Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Mercan, Batman'da Açıklaması
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Murat Mercan, "Yeni bir dünya doğuyor. Bu yeni dünya içinde ülkemiz mutlaka yerini alacak ama o Türkiye bugünkünden çok farklı olacak" dedi.
Batman'da temasları süren Mercan, partisince il binasında düzenlenen Siyaset Akademisi programında yaptığı konuşmada, ülkemizin 20. yüzyılın başında büyük bir trajedi yaşadığını söyledi.
Mercan, o dönemde Bulgar, Arnavut ve Yunanlıların Osmanlıya karşı savaştığını anımsatarak, şöyle dedi:
"O zamanlar Müslümanların akın akın Anadolu'ya göç ettiğini biliyoruz. Bundan 10-15 yıl önce yaşadıklarımız da hepimizin hafızalarında tazeliğini koruyor. Etnik kökeni ne olursa olsun, hepimizin unutmak istediği acı hatıraları birlikte yaşadık. Sorumlusu biz değildik ama bu sokaklarda yaşandı."
Dünyanın nereye gittiğini iyi anlaşılması gerektiğini belirten Mercan, "Ona göre kendi pozisyonumuzu ortaya koyacağız. Tarih boyunca yaşadığımız trajedileri, milliyetçi ve ulus devlet temelli rejimleri iyi anlamadan önümüzdeki dönemi anlamamızın mümkün olduğunu düşünmüyorum" dedi.
Mercan, 15-20 yıl sonraki Türkiye'nin hayal edilemeyecek kadar güzel ve enteresan olacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Yeni bir dünya doğuyor. Bu yeni dünya içinde ülkemiz mutlaka yerini alacak ama o Türkiye bugünkünden çok farklı olacak. O gün geldiğinde bizler 'keşke bugün 25 yaşında olsaydım' diyeceğiz. 1945'lerde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kurulması ile ortaya çıkan dünya düzenindeki dengeler yavaş yavaş sarsılmakta ve bunda Türkiye'nin rolünü çok iyi görmemiz gerekir."
-"Bu coğrafya çok dinamik"-
Mercan, Anadolu'nun her yönü ile dünyanın en ilginç coğrafyası olduğuna dikkati çekerek, "Bu coğrafya çok dinamik. Sosyolojik olarak çok hızlı değişen, evrimini çok hızlı bir şekilde yaşayan bir coğrafya olarak ortaya çıkmıştır" dedi.
Dünyanın hızla değiştiğini vurgulayan Mercan şöyle konuştu:
"Bundan 20-25 yıl sonra bugün çok önemsediğimiz sorunların hepsinin ortadan kalktığını Saray Bosna'ya pasaportsuz gittiğimizi görebiliriz. Şam, Bağdat, Bosna, Gürcistan, Kahire ve Kudüs'e rahatça gidebileceğimiz günlerin hayalini kurmalıyız. Uyruğu, etnik kökeni ne olursa olsun böyle bir dünyayı hayal etmeliyiz. Vizyonumuz bu olmalı. Bu emperyal bir düşünce değil. Toplumların, bu coğrafyada yaşayan insanların birbirleriyle entegre olması demek."
Muhabir: Yılmaz Ekinci / Sema Kaplan
Yayıncı: Behçet Güngör
Kaynak: AA
Mercan, o dönemde Bulgar, Arnavut ve Yunanlıların Osmanlıya karşı savaştığını anımsatarak, şöyle dedi:
"O zamanlar Müslümanların akın akın Anadolu'ya göç ettiğini biliyoruz. Bundan 10-15 yıl önce yaşadıklarımız da hepimizin hafızalarında tazeliğini koruyor. Etnik kökeni ne olursa olsun, hepimizin unutmak istediği acı hatıraları birlikte yaşadık. Sorumlusu biz değildik ama bu sokaklarda yaşandı."
Dünyanın nereye gittiğini iyi anlaşılması gerektiğini belirten Mercan, "Ona göre kendi pozisyonumuzu ortaya koyacağız. Tarih boyunca yaşadığımız trajedileri, milliyetçi ve ulus devlet temelli rejimleri iyi anlamadan önümüzdeki dönemi anlamamızın mümkün olduğunu düşünmüyorum" dedi.
Mercan, 15-20 yıl sonraki Türkiye'nin hayal edilemeyecek kadar güzel ve enteresan olacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Yeni bir dünya doğuyor. Bu yeni dünya içinde ülkemiz mutlaka yerini alacak ama o Türkiye bugünkünden çok farklı olacak. O gün geldiğinde bizler 'keşke bugün 25 yaşında olsaydım' diyeceğiz. 1945'lerde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kurulması ile ortaya çıkan dünya düzenindeki dengeler yavaş yavaş sarsılmakta ve bunda Türkiye'nin rolünü çok iyi görmemiz gerekir."
-"Bu coğrafya çok dinamik"-
Mercan, Anadolu'nun her yönü ile dünyanın en ilginç coğrafyası olduğuna dikkati çekerek, "Bu coğrafya çok dinamik. Sosyolojik olarak çok hızlı değişen, evrimini çok hızlı bir şekilde yaşayan bir coğrafya olarak ortaya çıkmıştır" dedi.
Dünyanın hızla değiştiğini vurgulayan Mercan şöyle konuştu:
"Bundan 20-25 yıl sonra bugün çok önemsediğimiz sorunların hepsinin ortadan kalktığını Saray Bosna'ya pasaportsuz gittiğimizi görebiliriz. Şam, Bağdat, Bosna, Gürcistan, Kahire ve Kudüs'e rahatça gidebileceğimiz günlerin hayalini kurmalıyız. Uyruğu, etnik kökeni ne olursa olsun böyle bir dünyayı hayal etmeliyiz. Vizyonumuz bu olmalı. Bu emperyal bir düşünce değil. Toplumların, bu coğrafyada yaşayan insanların birbirleriyle entegre olması demek."
Muhabir: Yılmaz Ekinci / Sema Kaplan
Yayıncı: Behçet Güngör