Hastalık Nedeniyle Bacağı Kesilen Vatandaş,malulen Emekli Olmak İstiyor
BİLECİK - Bilecik'in Bozüyük ilçesinde yaşayan ve diyabet hastalığı nedeniyle sol bacağı diz altından kesilen Mevlit Sarı , hastaneden aldığı yüzde 73 oranında özürlü raporu olmasına rağmen, yine aynı raporda 'ağır özürlü' ibaresi olmadığı için malulen emekli olamadığını söyledi.
13 yıldır diyabet hastası olduğunu belirten Sarı, gazetecilere yaptığı açıklamada, "2011 yılında ayak parmaklarım kesildi. 2013 yılında bacağım kesildi" ifadelerini kullandı.
Ayağı kesilmeden önce çeşitli yerlerde çalıştığını ancak artık çalışamadığını, malulen emekli olmak için yaptığı başvurunun ise olumuz sonuçlandığını kaydeden Sarı, eşi ve 3 çocuğu ile birlikte kaldıkları kiralık evde, 3 ayda bir verilen 700 lira ile yaşamaya çalıştıklarını anlattı.
Ev kirasının aylık 200 lira olduğunu ve vatandaşların yardımına muhtaç duruma düştüklerini ifade eden Sarı, şöyle konuştu:
"Şeker hastalığı nedeniyle 2011 yılında ayak parmaklarım, 2013 yılında da bacağım kesildi. Şu anda hastalık ilerliyor. Diğer bacağımda yara var. Yara olduğu zaman et çürüyor ve daha sonra bu bölge kesiliyor. Böbreklerimde ağrılarım oluyor. Geceleri uyuyamıyorum. Sürekli kalkıyorum. Durumum olmadığı için tedavi olamıyorum. Daha önceden bir fabrikada çalışıyordum. 2011 yılından bu zamana kadar hastalık nedeniyle çalışmıyorum, vatandaşın eline bakıyorum. 3 tane çocuğum var. Şu an çok mağdur durumdayız. Vatandaşın yardımını bekliyorum. Devlet hastanesinden yüzde 73 raporum var. Fakat malulen emekli olamıyorum. Yüzde 60 olan insanlar olabiliyor. Bana çalışabilirsin diyorlar. Bu yüzden emekli olamıyorum. Belediye bana günde 5 ekmek veriyor. Özürlüler derneği bana bir tane akülü araba verdi. Ancak bu arabayla gidip ekmek getirebiliyorum. Hiçbir şey yapamıyorum. Oturduğum ev şu an kira ve kirayı, elektriği, su borcunu ödeyemiyorum. Zor durumdayız. Çoluk çocuk bir dilim ekmeğe muhtaç."
Sarı'nın eşi Saadet Sarı ise lise birinci sınıfı bitiren oğlu Hasan'ın, babasının durumu nedeniyle 'Simit satarak size bakacağım' diyerek, okulu bıraktığını aktardı.
Sarı, "Büyük oğlum Hasan, lise birinci sınıfı okudu. Lise ikiye geçecekti fakat babası böyle yatalak kalınca okula gitmeyeceğini söyledi.
Oturup ağladı. 'Ben, simit satacağım ve size bakacağım' dedi.
Çocuk okulundan, hayatından soğudu, içine kapandı. Şu an okumuyor. Arkadaşlarının okula gittiğini gördüğüm, zaman dayanamıyorum. Ezikliğini yaşıyoruz. Elimizde olmadı ama istemeyerek sebep olduk" diye konuştu.
Kaynak: AA
Ayağı kesilmeden önce çeşitli yerlerde çalıştığını ancak artık çalışamadığını, malulen emekli olmak için yaptığı başvurunun ise olumuz sonuçlandığını kaydeden Sarı, eşi ve 3 çocuğu ile birlikte kaldıkları kiralık evde, 3 ayda bir verilen 700 lira ile yaşamaya çalıştıklarını anlattı.
Ev kirasının aylık 200 lira olduğunu ve vatandaşların yardımına muhtaç duruma düştüklerini ifade eden Sarı, şöyle konuştu:
"Şeker hastalığı nedeniyle 2011 yılında ayak parmaklarım, 2013 yılında da bacağım kesildi. Şu anda hastalık ilerliyor. Diğer bacağımda yara var. Yara olduğu zaman et çürüyor ve daha sonra bu bölge kesiliyor. Böbreklerimde ağrılarım oluyor. Geceleri uyuyamıyorum. Sürekli kalkıyorum. Durumum olmadığı için tedavi olamıyorum. Daha önceden bir fabrikada çalışıyordum. 2011 yılından bu zamana kadar hastalık nedeniyle çalışmıyorum, vatandaşın eline bakıyorum. 3 tane çocuğum var. Şu an çok mağdur durumdayız. Vatandaşın yardımını bekliyorum. Devlet hastanesinden yüzde 73 raporum var. Fakat malulen emekli olamıyorum. Yüzde 60 olan insanlar olabiliyor. Bana çalışabilirsin diyorlar. Bu yüzden emekli olamıyorum. Belediye bana günde 5 ekmek veriyor. Özürlüler derneği bana bir tane akülü araba verdi. Ancak bu arabayla gidip ekmek getirebiliyorum. Hiçbir şey yapamıyorum. Oturduğum ev şu an kira ve kirayı, elektriği, su borcunu ödeyemiyorum. Zor durumdayız. Çoluk çocuk bir dilim ekmeğe muhtaç."
Sarı'nın eşi Saadet Sarı ise lise birinci sınıfı bitiren oğlu Hasan'ın, babasının durumu nedeniyle 'Simit satarak size bakacağım' diyerek, okulu bıraktığını aktardı.
Sarı, "Büyük oğlum Hasan, lise birinci sınıfı okudu. Lise ikiye geçecekti fakat babası böyle yatalak kalınca okula gitmeyeceğini söyledi.
Oturup ağladı. 'Ben, simit satacağım ve size bakacağım' dedi.
Çocuk okulundan, hayatından soğudu, içine kapandı. Şu an okumuyor. Arkadaşlarının okula gittiğini gördüğüm, zaman dayanamıyorum. Ezikliğini yaşıyoruz. Elimizde olmadı ama istemeyerek sebep olduk" diye konuştu.