AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu'nun Açıklaması
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Türkiye'nin çözüm süreciyle üzerinde uygulanan mühendislik planlarının tamamını sonlandırmaya çalıştığını söyledi.
Soylu, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Gümüşhane İl Danışma Meclisi toplantısında yaptığı konuşmada, "Bugün güçlü bir Türkiye ve bu Türkiye'nin başında güçlü bir Başbakan var. Etrafındaki coğrafyaya şefkat elini, dost elini uzatan güçlü bir Türkiye var" dedi.
Hem geleceği planladıklarını hem de Türkiye'yi güçlü adımlarla dünyada rekabete hazırladıklarını belirten Soylu, şöyle devam etti:
"Biz, herkesle dost olabilmesi gereken bir ülkeyiz. Bunu sağlarken de güçlü, zengin, demokrat olmalıyız. Onun için büyük ve güçlü Türkiye olmamız lazım. Suriye ile ilgili politikalarda muhalefet bizi eleştiriyor, 'Türkiye, Suriye'ye demokratik bir nizam vermeye çalışıyor' diyor. Suriye'de demokratik bir nizam olmasından memnuniyet duyarız ama demokratik nizam vermeyi kendi üstümüze almayız. Yüzyıllarca birlikte yaşadığımız, akrabalıklarımızın olduğu ülkede, insanların bir diktatör tarafından hunharca katledilmesine sessiz kalmak ne tarihimizle ne dini geleneklerimizle ne anlayışımızla ne adetimizle ne de örfümüzle bağdaşır. Geçmişi mazlumlara sahip çıkan neslin torunlarıyız. Kimse bizden başka bir şey beklemesin."
Soylu, Türkiye'nin çözüm süreci ile asrın adımını attığını vurgulayarak, "Türkiye çözüm süreci ile üzerinde uygulanan mühendislik planlarının tamamını sonlandırmaya çalışmaktadır. Çözüm süreci budur. Çözüm süreci bizim kimliğimizdir, anlayışımızdır. Çözüm süreci bizim geleneğimizdir, milli benliğimizdir, insanlığımızın gereğidir, herkesin bir arada ve eşit vatandaş olduğu, kimsenin diline, rengine, siyasi anlayışına, inancına, mezhebine, inanç farkına bakmadan herkesi kucaklamaktır. Biz herkesi kucaklamakla mükellefiz" diye konuştu.
-"Etrafımızdaki coğrafyadan da sorumluyuz"-
Türkiye'nin yarın 25 bin dolar kişi başına gelir seviyesi olan ve hedeflerini aşan ülke haline geleceğine dikkati çeken Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sadece biz kendimizden sorumlu olsak yapmayalım bunu. Bugün Tunus, Yemen, Libya, Mısır, Balkanlar, etrafımızdaki Güney Kafkasya, bütün ülkeler Türkiye'nin oluşturduğu medeniyet ve demokratik iklimin modelini almaya çalışıyor ve onunla birlikte, ondan güç alarak yarına adım atmaya yönelik heyecanlarını oluşturmaya çalışıyorlar. Sadece kendimizden değil, etrafımızdaki coğrafyadan da sorumluyuz."
Soylu, önemli bir döneme doğru adım atıldığını anlatarak, "Çok önemli bir seçime doğru gidiyoruz. Siyasetçiler için her seçim önemlidir ama bu topraklarda ayak bastığımız günlerden başlayarak en kritik dönemi ve en kritik seçimi önümüzdeki iki yıl içinde karşılayacağız. Hazırız buna. Milli iradenin bundan sonra geri dönmeyecek şekilde tecelli etmesi fırsatını bu millet ilk defa yakaladı" dedi.
Türkiye'nin üç önemli seçim geçireceğini belirten Soylu, şunları söyledi:
"Esas anahtarı alacağımız, bir daha geri dönmeyeceğimiz, milli iradenin 'artık ben varım, bundan sonra beni istediğiniz gibi bir noktaya getiremeyeceksiniz' diye haykırdığı ve kendi iradesini ortaya koyduğu seçim cumhurbaşkanlığı seçimi olacaktır. Bu coğrafyada hiçbir zaman bu millet direkt olarak kendi devlet başkanlığını seçmedi. İlk kez seçecek. Benim bütün idealim bu. O zaman bu ülkede egemenlik kayıtsız şartsız milletin olacaktır."
-"Millet, bu sefer inat etti, adamını vermiyor"-
Soylu, AK Parti'nin çok güzel üç katlı bir ev inşa ettiğini ve her şeyini onun içine koyduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir katı ile bir de çatısı kaldı. Dışarıda da bir dozer, elinde balyozu olan zabıtalar var. Bekliyorlar, 'Ülkede veya dünyada bir sıkıntı olsun, dozerle o milletin kurduğu huzur, müreffeh, saadet yuvasını bunların tekrar başına geçirelim. Tekrar iktidar olsunlar ama muktedir olamasınlar. Tekrar onları istediğimiz gibi idare edelim, tekrar onları çalıştıralım ama faizleri kendi cebimizde biriktirelim' diye bir büyük çabanın, heyecanın içindeler. Gelecek nesillere ait ve geçmiş nesillerin bize bıraktığı emanetlerle sorumluluğumuz daha yüksektir. Dünden daha yüksektir."
Türkiye'de 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacağını anımsatan Soylu, şunları kaydetti:
"Aldılar milletin adamlarını, rahmetli Menderes'i de rahmetli Özal'ı da. Millet, bu sefer inat etti, adamını vermiyor. İşte o adamını en güçlü yerine çıkarıp, yeniden millet iradesini taçlandırmak gerekir. O bizim sorumluluğumuzdur. Herkes bizden bu sorumluluğu beklemektedir. Onun için bu işin bir tek iksiri vardır. O iksir de hasbi bir şekilde çalışmak ve gayret göstermektir. Biz Türkiye'yi bölgesinde lider, güçlü küresel bir aktör haline getirmek istiyoruz."
Muhabir: Osman Yetim-İbrahim Özdemir / Tuğba Yardımcı Mısır
Yayıncı: Hüseyin Likoğlu
Kaynak: AA
Hem geleceği planladıklarını hem de Türkiye'yi güçlü adımlarla dünyada rekabete hazırladıklarını belirten Soylu, şöyle devam etti:
"Biz, herkesle dost olabilmesi gereken bir ülkeyiz. Bunu sağlarken de güçlü, zengin, demokrat olmalıyız. Onun için büyük ve güçlü Türkiye olmamız lazım. Suriye ile ilgili politikalarda muhalefet bizi eleştiriyor, 'Türkiye, Suriye'ye demokratik bir nizam vermeye çalışıyor' diyor. Suriye'de demokratik bir nizam olmasından memnuniyet duyarız ama demokratik nizam vermeyi kendi üstümüze almayız. Yüzyıllarca birlikte yaşadığımız, akrabalıklarımızın olduğu ülkede, insanların bir diktatör tarafından hunharca katledilmesine sessiz kalmak ne tarihimizle ne dini geleneklerimizle ne anlayışımızla ne adetimizle ne de örfümüzle bağdaşır. Geçmişi mazlumlara sahip çıkan neslin torunlarıyız. Kimse bizden başka bir şey beklemesin."
Soylu, Türkiye'nin çözüm süreci ile asrın adımını attığını vurgulayarak, "Türkiye çözüm süreci ile üzerinde uygulanan mühendislik planlarının tamamını sonlandırmaya çalışmaktadır. Çözüm süreci budur. Çözüm süreci bizim kimliğimizdir, anlayışımızdır. Çözüm süreci bizim geleneğimizdir, milli benliğimizdir, insanlığımızın gereğidir, herkesin bir arada ve eşit vatandaş olduğu, kimsenin diline, rengine, siyasi anlayışına, inancına, mezhebine, inanç farkına bakmadan herkesi kucaklamaktır. Biz herkesi kucaklamakla mükellefiz" diye konuştu.
-"Etrafımızdaki coğrafyadan da sorumluyuz"-
Türkiye'nin yarın 25 bin dolar kişi başına gelir seviyesi olan ve hedeflerini aşan ülke haline geleceğine dikkati çeken Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sadece biz kendimizden sorumlu olsak yapmayalım bunu. Bugün Tunus, Yemen, Libya, Mısır, Balkanlar, etrafımızdaki Güney Kafkasya, bütün ülkeler Türkiye'nin oluşturduğu medeniyet ve demokratik iklimin modelini almaya çalışıyor ve onunla birlikte, ondan güç alarak yarına adım atmaya yönelik heyecanlarını oluşturmaya çalışıyorlar. Sadece kendimizden değil, etrafımızdaki coğrafyadan da sorumluyuz."
Soylu, önemli bir döneme doğru adım atıldığını anlatarak, "Çok önemli bir seçime doğru gidiyoruz. Siyasetçiler için her seçim önemlidir ama bu topraklarda ayak bastığımız günlerden başlayarak en kritik dönemi ve en kritik seçimi önümüzdeki iki yıl içinde karşılayacağız. Hazırız buna. Milli iradenin bundan sonra geri dönmeyecek şekilde tecelli etmesi fırsatını bu millet ilk defa yakaladı" dedi.
Türkiye'nin üç önemli seçim geçireceğini belirten Soylu, şunları söyledi:
"Esas anahtarı alacağımız, bir daha geri dönmeyeceğimiz, milli iradenin 'artık ben varım, bundan sonra beni istediğiniz gibi bir noktaya getiremeyeceksiniz' diye haykırdığı ve kendi iradesini ortaya koyduğu seçim cumhurbaşkanlığı seçimi olacaktır. Bu coğrafyada hiçbir zaman bu millet direkt olarak kendi devlet başkanlığını seçmedi. İlk kez seçecek. Benim bütün idealim bu. O zaman bu ülkede egemenlik kayıtsız şartsız milletin olacaktır."
-"Millet, bu sefer inat etti, adamını vermiyor"-
Soylu, AK Parti'nin çok güzel üç katlı bir ev inşa ettiğini ve her şeyini onun içine koyduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir katı ile bir de çatısı kaldı. Dışarıda da bir dozer, elinde balyozu olan zabıtalar var. Bekliyorlar, 'Ülkede veya dünyada bir sıkıntı olsun, dozerle o milletin kurduğu huzur, müreffeh, saadet yuvasını bunların tekrar başına geçirelim. Tekrar iktidar olsunlar ama muktedir olamasınlar. Tekrar onları istediğimiz gibi idare edelim, tekrar onları çalıştıralım ama faizleri kendi cebimizde biriktirelim' diye bir büyük çabanın, heyecanın içindeler. Gelecek nesillere ait ve geçmiş nesillerin bize bıraktığı emanetlerle sorumluluğumuz daha yüksektir. Dünden daha yüksektir."
Türkiye'de 2014 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacağını anımsatan Soylu, şunları kaydetti:
"Aldılar milletin adamlarını, rahmetli Menderes'i de rahmetli Özal'ı da. Millet, bu sefer inat etti, adamını vermiyor. İşte o adamını en güçlü yerine çıkarıp, yeniden millet iradesini taçlandırmak gerekir. O bizim sorumluluğumuzdur. Herkes bizden bu sorumluluğu beklemektedir. Onun için bu işin bir tek iksiri vardır. O iksir de hasbi bir şekilde çalışmak ve gayret göstermektir. Biz Türkiye'yi bölgesinde lider, güçlü küresel bir aktör haline getirmek istiyoruz."
Muhabir: Osman Yetim-İbrahim Özdemir / Tuğba Yardımcı Mısır
Yayıncı: Hüseyin Likoğlu