Sevgi Meta Oldu

Yaşam Koçu ve Şifa Enerjileri Pratisyeni Sevgi Öcal Akciğer, toplumun son zamanlarda olumlu değer yargılarını kaybettiğini belirterek, "Sevgiyi kaybettik. Yetişkinler, gençler için sevgi meta haline geldi" dedi.

Sevgi Meta Oldu
Akciğer, yaptığı açıklamada, insan kendinin farkındaysa enerjiyi, sevinci yanındakilere yansıtabileceğini belirterek, "Kendi benliğinin, isteklerinin farkında olan ve onlara saygı duyan insan, diğerlerinin düşüncelerine ve fikirlerine saygı duyar, varlıklarına olumlu katkı koyar” diye konuştu.

Toplum olarak son zamanlarda olumlu değer yargılarını da kaybettiğini mi vurgulayan Akciğer şöyle devam etti:
"Sevgiyi kaybettik. Sevgi meta oldu artık. Yetişkinler, gençler için sevgi meta haline geldi. Olumlu değerleri, duyguları hatırlarsak paylaşmayı biliriz, karşımızdakilere sevgi ve saygı verebiliriz. Büyük fotoğrafa baktığınızda aslında bir bedeniz biz. Bizi diğerlerinden ayıran sadece duygularımızdır. Yağmur yağdığında bir insan ‘Şimdi saçım bozulacak’ derken, diğeri ‘Rahmet yağıyor’ der. Biz değişmeye başladığımızda her şey değişecektir."

İnsanların tek kapılı buzdolabı, iki sediri, bir televizyonu varken çok daha mutlu olabileceklerini söyleyen Akciğer, "İnsani ilişkiler vardı çünkü o zaman. Şimdi ‘Her odada bir televizyonum olsun, derin dondurucum olsun, oturma takımlarım olsun’ istiyoruz. Biz hayatımızı ne kadar sadeleştirirsek, kendimizin ne kadar farkına varırsak, onaylanma gereksinimimizi biraz daha geriye çekersek çok daha iyi olmaz mı?” ifadesini kullandı.

İnsanların maskelerle gezdiğini söyleyen Akciğer, şöyle konuştu:
“Kim olduğumuzu unuttuk. Kendimizi yeniden keşfetmemiz, kim olduğumuzu hatırlamamız lazım. Hayata bakışımızı değiştirirsek, her şeyin de değişeceğine inanmak gerek. İnsan düşünerek başlar ve düşünceleri duygularına yansır. Duygularımız da hareketlerimize yansır.

Kuantum Fiziğine göre insanlar her sabah seçeneklerle uyanır. Kahvaltıda ne yiyeceğinizden, gün içinde yapacaklarınıza kadar her şey size bağlıdır. Mutlu insandan yansıyan enerji, o insanın çevresindeki herkesi mutlu eder. Düşük enerjiyle evine giden insanın eşi de huzursuz, mutsuz olacaktır, çocuğu da yanına yaklaşmak istemeyecektir. O durumda insan etrafına ‘acaba’ları yansıtan bir titreşim yayıyor. Enerjimi ne kadar yükseltirsem, o kadar mutluluk veririm, o kadar da alırım. Enerji çıktığı insana, dairesel hareketle döner. Onun için evrene ne verirsek onu alırız diye düşünürüz biz. İyi niyet mi verdiniz? İyi niyet size dönecektir. Evrende iki büyük enerji vardır. Biri sevgi, biri korkudur. İkisi de çok güçlüdür. Sevgiye ağırlık verebilirsek, mutlaka sevgi gelecektir”

Kaynak: İHA