Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Politbüro Üyesi Khaled Açıklaması

Diyarbakır - Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Politbüro üyesi Leila Khaled, "Suriye'de mezhebi çatışmaların körüklenmesi dışarıdan gelen bir planlama dahilinde yürüyor. Lübnan da aynı şekilde etnik ve mezhebi bir çatışmaya doğru sürükleniyor" dedi.

Diyarbakır'da başlayan 1. Ortadoğu Kadın Konferansına katılan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Politbüro üyesi Leila Khaled, Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri AA'ya değerlendirdi.

Khaled, bölgedeki gelişmelerin Yeni Ortadoğu Projesi adı altında gerçekleştirilmeye çalışılan bir plan olduğunu belirterek, merkezinde Filistin davası bulunan planın, etnik ve mezhebi bir ayrılma üzerine kurulduğunu savundu.

Irak'ta şahit oldukları durumun, İsrail'in varlığı için tasarlanan planın başlangıcını oluşturduğuna değinen Khaled, Irak'ın işgalinin ardından etnik yapılar üzerinden yürütülen bölme siyasetinin halen devam ettiğini ifade etti.

Khaled, Suriye'de yaşanan gelişmelerin de planın bir parçası olduğunu bildirerek, şöyle konuştu:

"Suriye'de mezhebi çatışmaların körüklenmesi dışarıdan gelen bir planlama dahilinde yürüyor. Lübnan da aynı şekilde etnik ve mezhebi bir çatışmaya doğru sürükleniyor. Filistin komşuluğunda demokratik yapıya sahip herhangi bir devletin inşasını istemiyorlar. Her ne kadar kitlesel halk hareketi Tunus'ta ve Mısır'da gerçekleşmiş olsa da Zeynel Abidin ve Mübarek gitmiş ve siyasal İslam bunun yerine yerleşmiş olsa da bu planlar bu iki ülkede de aynı şekilde yürüyor. ABD eski Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'in planlarında belirtmiş olduğu yaratıcı kaos durumu, aslında tam da budur. Temel amaçlardan bir tanesi Filistin davasının kökünden bitirilmesidir. Bahreyn'de olup bitenler de aynı şekildedir."

-Suriye ve Hizbullah

Suriye'de özellikle rejim ve sistemle yaşanan çatışmaların etnik ya da mezhebi bir çatışma gibi gösterilmeye çalışıldığını anlatan Khaled, şöyle devam etti:

"Suriye ve Hizbullah aynı mezhepten değiller ama aslında orada çıkar ilişkileri var. Hizbullahın varlığı Suriye'ye dayalı, keza tam tersi de geçerli ve birbirleriyle işbirliği kurmuş olanlar birbirini savunmak durumunda. Şii ittifak adlandırması aslında emperyalistlerin çıkarmış olduğu bir şey, bu adlandırmada hedef olan kesim emperyalizme karşı direniş gösteren bütün yapılardır. Bizler Filistin halkının haklarını ve davasını savunan bütün duruşlara saygı gösteriyoruz ve bizim için bir onur oluyor. Yalnız, Filistin halkıyla gerçek bir dayanışma ancak İsrail'le politik, askeri, kültürel ve ekonomik ilişkilerin tamamen kesilmesiyle olabilir. İşgalci ve onun kurbanları arasında bir ilişki kurulamaz. Filistin, Oslo sürecinden sonra olağanüstü bir hal almış durumda. Çünkü Oslo'da başlayan ve 20 yıl devam eden müzakere süreçi İsrail'in bütün Filistin toprağını istimlak etmesine, el koymasına neden oldu. Aynı zamanda süregiden Hamas ile Fetih arasındaki ayrışmanın da Filistin davasını geriletici unsuru olduğunu görüyoruz. O nedenle ulusal birliğin, Filistin Kurtuluş Örgütü adı ya da çatısı altında tekrar toparlanması ve davaya devam edilmesi gerekiyor."

-Kadın Konferansı

Khaled, üç gün sürecek 1. Ortadoğu Kadın Konferansının kadınlar açısından yararlı olacağına değinerek, özellikle strateji ve ortak çalışma alanlarının belirlenmesiyle herkesin kendi ülkesinde ortak fikirler doğrultusunda çalışma yapabileceğini ifade etti.

Bağımsız Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana'nın konferansın açılışında söylediği, "Demokrat biri olarak Filistin halkının, kendi istediği şekilde yaşam sürmesini istiyorum. İsrail'in Filistin üzerindeki baskısını asla kabul etmiyorum. Fakat Arap milletinin İsrail'i bu topraklardan kaldırırız, onları yok ederiz düşüncesini de kabul etmiyorum" sözlere atıfta bulunan Khaled, "Fikrini sergileyebilir ama kesinlikle bu düşünceye karşıyız. İsrail devleti Filistin toprakları üzerinde kurulan bir devlet.Tarihsel olarak da toprağın adı Filistin. Emperyalimizin gücüyle yeni bir halk yaratıldı. Kendisine ait olmayan topraklar üstünde bir hakkı yoktur. Bizler de bu sorun için adil, insani bir çözüm arıyoruz. Amacımız Filistin toprağı üzerinde tek ve demokratik bir Filistin devletinin kurulması. Aslında derdimiz insanlarla değil, siyonizim düşüncesiyle. İsrail bir devlet olarak ortak yaşamaya hazır bir yapı değil ve onunla yaşayacağımızı düşünmüyoruz" diye konuştu.

Kaynak: AA