Tbmm Kit Komisyonu Başkanı Poyraz Açıklaması
Bilecik - TBMM KİT Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz, "Taksim'de yaşananların, Türkiye'nin genel anlamda büyümesini istemeyen güç odaklarının bir tezgahı olduğunu düşünüyorum" dedi.
Poyraz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gezi Parkı ile ilgili projenin yeni olmadığını ve oradaki insanların 14 ağacın korunması hakkındaki hassasiyetlerini bir noktaya kadar anlayışla karşıladıklarını söyledi.
Eylemcilerin, "Biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz, bir daha tartışılsın" demelerini anlaşılabilir bir tepki olarak gördüklerini anlatan Poyraz, şöyle devam etti:
"Bu işin çok masumane başlayan ama sonradan içeriden ve dışarıdan özellikle gelen birileri tarafından suiistimal edildiğini düşünüyorum. Taksim'de yaşananların, Türkiye'nin genel anlamda büyümesini istemeyen güç odaklarının bir tezgahı olduğunu düşünüyorum. Bir kısım tanınmış uluslararası basın organlarının olayı sürekli takip ederek olayı biraz da abartılı bir şekilde vermesi, şu soruyu gündeme getiriyor, 'Türkiye'ye şu son birkaç aylık dönemde gerek dünyanın en büyük hava alanı ihalesini İstanbul'a yapması, İstanbul'a üçüncü köprünün yapılacak olması, aşağı yukarı 60 milyar doların üzerinde nükleer santral ihalelerinin yapılmış olması ve diğer buna yakın hidroelektrik santrallerinin yapılıyor olması birilerini rahatsız mı ediyor?'
Geçen 10 yıllık dönem içinde neredeyse 1 trilyon dolar gibi bir gayrisafi milli hasılaya ulaştık. 2,5 trilyon dolar hedefine ulaşıldığında Türkiye, dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisine sahip ülkesinden biri haline gelecek. Bu ülkede şu son birkaç aylık dönemde 200 milyar doların üzerinde yatırım kararı alındı. Yani Türkiye'yi bir uçak gibi düşünün. Artık uçağın tamiri, bakımı yapıldı, bütün motorlar sıfırlandı, ayakları prangalardan kurtuldu. IMF'ye olan borçları sıfırladı. Cari açığını düşürdü ve şu anda Avrupa Birliği ülkeleri ile önde gelen ülkeler içinde ekonomisi, bankacılık sistemi en düzgün en güçlü ülke konumundayken uçak, pistten hızlı bir şekilde havalanmak için kalkacağı sırada birileri sabote etmeye çalışıyor. Yani her yönüyle güçlü olan bir Türkiye, birilerini son derece rahatsız etti."
-"Eylemleri bir yere kadar anlayışla karşılarız"
Türkiye'nin, herkes için ortak payda olduğunu ve bunun tartışılmaz bir kavram olduğunu vurgulayan Poyraz, Kızılay'ın göbeğinde, "Canımızı veririz" dedikleri Türk bayrağının yakıldığını söyledi.
Ne uğruna yakıldığını birilerinin açıklaması gerektiğine dikkati çeken Poyraz, şunları kaydetti:
"Burada büyük bir tezgah var ve bu tezgahın mutlaka görülmesi lazım. Yani AK Parti ve hükümet bugüne kadar hangi uygulamasında birilerinin inancına, fikrine, kılık kıyafetine karıştı? Bugün Türkiye'de böyle özgür bir ortam oluştuysa birileri çıkıp günlerce gösteri yapabiliyorsa aslında bu, geçtiğimiz 8-10 yıllık dönem zarfında hükümetin, parlamentonun demokratikleşme adına attığı adımların sonucudur. Türkiye, bizim ortak paydamızdır. Şu anda öyle bir noktaya gelindi ki iki gencimiz öldü, bir komiserimiz şehit oldu ve yüzlerce yaralımız var. Orada 14 ağaç için bu eylemler yapılırken İstanbul'da, Ankara'da ve pek çok yerde yüzlerce ağaç tahrip oldu ve ülkemizin genel anlamda imajı zedelendi. Sonuçta burası bir hukuk devletidir. Hiç kimse milletin verdiği emaneti, yetkiyi bizden birtakım hukuk dışı şeylerle alamaz. O zaman millet çıkıp bize hesap sorar. Dolayısıyla oradaki eylemleri bir yere kadar anlayışla karşılarız, anlamaya da çalışıyoruz ama başkalarının özgürlük alanına müdahale etme anlamında böyle bir özgürlük tanımı olamaz."
Kaynak: AA
Eylemcilerin, "Biz bunun doğru olmadığını düşünüyoruz, bir daha tartışılsın" demelerini anlaşılabilir bir tepki olarak gördüklerini anlatan Poyraz, şöyle devam etti:
"Bu işin çok masumane başlayan ama sonradan içeriden ve dışarıdan özellikle gelen birileri tarafından suiistimal edildiğini düşünüyorum. Taksim'de yaşananların, Türkiye'nin genel anlamda büyümesini istemeyen güç odaklarının bir tezgahı olduğunu düşünüyorum. Bir kısım tanınmış uluslararası basın organlarının olayı sürekli takip ederek olayı biraz da abartılı bir şekilde vermesi, şu soruyu gündeme getiriyor, 'Türkiye'ye şu son birkaç aylık dönemde gerek dünyanın en büyük hava alanı ihalesini İstanbul'a yapması, İstanbul'a üçüncü köprünün yapılacak olması, aşağı yukarı 60 milyar doların üzerinde nükleer santral ihalelerinin yapılmış olması ve diğer buna yakın hidroelektrik santrallerinin yapılıyor olması birilerini rahatsız mı ediyor?'
Geçen 10 yıllık dönem içinde neredeyse 1 trilyon dolar gibi bir gayrisafi milli hasılaya ulaştık. 2,5 trilyon dolar hedefine ulaşıldığında Türkiye, dünyanın en büyük ilk 10 ekonomisine sahip ülkesinden biri haline gelecek. Bu ülkede şu son birkaç aylık dönemde 200 milyar doların üzerinde yatırım kararı alındı. Yani Türkiye'yi bir uçak gibi düşünün. Artık uçağın tamiri, bakımı yapıldı, bütün motorlar sıfırlandı, ayakları prangalardan kurtuldu. IMF'ye olan borçları sıfırladı. Cari açığını düşürdü ve şu anda Avrupa Birliği ülkeleri ile önde gelen ülkeler içinde ekonomisi, bankacılık sistemi en düzgün en güçlü ülke konumundayken uçak, pistten hızlı bir şekilde havalanmak için kalkacağı sırada birileri sabote etmeye çalışıyor. Yani her yönüyle güçlü olan bir Türkiye, birilerini son derece rahatsız etti."
-"Eylemleri bir yere kadar anlayışla karşılarız"
Türkiye'nin, herkes için ortak payda olduğunu ve bunun tartışılmaz bir kavram olduğunu vurgulayan Poyraz, Kızılay'ın göbeğinde, "Canımızı veririz" dedikleri Türk bayrağının yakıldığını söyledi.
Ne uğruna yakıldığını birilerinin açıklaması gerektiğine dikkati çeken Poyraz, şunları kaydetti:
"Burada büyük bir tezgah var ve bu tezgahın mutlaka görülmesi lazım. Yani AK Parti ve hükümet bugüne kadar hangi uygulamasında birilerinin inancına, fikrine, kılık kıyafetine karıştı? Bugün Türkiye'de böyle özgür bir ortam oluştuysa birileri çıkıp günlerce gösteri yapabiliyorsa aslında bu, geçtiğimiz 8-10 yıllık dönem zarfında hükümetin, parlamentonun demokratikleşme adına attığı adımların sonucudur. Türkiye, bizim ortak paydamızdır. Şu anda öyle bir noktaya gelindi ki iki gencimiz öldü, bir komiserimiz şehit oldu ve yüzlerce yaralımız var. Orada 14 ağaç için bu eylemler yapılırken İstanbul'da, Ankara'da ve pek çok yerde yüzlerce ağaç tahrip oldu ve ülkemizin genel anlamda imajı zedelendi. Sonuçta burası bir hukuk devletidir. Hiç kimse milletin verdiği emaneti, yetkiyi bizden birtakım hukuk dışı şeylerle alamaz. O zaman millet çıkıp bize hesap sorar. Dolayısıyla oradaki eylemleri bir yere kadar anlayışla karşılarız, anlamaya da çalışıyoruz ama başkalarının özgürlük alanına müdahale etme anlamında böyle bir özgürlük tanımı olamaz."