Abd Başkan Yardımcısı Biden Açıklaması
Washington - ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, Türkiye'nin ABD'nin hayati bir ortağı olduğunu belirterek, "Bir müttefik ve stratejik, ekonomik ve demokratik ortağınız olarak sizin başarınız, ABD'nin tamamen çıkarınadır. Türk halkı kendi geleceklerinin yazarları olacaktır. Ancak şunu bilmeliler ki, Türkiye, Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılını kutlarken, ABD de bu geleceğin daha güvenli, refah ve demokratik olmasına yardım etmek için bir müttefik ve dost olarak yardıma hazırdır. Ülkenizin gidişatına dair bir şüphem yok " dedi.
Biden, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın da katıldığı, Türk Amerikan Konseyi, Türkiye'nin Amerikalı Dostları, Türk Amerikan İş Konseyi ve Dış Ekonomik İlişkiler Konseyi'nin 32. yıllık konferansında bir konuşma yaptı.
"Burada, ilişkilerimizin her geçen gün daha ileriye taşınmasına katkı sağlayan tüm Türk ve Amerikalılarla birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum" diyerek sözlerine başlayan Biden, konuşmasının ilk bölümünde, Taksim Gezi Parkı'na yönelik olaylara değindi. Türkiye'deki olayların, ABD de dahil dünya genelinde endişelere yol açtığını ifade eden Biden, "Açık olan şu ki, sorunlarını sadece Türkler kendileri çözebilir" dedi.
Biden, ABD'nin bu gibi koşullarda, hem hükümet hem de göstericilerin şiddete başvurmaması, toplanma özgürlüğüne saygı, özgür ve bağımsız basın gibi belirli net prensipleri savunduğunu belirtti.
"Türkiye'nin geleceği, Türkiye halkına ait, başka hiç kimseye değil" diyen Biden, "Ancak ABD, ortaya çıkan sonuca karşı kayıtsızmış gibi görünemez, çünkü biz, açık toplumlara, siyasi sistemler ve ekonomilere, demokratik kurumlara sahip olan ve evrensel insan haklarına sıkı sıkıya bağlı olan ülkelerin, gelişeceğine ve 21'inci yüzyılın en güçlü ülkeleri olacağına inanıyoruz. Bugünün Türkiyesi, ekonomik ilerleme ve demokrasi arasında, seçimlerin galiplerini yetkilendiren ve muhalefettekileri de koruyan bir sistem arasında seçim yapmak gerekmediğini gösterme şansına sahip" diye konuştu.
-"Zamanı geldiğinde, Türkiye ile ticari ilişkilerimizi bir sonraki adıma taşıyabileceğiz"-
Türkiye'nin ekonomisinin son 10 yılda bu kadar çok gelişme göstermesinin nedeninin, daha fazla siyasi açıklığa doğru adımlar atmanın yararlarını farketmesi olduğunu kaydeden Biden, Türk ekonomisinin bu sürede üçe katlandığına, dünyanın 26'ıncı büyük ekonomisi olmaktan, bugün 17'inci büyük ekonomisi haline geldiğine, enflasyon oranının yüzde 100'den yüzde 6'ya düştüğüne, IMF'ye son borcunu geçen Mayıs ayında ödediğine dikkati çekti. Biden, Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefine işaret ederek, "Doğru seçimler yaptığı takdirde, Türkiye'nin bu hedefi başaracağına güvenim tam" ifadesini kullandı.
Türkiye ve ABD'nin 2009 yılında Ekonomik ve Ticari Stratejik İşbirliği Çerçevesi mekanizmasını kurduğunu hatırlatan Biden, iki ülke arasındaki ticaretin yüzde 75 artarak 20 milyar dolara ulaştığını, ancak bu rakamın hala çok düşük olduğunu söyledi.
ABD'nin Türkiye'de 5 milyar dolarlık, Türkiye'nin de ABD'de 1 milyar dolarlık doğrudan yatırımlarının olduğunu belirten Biden, bu alandaki muazzam potansiyelin, bu rakamların daha da artacağı yönünde kendilerine umut verdiğini belirtti.
"Bunların daha fazlasını yapabilmemiz için çok yüksek bir potansiyel var" diyen Biden, iki ülke arasındaki iş ikliminin geliştirilmesi, yatırım cazibelerinin artırılması, teknoloji, ilaç sektörü ve enerji gibi alanlarda dev boyuttaki fırsatların farkına varılması gibi hususların önemine değindi.
Biden, Amerikan üniversitelerinde çok sayıda parlak Türk öğrencinin eğitim gördüğüne de dikkati çekerek, ABD'ye üniversite eğitimi için Türkiye'den gelen öğrenci sayısının, AB'deki her bir ülkeden daha fazla olduğunu ve bundan memnuniyet duyduklarını, bu sayının daha da artmasını istediklerini, bunun, aralarındaki ilişkilerin köklerini derinleştirdiğini söyledi.
Türkiye ile ABD arasında son dönemde, daha fazla ticari yatırımlar ve inovasyonun kilidini açacak konularda ileri adımlar atılması imkanını sağlayacak yeni bir üst düzey komite kurulduğunu da anımsatan Biden, ABD'nin AB ile yürüttüğü ticari müzakerelere dair de Türkiye'yi bilgilendirdiklerini belirterek, "Böylece zamanı geldiğinde, Türkiye ile ticari ilişkilerimizi bir sonraki adıma taşıyabileceğiz" dedi.
Biden, Türkiye'nin, Kürt sorunu, Rum Ortodoks Patrikhanesi'yle ilgili konu ve diğer meselelerin çözümü yolunda önemli adımlar atmaya istekli olduğuna dair cesaret verici sinyaller olduğunu belirterek, Ermenistan ve Kıbrıs ile ilgili sorunlarda da benzer vizyon ve ilerlemeyi görmeyi umduklarını dile getirdi ve"şu anda cesaretli liderler var ve geçmiş geçmişte kaldı" dedi.
-"Birçok meselede birlikte çalışıyoruz"-
Türkiye ile birçok stratejik konuda birlikte çalıştıklarını hatırlatan Biden, şöyle devam etti:
"Tarihin en güçlü ittifakı olan NATO'nun üyeleriyiz. Kolektif savunmaya yönelik bağlılığımız çok önemli, bu durum Türkiye'nin Suriye sınırına yerleştirilen patriot füze bataryalarında kendini gösteriyor. Ancak birçok bakımdan dünya değişti ve bugün ilişkilerimiz sadece savunma alanından ibaret olmanın çok ötesinde. Uzun zamandır askeri müttefikiz, ancak bugün durum bunun ötesinde. G20, Küresel Terörle Mücadele Forumu gibi birçok kuruluş ile değişen bir Ortadoğu'nun getirdiği zorluklar gibi birçok meselede birlikte çalışıyoruz. Ancak geçmişte olduğu gibi ileride de aramızda bazı görüş ayrılıkları olmaya devam edecek, tüm NATO müttefikleri arasında bu her zaman olur. Türkiye ile geçmişte İsrail konusunda anlaşmazlık yaşadık. Ancak Türkiye, şunu anlıyor ki ve hiç kimsenin şüphesi yok ki, İsrail'in güvenliğine ve varlığına olan taahhüdümüz tam. Bu nedenle Başbakan Erdoğan ile İsrail Başbakanı Netanyahu'nun iki ülke arasında geçmişteki gibi stratejik işbirliğini yeniden oluşturmaya başlamasından çok büyük memnuniyet duyuyoruz. Onları, bu bağları tamir etmek için çalışmayı sürdürmeye teşvik ediyoruz."
-"Türkiye hayati bir ortak"-
Biden, "müttefikler olarak bazen taktikler konusunda görüş ayrılıkları bulunsa da Ortadoğu barış sürecinde iki devletli çözüm, Mısır'da başarılı bir değişim süreci, demokratik, çok etnili ve mezhepsel olmayan, kurumları sağlam kalmış bir Suriye, nükleer silah sahibi olmayan bir İran gibi tüm önemli konularda hedeflerinin aynı olduğunu" kaydetti.
Biden, 21.yüzyılda ulusların büyüklüğünün sadece ülkenin boyutuyla değil aynı zamanda ekonomisinin dinamizmi, piyasalarının, siyasetinin ve toplumlarının açıklığı, vatandaşlarını yeteneklerini değerlendirme kapasitesi ile tanımlandığını belirterek, "Sayın Başbakan Yardımcısı, bir müttefik ve stratejik, ekonomik ve demokratik ortağınız olarak sizin başarınız, ABD'nin tamamen çıkarınadır. Türk halkı kendi geleceklerinin yazarları olacaktır. Ancak şunu bilmeliler ki, Türkiye, Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılını kutlarken, ABD de bu geleceğin daha güvenli, refah ve demokratik olmasına yardım etmek için bir müttefik ve dost olarak yardıma hazırdır. Bu ilişkide hedefimiz bu. Türkiye hayati bir ortak ve Türkiye'nin yükselen ana bir güç olarak tüm bölge için taşıdığı umut, herkesin yararınadır. Ülkenizin gidişatına dair bir şüphem yok" dedi.
Kaynak: AA
"Burada, ilişkilerimizin her geçen gün daha ileriye taşınmasına katkı sağlayan tüm Türk ve Amerikalılarla birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum" diyerek sözlerine başlayan Biden, konuşmasının ilk bölümünde, Taksim Gezi Parkı'na yönelik olaylara değindi. Türkiye'deki olayların, ABD de dahil dünya genelinde endişelere yol açtığını ifade eden Biden, "Açık olan şu ki, sorunlarını sadece Türkler kendileri çözebilir" dedi.
Biden, ABD'nin bu gibi koşullarda, hem hükümet hem de göstericilerin şiddete başvurmaması, toplanma özgürlüğüne saygı, özgür ve bağımsız basın gibi belirli net prensipleri savunduğunu belirtti.
"Türkiye'nin geleceği, Türkiye halkına ait, başka hiç kimseye değil" diyen Biden, "Ancak ABD, ortaya çıkan sonuca karşı kayıtsızmış gibi görünemez, çünkü biz, açık toplumlara, siyasi sistemler ve ekonomilere, demokratik kurumlara sahip olan ve evrensel insan haklarına sıkı sıkıya bağlı olan ülkelerin, gelişeceğine ve 21'inci yüzyılın en güçlü ülkeleri olacağına inanıyoruz. Bugünün Türkiyesi, ekonomik ilerleme ve demokrasi arasında, seçimlerin galiplerini yetkilendiren ve muhalefettekileri de koruyan bir sistem arasında seçim yapmak gerekmediğini gösterme şansına sahip" diye konuştu.
-"Zamanı geldiğinde, Türkiye ile ticari ilişkilerimizi bir sonraki adıma taşıyabileceğiz"-
Türkiye'nin ekonomisinin son 10 yılda bu kadar çok gelişme göstermesinin nedeninin, daha fazla siyasi açıklığa doğru adımlar atmanın yararlarını farketmesi olduğunu kaydeden Biden, Türk ekonomisinin bu sürede üçe katlandığına, dünyanın 26'ıncı büyük ekonomisi olmaktan, bugün 17'inci büyük ekonomisi haline geldiğine, enflasyon oranının yüzde 100'den yüzde 6'ya düştüğüne, IMF'ye son borcunu geçen Mayıs ayında ödediğine dikkati çekti. Biden, Türkiye'nin 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefine işaret ederek, "Doğru seçimler yaptığı takdirde, Türkiye'nin bu hedefi başaracağına güvenim tam" ifadesini kullandı.
Türkiye ve ABD'nin 2009 yılında Ekonomik ve Ticari Stratejik İşbirliği Çerçevesi mekanizmasını kurduğunu hatırlatan Biden, iki ülke arasındaki ticaretin yüzde 75 artarak 20 milyar dolara ulaştığını, ancak bu rakamın hala çok düşük olduğunu söyledi.
ABD'nin Türkiye'de 5 milyar dolarlık, Türkiye'nin de ABD'de 1 milyar dolarlık doğrudan yatırımlarının olduğunu belirten Biden, bu alandaki muazzam potansiyelin, bu rakamların daha da artacağı yönünde kendilerine umut verdiğini belirtti.
"Bunların daha fazlasını yapabilmemiz için çok yüksek bir potansiyel var" diyen Biden, iki ülke arasındaki iş ikliminin geliştirilmesi, yatırım cazibelerinin artırılması, teknoloji, ilaç sektörü ve enerji gibi alanlarda dev boyuttaki fırsatların farkına varılması gibi hususların önemine değindi.
Biden, Amerikan üniversitelerinde çok sayıda parlak Türk öğrencinin eğitim gördüğüne de dikkati çekerek, ABD'ye üniversite eğitimi için Türkiye'den gelen öğrenci sayısının, AB'deki her bir ülkeden daha fazla olduğunu ve bundan memnuniyet duyduklarını, bu sayının daha da artmasını istediklerini, bunun, aralarındaki ilişkilerin köklerini derinleştirdiğini söyledi.
Türkiye ile ABD arasında son dönemde, daha fazla ticari yatırımlar ve inovasyonun kilidini açacak konularda ileri adımlar atılması imkanını sağlayacak yeni bir üst düzey komite kurulduğunu da anımsatan Biden, ABD'nin AB ile yürüttüğü ticari müzakerelere dair de Türkiye'yi bilgilendirdiklerini belirterek, "Böylece zamanı geldiğinde, Türkiye ile ticari ilişkilerimizi bir sonraki adıma taşıyabileceğiz" dedi.
Biden, Türkiye'nin, Kürt sorunu, Rum Ortodoks Patrikhanesi'yle ilgili konu ve diğer meselelerin çözümü yolunda önemli adımlar atmaya istekli olduğuna dair cesaret verici sinyaller olduğunu belirterek, Ermenistan ve Kıbrıs ile ilgili sorunlarda da benzer vizyon ve ilerlemeyi görmeyi umduklarını dile getirdi ve"şu anda cesaretli liderler var ve geçmiş geçmişte kaldı" dedi.
-"Birçok meselede birlikte çalışıyoruz"-
Türkiye ile birçok stratejik konuda birlikte çalıştıklarını hatırlatan Biden, şöyle devam etti:
"Tarihin en güçlü ittifakı olan NATO'nun üyeleriyiz. Kolektif savunmaya yönelik bağlılığımız çok önemli, bu durum Türkiye'nin Suriye sınırına yerleştirilen patriot füze bataryalarında kendini gösteriyor. Ancak birçok bakımdan dünya değişti ve bugün ilişkilerimiz sadece savunma alanından ibaret olmanın çok ötesinde. Uzun zamandır askeri müttefikiz, ancak bugün durum bunun ötesinde. G20, Küresel Terörle Mücadele Forumu gibi birçok kuruluş ile değişen bir Ortadoğu'nun getirdiği zorluklar gibi birçok meselede birlikte çalışıyoruz. Ancak geçmişte olduğu gibi ileride de aramızda bazı görüş ayrılıkları olmaya devam edecek, tüm NATO müttefikleri arasında bu her zaman olur. Türkiye ile geçmişte İsrail konusunda anlaşmazlık yaşadık. Ancak Türkiye, şunu anlıyor ki ve hiç kimsenin şüphesi yok ki, İsrail'in güvenliğine ve varlığına olan taahhüdümüz tam. Bu nedenle Başbakan Erdoğan ile İsrail Başbakanı Netanyahu'nun iki ülke arasında geçmişteki gibi stratejik işbirliğini yeniden oluşturmaya başlamasından çok büyük memnuniyet duyuyoruz. Onları, bu bağları tamir etmek için çalışmayı sürdürmeye teşvik ediyoruz."
-"Türkiye hayati bir ortak"-
Biden, "müttefikler olarak bazen taktikler konusunda görüş ayrılıkları bulunsa da Ortadoğu barış sürecinde iki devletli çözüm, Mısır'da başarılı bir değişim süreci, demokratik, çok etnili ve mezhepsel olmayan, kurumları sağlam kalmış bir Suriye, nükleer silah sahibi olmayan bir İran gibi tüm önemli konularda hedeflerinin aynı olduğunu" kaydetti.
Biden, 21.yüzyılda ulusların büyüklüğünün sadece ülkenin boyutuyla değil aynı zamanda ekonomisinin dinamizmi, piyasalarının, siyasetinin ve toplumlarının açıklığı, vatandaşlarını yeteneklerini değerlendirme kapasitesi ile tanımlandığını belirterek, "Sayın Başbakan Yardımcısı, bir müttefik ve stratejik, ekonomik ve demokratik ortağınız olarak sizin başarınız, ABD'nin tamamen çıkarınadır. Türk halkı kendi geleceklerinin yazarları olacaktır. Ancak şunu bilmeliler ki, Türkiye, Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılını kutlarken, ABD de bu geleceğin daha güvenli, refah ve demokratik olmasına yardım etmek için bir müttefik ve dost olarak yardıma hazırdır. Bu ilişkide hedefimiz bu. Türkiye hayati bir ortak ve Türkiye'nin yükselen ana bir güç olarak tüm bölge için taşıdığı umut, herkesin yararınadır. Ülkenizin gidişatına dair bir şüphem yok" dedi.