Hanefi Bostan: “memurun ve Halkın Feryadını Duyun”

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M.

Hanefi Bostan, bir memurun yoksulluk sınırının yüzde 54’ü oranında maaş aldığını iddia ederek, memurun ve halkın feryadının duyulmasını istedi.
Yazılı açıklama yapan Hanefi Bostan, Türkiye Kamu-Sen’in Araştırma Geliştirme Merkezi’nin (AR-GE) yapmış olduğu 2013 Mayıs ayına ait asgari geçim endeksi sonuçlarını değerlendirdi. Bostan, kamu çalışanlarının ve halkın yeterli bir gelire sahip olmadığını ifade ederek, “Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Mayıs 2013 fiyatlarına göre yapılan araştırmada çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 1 milyar 787 bin 37 TL olarak hesaplanmıştır. Dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 3 milyon 583 bin 59 lira olarak belirlenmiştir. Sonuçlar, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddinin bir önceki aya göre yüzde 0,36 oranında arttığını göstermektedir. Çalışan tek kişinin açlık sınırı ise bir önceki aya göre yüzde 0,32 oranında artmış ve bir milyon 377 bin 24 Lira olarak hesaplanmıştır. Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise 2013 yılı Mayıs ayında bin 377 bin 24 Lira olarak tahmin edilmiştir. Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Mayıs 2013 verilerine göre günlük 27 bin 201 TL olduğu belirlenmiştir. Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 816,03 TL olmuştur. Mayıs 2013 itibarı ile ortalama bir milyon 924 bin 51 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının yüzde 42,4’ünü oluşturmuştur. Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde bulunan konut gideri ise Mayıs 2013 ortalama maaşının yüzde 28,99’una denk gelmiştir. Buna göre bir memur, ortalama maaşının yüzde 71,39’unu yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kalmıştır. Diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının yüzde 28,61’i kalmıştır. Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Mayıs 2013 maaşından geriye yalnızca 550,54 TL kalmıştır” dedi.

Memurların yoksulluk sınırının yüzde 54’ü oranında maaş aldığı belirten Hanefi Bostan, “Ortalama bir milyon 924 bin 51 TL ücret alan bir memur, yoksulluk sınırının yüzde 54’ü oranında maaş aldığı ortaya çıkmaktadır. Eğitim çalışanları içinde 5 yıllık kıdemli profesörler hariç, bütün eğitim çalışanları (öğretmenler, araştırma görevlileri, öğretim görevlileri, okutmanlar, yardımcı doçent, doçentler ve yeni profesörlerin tamamı) yoksulluk sınırı altında bir maaşa mahkum edilmiş bulunmaktadırlar. Eğitim çalışanları hiçbir dönemde bu derece sefalet içerisine sürüklenmedi. Mayıs ayı asgari geçim endeksi sonuçları ekonomide yaşanan ancak üzeri devamlı suretle örtülen gerçekleri bir kez daha gün yüzüne çıkarmıştır. 2013 yılının ilk ayından itibaren istikrarlı bir şekilde artan yoksulluk sınırı Mayıs ayında 3 bin 583 TL’ye açlık sınırı ise, bin 377 TL’ye yükselmiştir. Bu istatistiki veriler vatandaşın her geçen gün biraz daha kayba uğradığını ortaya koymaktadır. Kamu çalışanlarına reva görülen yüzde 3’lük zamdan artık eser kalmamıştır. Tabiri caizse masada memurlara kaşıkla zam verenler şimdi bir değil onlarca kepçe ile verdiklerini alma peşindedirler. Bu rakamlara bakıldığında Türk halkının her geçen gün yoksulluğa bir adım daha attığı aşikardır” diye konuştu.

IMF’ye olan borcun bitmesine ilişkin ise Hanefi Bostan, “IMF’ye olan borcun sonlandırıldığı haberleri ile gündem meşgul edilirken, Cumhuriyetin ilk 80 yılında devletin 257 milyar lira olan toplam borcuna, son on yılda 316 milyar lira eklenmiş, buna göre AK Parti iktidarı on yıllık iktidarı döneminde devleti önceki 80 yıldakinden daha fazla borçlandırmıştır. Yapılan bu borç ülke ekonomimizin içine girdiği açmazın ispatıdır. Mükemmel gittiği söylenen ekonominin içerisinde Türk memurunun hali ise tam anlamıyla içler acısıdır. 2002 yılında iktidara gelen AK Parti, memurun bütçeden aldığı payı yüzde 6.6’dan bugün yüzde 6’ya düşürmüştür. 0.6 puanlık bu düşüş yaklaşık 7 milyar TL’ye tekabül etmektedir. Şimdi yetkililere soruyoruz, madem Türkiye ekonomisi sizlerle büyük bir ivme kazandı ve atılım yaparak 17’inci büyük ekonomi haline geldi, neden Türk memurunun bütçeden aldığı pay gerilemiştir? 10 bin doların üzerine çıktığını iddia ettiğiniz milli gelir nerede ve kimin cebindedir? 17. büyük ekonomi olan Türkiye OECD ülkeleri arasında gelir dağılımı en kötü olan 2. ülke olurken, zengin daha zengin fakir ise daha da fakirleşmiştir. Madem Türkiye 17. büyük ekonomi olarak yoluna devam ediyor, neden esnaf kepenk kapatma da rekor kırmıştır? Yakın gelecekte yeni bir ekonomik krizin patlamaması ve vatandaşlarımızın böyle bir ekonomik buhran yaşamamaları için yetkilileri sorumlu davranmaya davet ediyoruz” dedi.

Kaynak: İHA