Bakan Çağlayan: Organize sanayi bölgelerinde yer yok
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "Çözüm süreciyle başlayan bu dönemde, Doğu ve Güneydoğu'da yatırımlarda çok ciddi artışlar oldu. Bingöl, Hakkari, Diyarbakır ve Şanlıurfa'da şu anda organize sanayi bölgelerinde yer yok" dedi.
Çağlayan, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla Sivas Ticaret ve Sanayi Odasında gerçekleştirilen toplantıda yaptığı konuşmada, çözüm sürecinin çok önemli olduğunu söyledi.
Terörün 30 yılda Türkiye'ye çok ciddi bedeller ödettiğini ifade eden Çağlayan, "Binlerce gencimizi kaybettik. Bunun parasal şekilde izahı kesinlikle mümkün değil. Bugün anaların gözyaşını dindirecek bir dönemle karşı karşıyayız. Bu, siyasi cesaret, siyasi risk ister. Keşke bugün Türkiye'de yapılanlar, demokratik açılımlar, 10-15-20 yıl önce yapılsaydı, onu yapanın ellerini ben öpseydim" diye konuştu.
Türkiye'nin, geçmişte konuşmaktan, tartışmaktan korkan bir ülke olduğunu aktaran Çağlayan, şöyle devam etti:
"Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi, Arabı, Alevisi ve Sünnisi; bu ülkenin temel direkleri, taşlarıdır. Çanakkale Şehitliği'ne gittiğiniz zaman şehit olan askerlerin adları yazmaz. Nereden geldikleri yazar. Sivas'tan, Muş'tan, Trabzon'dan, Diyarbakır'dan, Hakkari'den, Şırnak'tan, Musul'dan, Erbil'den, Kerkük'ten, Bosna'dan gelmiş, bu ülke için seve seve canını vermiş olan şehitlerin hangi illerden geldiği yazılı. Bu ülke hepimizin. Bu ülkeye, insanları etnik kökenlerine, inançlarına göre ayırmak çok şey kaybettirmiştir. İnancımızda da bunun yeri yoktur. Biz yaratılanları Yaradan'dan ötürü seven bir anlayışa sahibiz. Bu anlamda Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni, her ne olursa olsun yeter ki bu ülkenin birliğinden, beraberliğinden, bölünmez bütünlüğünden yana olsun, devletinin ve bayrağının yanında olsun, kim olursa olsun başımızın üstünde yeri vardır. Tehdit ederek, ayrıştırarak çok ciddi bedeller ödedik. Artık bu bedeller ödenmesin."
-"Organize sanayi bölgelerinde yer yok"-
Çözüm sürecinin ekonomiye etkisine değinen Çağlayan, "Çözüm süreciyle başlayan bu dönemde, Doğu ve Güneydoğu'da yatırımlarda çok ciddi artışlar oldu. Bingöl, Hakkari, Diyarbakır ve Şanlıurfa'da şu anda organize sanayi bölgelerinde yer yok. Yatırımcı, yatırım yapmak istiyor. Niye- Çünkü çözüm süreciyle beraber bir barış ortamı ortaya çıktı. Sonuçta buraya gelip yatırım yapacak çok sayıda insan var. 6'ncı bölgeye tarihimizin en yüksek teşviğini verdik" şeklinde konuştu.
Bakan Çağlayan, Türkiye'nin bu bölgelerinin yatırımla, istihdamla, üretimle zenginleştirilmesini istediklerini belirtti.
Çözüm sürecine desteğin arttığını dile getiren Çağlayan, "İlk başladığı zaman halkımızın yüzde 58'i çözüm sürecine destek verirken bugün bu destek yüzde 70'leri geçmiştir. Artık herkes bu sürecin başarılı şekilde sonuçlanmasını istiyor" ifadesini kullandı.
Çağlayan, Türkiye'nin barışı, birlik ve beraberliği sağlamaktan başka çaresi olmadığını belirterek, "Bu konuda sayın Başbakanımız şöyle bir ifade kullandı; 'Siyasi bedeli her ne olursa olsun Türkiye sonuna kadar bu barış sürecini gerçekleştirecektir. Baldıran zehiri içecek olsak bu çözüm sürecini gerçekleştireceğiz.' Keşke bu cesaret, bu duyarlılık bundan 10-15-20 sene önce gösterilseydi, Türkiye bu kadar şehit vermeseydi, Türkiye bu kadar önemli değerlerini kaybetmemiş olsaydı" diye konuştu.
Barışı başarmış Türkiye'ye yatırımların, milyar dolarların arka geleceğini ifade eden Çağlayan, geçmişte cimri davranarak Türkiye'ye gerçek hakkını vermeyen derecelendirme kuruluşlarının da birbiri ardına ülkenin notlarını yükseltmeye başladığını söyledi.
Çağlayan, bunların yeterli olmadığını, Türkiye'nin daha iyi notları hak ettiğini kaydetti.
Bir taraftan çözüm süreci devam ederken, diğer taraftan da esnafa, köylüye, çiftçiye ve sanayiciye önemli destekler sağlamaya devam ettiklerini anlatan Çağlayan, şöyle devam etti:
"Sanayicilerimiz için ifade etmek istiyorum. Mevcut işletmelerimizi, mevcut iş yerlerimizi de bu teşvik sisteminden faydalandıracağız. Sayın Bakan ile konuştuk. Buradan size müjdesini vermek istiyorum. Bugün Meclis'te görüşülen Varlık Barışı Kanunu çerçevesinde, eski adı 5084 olan sonra miadını doldurmuş ve yeni bir uygulama sistemine giren bir yeni kanun da bugün inşallah parlamentomuzdan geçecek. Allah'ın izniyle bugün bitecek. İşverenin üzerindeki yükü azaltıp daha fazla üretim, istihdam ve ihracatı sağlaması için yüzde 5'lik bir indirimi zaten getirmiştik, yüzde 6'lık bir indirim daha getirerek yüzde 11'lik bir indirimi sağlayacağız."
Kaynak: AA
Terörün 30 yılda Türkiye'ye çok ciddi bedeller ödettiğini ifade eden Çağlayan, "Binlerce gencimizi kaybettik. Bunun parasal şekilde izahı kesinlikle mümkün değil. Bugün anaların gözyaşını dindirecek bir dönemle karşı karşıyayız. Bu, siyasi cesaret, siyasi risk ister. Keşke bugün Türkiye'de yapılanlar, demokratik açılımlar, 10-15-20 yıl önce yapılsaydı, onu yapanın ellerini ben öpseydim" diye konuştu.
Türkiye'nin, geçmişte konuşmaktan, tartışmaktan korkan bir ülke olduğunu aktaran Çağlayan, şöyle devam etti:
"Kürdü, Türkü, Lazı, Çerkezi, Arabı, Alevisi ve Sünnisi; bu ülkenin temel direkleri, taşlarıdır. Çanakkale Şehitliği'ne gittiğiniz zaman şehit olan askerlerin adları yazmaz. Nereden geldikleri yazar. Sivas'tan, Muş'tan, Trabzon'dan, Diyarbakır'dan, Hakkari'den, Şırnak'tan, Musul'dan, Erbil'den, Kerkük'ten, Bosna'dan gelmiş, bu ülke için seve seve canını vermiş olan şehitlerin hangi illerden geldiği yazılı. Bu ülke hepimizin. Bu ülkeye, insanları etnik kökenlerine, inançlarına göre ayırmak çok şey kaybettirmiştir. İnancımızda da bunun yeri yoktur. Biz yaratılanları Yaradan'dan ötürü seven bir anlayışa sahibiz. Bu anlamda Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni, her ne olursa olsun yeter ki bu ülkenin birliğinden, beraberliğinden, bölünmez bütünlüğünden yana olsun, devletinin ve bayrağının yanında olsun, kim olursa olsun başımızın üstünde yeri vardır. Tehdit ederek, ayrıştırarak çok ciddi bedeller ödedik. Artık bu bedeller ödenmesin."
-"Organize sanayi bölgelerinde yer yok"-
Çözüm sürecinin ekonomiye etkisine değinen Çağlayan, "Çözüm süreciyle başlayan bu dönemde, Doğu ve Güneydoğu'da yatırımlarda çok ciddi artışlar oldu. Bingöl, Hakkari, Diyarbakır ve Şanlıurfa'da şu anda organize sanayi bölgelerinde yer yok. Yatırımcı, yatırım yapmak istiyor. Niye- Çünkü çözüm süreciyle beraber bir barış ortamı ortaya çıktı. Sonuçta buraya gelip yatırım yapacak çok sayıda insan var. 6'ncı bölgeye tarihimizin en yüksek teşviğini verdik" şeklinde konuştu.
Bakan Çağlayan, Türkiye'nin bu bölgelerinin yatırımla, istihdamla, üretimle zenginleştirilmesini istediklerini belirtti.
Çözüm sürecine desteğin arttığını dile getiren Çağlayan, "İlk başladığı zaman halkımızın yüzde 58'i çözüm sürecine destek verirken bugün bu destek yüzde 70'leri geçmiştir. Artık herkes bu sürecin başarılı şekilde sonuçlanmasını istiyor" ifadesini kullandı.
Çağlayan, Türkiye'nin barışı, birlik ve beraberliği sağlamaktan başka çaresi olmadığını belirterek, "Bu konuda sayın Başbakanımız şöyle bir ifade kullandı; 'Siyasi bedeli her ne olursa olsun Türkiye sonuna kadar bu barış sürecini gerçekleştirecektir. Baldıran zehiri içecek olsak bu çözüm sürecini gerçekleştireceğiz.' Keşke bu cesaret, bu duyarlılık bundan 10-15-20 sene önce gösterilseydi, Türkiye bu kadar şehit vermeseydi, Türkiye bu kadar önemli değerlerini kaybetmemiş olsaydı" diye konuştu.
Barışı başarmış Türkiye'ye yatırımların, milyar dolarların arka geleceğini ifade eden Çağlayan, geçmişte cimri davranarak Türkiye'ye gerçek hakkını vermeyen derecelendirme kuruluşlarının da birbiri ardına ülkenin notlarını yükseltmeye başladığını söyledi.
Çağlayan, bunların yeterli olmadığını, Türkiye'nin daha iyi notları hak ettiğini kaydetti.
Bir taraftan çözüm süreci devam ederken, diğer taraftan da esnafa, köylüye, çiftçiye ve sanayiciye önemli destekler sağlamaya devam ettiklerini anlatan Çağlayan, şöyle devam etti:
"Sanayicilerimiz için ifade etmek istiyorum. Mevcut işletmelerimizi, mevcut iş yerlerimizi de bu teşvik sisteminden faydalandıracağız. Sayın Bakan ile konuştuk. Buradan size müjdesini vermek istiyorum. Bugün Meclis'te görüşülen Varlık Barışı Kanunu çerçevesinde, eski adı 5084 olan sonra miadını doldurmuş ve yeni bir uygulama sistemine giren bir yeni kanun da bugün inşallah parlamentomuzdan geçecek. Allah'ın izniyle bugün bitecek. İşverenin üzerindeki yükü azaltıp daha fazla üretim, istihdam ve ihracatı sağlaması için yüzde 5'lik bir indirimi zaten getirmiştik, yüzde 6'lık bir indirim daha getirerek yüzde 11'lik bir indirimi sağlayacağız."