Tüketiciyi Korunması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı

Balıkesir - Tüketici Hukuku Enstitüsü Genel Başkan Yardımcısı Emel Özer, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı Taslağına göre, tüketicilerin, kredi kartı üyelik ücretleri gibi isimler altında kendilerinden kesilen haksız ücretleri geri alamaz hale geleceğini iddia etti.

Özer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yürürlüğe girmesi beklenen taslaktaki düzenlemelerin, bazı konularda iyi gelişmeler içerse de tüketici haklarında önemli kısıtlamalar getirdiğini savundu.

Mevcut yasada, ayıplı mal durumunda bedel iadesi ve indirim taleplerinin, üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve kredi verene karşı ileri sürülebilirken yeni düzenlemede bu sorumluluk zincirinin kaldırılacağını, bedel iadesi ve indirim taleplerinde sadece satıcı ve kredi verenin sorumlu tutulacağını ileri süren Özer, şöyle devam etti:

"Mevcut halde tüketici, sorumluluk zincirinden birine müracaat ederek karşısında sorumlu birini muhakkak bulabiliyordu. Mevcut kanuna göre, kredi kartı üyelik aidatı, hesap işletim gideri gibi isimler altında alınan bankacılık sektöründeki haksız ücretler, hukuka aykırı kabul edilirken bir defaya da mahsus olsa bu ücretler, kanuni hale getirilmekte veya hiçbir ücret alınmayan ama kampanyası ve çekiciliği de olmayan bir kredi kartı oluşturularak, diğer kartlardan alınan ücretler haklı ve kanuni hale getirilmektedir. Bu durumda, yeni kanundan sonra tüketiciler, kredi kartı üyelik ücretleri gibi isimler altında kendilerinden kesilen haksız ücretleri geri alamaz hale gelecektir."

Mevcut yasada, maketten konut satışlarında ödemelerin tamamı hakkında tüketiciye banka teminat mektubu verildiğini belirten Özer, taslakta ise yüzde 40 oranında teminat mektubunun yeterli görüldüğünü ifade etti.

"Maketten konut satışlarında, mevcut kanunda tüketici kampanya bitişine kadar cayma hakkına sahip iken yeni kanunda bu süre 14 günle sınırlandırılmıştır. Bu durumda tüketicinin cayma hakkı etkisizleştirilmektedir" diyen Özer, hukuk tekniği ve terimleri bakımından taslakta karmakarışık bir dil kullanıldığını öne sürdü.

Özer, taslaktaki gelişmeleri takdir ettiklerini ancak oluşabilecek tehlikeleri göz ardı edemeyeceklerini sözlerine ekledi.

Kaynak: AA