belirterek, "24 kişilik komisyonunun 18'i, 16'sı iktidar partisine mensup olacak. Bizim bilmediğimiz bir süreç ve görüşmeler trafiği var. Biz oraya 3-4 üye vererek... Biz buna üye vermeyi doğru bulmadık. Anayasa Uzlaşma Komisyonu gibi bir komisyon kurulması halinde buna üye vereceğimiz net bir şekilde söyledik" dedi.
Sataşma üzerine söz alan Vural ise "Hiç kimse MHP'yi burada bir komisyona üye vermemesinden dolayı kınayamaz. Kim oluyormuş kınıyor. Önce PKK terör örgütünü, silahı, kanı reddeceksiniz. Önce bunu yapacaksınız. MHP'nin tavrı doğru olmuştur. PKK'nın meşrulaşacağı bir zeminde, TBMM'nin muhatap olmasını istememiştir. MHP'nin bu tutumundan birileri rahatsız oluyorsa demek ki MHP doğru yolda" ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
Tasarının 2. Bölümü üzerinde milletvekillerinin sorularını cevaplandıran Eroğlu, düzenlemeyle TSK'nın terörle mücadele görevini sekteye uğratacak veya mücadelenin yasal dayanağını kaldıran bir hükmün bulunmadığını vurguladı.
Zorunlu askerliğin kaldırılması yönünde herhangi bir çalışma bulunmadığını ifade eden Eroğlu, Afyonkarahisar'daki elim hadisenin ihmal neticesinde bir patlama olduğunu kaydetti.
Askerin vazifesinin belli olduğunu belirten Eroğlu, "Bu aziz vatanımızı korumak. Yani bu malumu ilan etmeye gerek yok. Vatanımızı korumak. Biz her zaman söylüyoruz. Bu vatan bizim. Hatta biz Türkiye'nin her yerinde göğsümüzü gere gere 'tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak' diyoruz. Bunu gururla söylüyoruz. Bu vatan bizim vatanımız, bu miletin vatanı" dedi.
Karakolların sınırların ve oradaki bütün vatandaşların korunması için yapıldığını dile getiren Eroğlu, "Nereye gerekiyorsa karakollar yapılacak, yapılmaya devam ediyor. Bunu özellikle belirteyim" diye konuştu.
Barajların, su, sulama, elektrik ihtiyacını karşılamak için yapıldığını anlatan Eroğlu, "Barajlar başka bir maksat için yapılmıyor. Nitekim her yapılan baraj o bölgeye hayat vermiştir. Biz de oradaki insanların refah seviyesinin artması için barajları yapmaya devam edeceğiz. Oradaki bütün insanlarımızı, sınırlarımızı korumak için karakollar inşa etmeye devam edeceğiz" dedi.
Eroğlu, darbeler döneminin artık sona erdiğine işaret ederek, her darbeden sonra ekonominin gerilediğinin herkesçe bilindiğini söyledi.
Eroğlu, "Darbeler bu ülkeye herhangi bir kazanç getirmemiştir. Biz darbeyi asla meşrulaştırmaktır. Darbeye herkes karşıdır, biz de karşıyı" diye konuştu.
-Genel Kurul'da tartışmma
BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, hiç kimsenin barıştan ve demokrasiden korkmaması gerektiğini ifade ederek, barış ve çözüm sürecinde MHP'nin ve CHP grubunun tutumunu kınadı. Buldan, şöyle devam etti:
"CHP'nin barış ve çözüm komisyonuna üye vermemesini...CHP'nin elini taşın altına koyarak, bu sürece katkı sunması gerektiğini, sosyal demokrat bir partinin bu sürecin dışında kalmaması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Herşey lafla değil arkadaşlar. Pratik olarak bu sürecin içinde yer almıyorsunuz. Yine MHP'li arkadaşlar bu sürece katkı sunmanız gerekiyor. Akan kardeş kanından rahatsız olmanız gerekiyor. Öldürülen insanlar bizim insanlarımız, bu coğrafyanın insanları. Bu kan durmalıdır, savaş bitmelidir, bu ülkeye barış, huzur gelmelidir. Silahlar susmalıdır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz."
-"Kan üzerinden siyaset yapanlara lanet olsun"
Bunun üzerine Buldan ile MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural arasında sözlü tartışma yaşandı. Vural, "Lanet olsun kan dökenlere. Kan üzerinden siyaset yapanlara lanet olsun. PKK'yı meşrulaştıranlara lanet olsun. Kürtleri öldüren PKK'yı meşrulaştıranlara lanet olsun" diye bağırdı.
Buldan ise, "Tek taraflı değil, iki taraflı bakacaksınız olaya. Ölen insanlar bizim insanlarımız, bu coğrafyanın insanları" ifadesini kullandı.
Sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da komisyon kurulmasını daha önce kendilerinin istediğini belirterek, "24 kişilik komisyonunun 18'i, 16'sı iktidar partisine mensup olacak. Bizim bilmediğimiz bir süreç ve görüşmeler trafiği var. Biz oraya 3-4 üye vererek... Biz buna üye vermeyi doğru bulmadık. Anayasa Uzlaşma Komisyonu gibi bir komisyon kurulması halinde buna üye vereceğimiz net bir şekilde söyledik" dedi.
Sataşma üzerine söz alan Vural ise "Hiç kimse MHP'yi burada bir komisyona üye vermemesinden dolayı kınayamaz. Kim oluyormuş kınıyor. Önce PKK terör örgütünü, silahı, kanı reddeceksiniz. Önce bunu yapacaksınız. MHP'nin tavrı doğru olmuştur. PKK'nın meşrulaşacağı bir zeminde, TBMM'nin muhatap olmasını istememiştir. MHP'nin bu tutumundan birileri rahatsız oluyorsa demek ki MHP doğru yolda" ifadelerini kullandı.