Hipertansiyon ve Ateroskleroz Derneği Başkanı Prof. Dr. Erdine Açıklaması
Güç Gönel - Hipertansiyon ve Ateroskleroz Derneği Başkanı Prof. Dr. Serap Erdine, evlerdeki tansiyon ölçüm cihazları konusunda vatandaşları uyararak, ''Bilek ölçümleri hastanın yaşına, hava koşullarına, pozisyonuna göre değişiklikler göstermekte ve yanlış sonuçlar verebilmekte. Bu nedenle bilekten ölçüm cihazlarını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz'' dedi.
10. Akdeniz Hipertansiyon ve Ateroskleroz Kongresi için Antalya'da bulunan Erdine, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hipertansiyon hastası sayısında son yıllarda artış olduğuna dikkati çekti. İnsanların geçmişe oranla daha az hareket ettiklerine değinen Erdine, değişen yaşam koşullarının hipertansiyon görülme sıklığını da olumsuz etkilediğine işaret etti.
Erdine, stres, aşırı tuz alımı ve kilo alımının kan basıncını artırdığını belirterek, ''Hipertansiyonun ülkemizde görülme sıklığı yüzde 20. Ancak 45-50 yaştan itibaren bu oran yüzde 50'lere ulaşmakta'' diye konuştu.
Hipertansiyonun kronik bir hastalık olduğunu, hastaların tedaviye uyumunun da son derece önemli olduğunu vurgulayan Erdine, 3 ya da daha fazla ilaçla kontrol altına alınamayan vakaların ise ''dirençli hipertansiyon'' şeklinde tanımlandığını anlattı. Toplumda dirençli hipertansiyon görülme sıklığının yüzde 5-15 arasında değiştiğini kaydeden Erdine, hipertansiyonun ilaca rağmen direnç göstermesinin nedenlerini ise şöyle sıraladı:
''Şişmanlık, hipertansiyon ve uyku apne sendromu bir arada görülen bir üçlü ve dirençli hipertansiyonda buna da sık rastlıyoruz. Bir diğer neden sigara içilmesi. Aşırı alkol tüketilmesi, aşırı hareketsiz, gergin yaşam ve düzensiz beslenme, dirençli hipertansiyonu artıran nedenler. Aynı zamanda kolada bulunan meyan kökü dirençli hipertansiyonun önemli sebeplerinden bir tanesi. Bir diğeri de panik atak. Eğer bir kişide gerçek panik atak görülüyorsa o zaman hastanın sadece kan basıncını düşürücü değil, panik atağını da ortadan kaldıracak bir tedavinin yapılması gerekiyor.''
-''Ölçüm cihazları oyuncak haline getirildi''-
Prof. Dr. Erdine, evdeki ölçüm cihazları konusunda da vatandaşları uyardı. Ölçüm cihazlarının Avrupa Hipertansiyon Derneği ve Türkiye Hipertansiyon ve Ateroskleroz Derneği tarafından onaylanmış olmasına dikkat edilmesini isteyen Erdine, bu cihazlarda hastanın herhangi bir cihazı sıkma hareketi yapmadığını anlattı.
Önerilen cihazlarda steteskop bulunmadığını belirten Erdine, şöyle konuştu:
''Steteskopla ölçülerek yapılan ölçüm aletleri cıvalı. Ancak Avrupa Birliği ülkelerinde cıva, zararları nedeniyle yasaklanmış durumda. Hastanın el sıkma hareketi yapmadan, doğrudan doğruya koldan ölçüm yapan cihazları öneriyoruz. Bilekten ölçümleri önermiyoruz. Çünkü bilek ölçümleri hastanın yaşına, hava koşullarına, pozisyonuna göre değişiklikler göstermekte ve yanlış sonuçlar verebilmekte. Bu nedenle bilekten ölçüm cihazlarını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz.''
Ev ölçüm cihazlarının ''oyuncak haline getirildiğini'' savunan Erdine, tansiyonun tercihen sabah saatleri olmak üzere günde bir kere ölçülmesi ve arka arkaya ölçüm yapılmaması gerektiğini kaydetti.
-Gribal enfeksiyon ilaçlarında yüksek tansiyon riski-
Erdine, kullanılan bazı ilaçlardaki etken maddelerin kan basıncını yükseltici etkisi olduğunun altını çizdi. Özellikle gribal enfeksiyonlar sırasında kullanılan ilaçların kontrolsüz kullanımının yüksek tansiyon hastaları üzerinde olumsuz etkileri olabileceğine değinen Erdine, ''Kişiler günlük yaşamına daha çabuk dönme isteğiyle içinde efedrin ya da psödoefedrin etken maddeleri bulunan, kan damarlarını büzen maddeleri içeren ilaçlar kullanmakta. İlaçlar kullanılması bırakılsa bile kontrol altına alınamayan kan basıncı yüksekliğine ya da kalp ritminde düzensizliklere yol açabiliyor. O nedenle hiçbir şekilde rastgele kullanılmaması gerekli'' dedi.
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya
Kaynak: AA
Erdine, stres, aşırı tuz alımı ve kilo alımının kan basıncını artırdığını belirterek, ''Hipertansiyonun ülkemizde görülme sıklığı yüzde 20. Ancak 45-50 yaştan itibaren bu oran yüzde 50'lere ulaşmakta'' diye konuştu.
Hipertansiyonun kronik bir hastalık olduğunu, hastaların tedaviye uyumunun da son derece önemli olduğunu vurgulayan Erdine, 3 ya da daha fazla ilaçla kontrol altına alınamayan vakaların ise ''dirençli hipertansiyon'' şeklinde tanımlandığını anlattı. Toplumda dirençli hipertansiyon görülme sıklığının yüzde 5-15 arasında değiştiğini kaydeden Erdine, hipertansiyonun ilaca rağmen direnç göstermesinin nedenlerini ise şöyle sıraladı:
''Şişmanlık, hipertansiyon ve uyku apne sendromu bir arada görülen bir üçlü ve dirençli hipertansiyonda buna da sık rastlıyoruz. Bir diğer neden sigara içilmesi. Aşırı alkol tüketilmesi, aşırı hareketsiz, gergin yaşam ve düzensiz beslenme, dirençli hipertansiyonu artıran nedenler. Aynı zamanda kolada bulunan meyan kökü dirençli hipertansiyonun önemli sebeplerinden bir tanesi. Bir diğeri de panik atak. Eğer bir kişide gerçek panik atak görülüyorsa o zaman hastanın sadece kan basıncını düşürücü değil, panik atağını da ortadan kaldıracak bir tedavinin yapılması gerekiyor.''
-''Ölçüm cihazları oyuncak haline getirildi''-
Prof. Dr. Erdine, evdeki ölçüm cihazları konusunda da vatandaşları uyardı. Ölçüm cihazlarının Avrupa Hipertansiyon Derneği ve Türkiye Hipertansiyon ve Ateroskleroz Derneği tarafından onaylanmış olmasına dikkat edilmesini isteyen Erdine, bu cihazlarda hastanın herhangi bir cihazı sıkma hareketi yapmadığını anlattı.
Önerilen cihazlarda steteskop bulunmadığını belirten Erdine, şöyle konuştu:
''Steteskopla ölçülerek yapılan ölçüm aletleri cıvalı. Ancak Avrupa Birliği ülkelerinde cıva, zararları nedeniyle yasaklanmış durumda. Hastanın el sıkma hareketi yapmadan, doğrudan doğruya koldan ölçüm yapan cihazları öneriyoruz. Bilekten ölçümleri önermiyoruz. Çünkü bilek ölçümleri hastanın yaşına, hava koşullarına, pozisyonuna göre değişiklikler göstermekte ve yanlış sonuçlar verebilmekte. Bu nedenle bilekten ölçüm cihazlarını hiçbir şekilde kabul etmiyoruz.''
Ev ölçüm cihazlarının ''oyuncak haline getirildiğini'' savunan Erdine, tansiyonun tercihen sabah saatleri olmak üzere günde bir kere ölçülmesi ve arka arkaya ölçüm yapılmaması gerektiğini kaydetti.
-Gribal enfeksiyon ilaçlarında yüksek tansiyon riski-
Erdine, kullanılan bazı ilaçlardaki etken maddelerin kan basıncını yükseltici etkisi olduğunun altını çizdi. Özellikle gribal enfeksiyonlar sırasında kullanılan ilaçların kontrolsüz kullanımının yüksek tansiyon hastaları üzerinde olumsuz etkileri olabileceğine değinen Erdine, ''Kişiler günlük yaşamına daha çabuk dönme isteğiyle içinde efedrin ya da psödoefedrin etken maddeleri bulunan, kan damarlarını büzen maddeleri içeren ilaçlar kullanmakta. İlaçlar kullanılması bırakılsa bile kontrol altına alınamayan kan basıncı yüksekliğine ya da kalp ritminde düzensizliklere yol açabiliyor. O nedenle hiçbir şekilde rastgele kullanılmaması gerekli'' dedi.
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya