'alvarlı Efe’nin Fikirleri Karamsarlık, Nefret ve Ümitsizliğe Çareyi Anlatıyor'

Alvar İmamı Hace Muhammed Lütfi Efe'nin, 'Âşık der incitenden/İncinme incitenden/Kemâlde noksan imiş/İncinen incitenden' dizeleri farklı üniversitelerden 120'de fazla bilim adamını bir araya getirdi.

'alvarlı Efe’nin Fikirleri Karamsarlık, Nefret ve Ümitsizliğe Çareyi Anlatıyor'
İki gün boyunca Alvarlı Efe'yi ve eserlerini konuşan akademisyenler Alvar İmamı'nın yaşadığı köyü ve mekânları da gördü. O’nu gelecek nesillere en iyi şekilde tanıtmak istediklerini ifade eden bilim adamları sempozyumun sonraki yıllarda daha kapsamlı bir şekilde devam etmesini önerdi. Efe Hazretleri’nin hayatını ve eserlerini detaylı bir şekilde ele alan katılımcılar, O’nu fikirlerinin toplumda yaşanan karamsarlık, ümitsizlik ve nefretin çözümü olduğunu ifade etti.

Alvarlı Efe'nin, 'Sakın incitme bir cânı/Yıkarsın Arş-ı Rahmân'ı' mısraları hatırlatılarak, canlılara sevgi ile yaklaşılması öğütlendi.
Sempozyum boyunca Efe Hazretleri’nin hayatı aşamalı olarak işlendi. 1. Dünya Savaşı'nda bir asker olan Efe Hazretleri, savaştan sonra talebe yetiştirmeye devam ettiği bilgisi paylaşıldı. Alvarlı Efe'nin, İslam’ın toplum hayatından çıkarılmaya çalışıldığı tek partili dönemde yapılan haksızlıklara aşırı tepkiler vermeden asli vazifesini sürdürdüğü belirtildi. Ömrünün son dönemlerinin de en az savaş yılları kadar acılı geçtiği, hastalığından dolayı zor günler geçirdiği, derdin Allah’tan geldiğine ve çaresi olmayan tek derdin 'dertsizlik' olduğuna inandığı anlatıldı.
AÜ Kültür ve Gösteri Merkezi’ndeki 4 salon sempozyuma özel olarak isimlendirildi. Hamza Nigârî, Pîr-İ Küfrevî, Hüseyin Efendi ve Alvarlı Efe salonlara verilen isimler oldu. Bu isimler Alvar İmamı’nın hayatında önemli yer edinen babası, hocası ve şeyhine aitti. Tebliğlerin yapılmasının ardından sonuç bildirisi niteliğinde kapanış oturumu gerçekleşti.
Sempozyum Koordinatörü Prof. Dr. Cengiz Gündoğdu, bu oturumda Alvarlı Efe’nin Pîr-İ Küfrevî Hazretlerine olan bağlılığını ifade etti.

Sempozyuma gelenleri Efe’nin misafirleri olarak gördüklerini aktaran Gündoğdu, katılımcıların sundukları tebliğlerin bilim kurulunun değerlendirmesinden sonra kitap olarak yayınlanacağını söyledi.

"ALVARLI EFE, HİZMET ADAMI DEMEKTİR"
Kapanış oturumunun başkanlığını yapan Dumlupınar Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kemikli, “Alvarlı Efe demek, hizmet adamı demektir. Okutuyor, ders veriyor, ders halkası var, tekkesi var, ama aynı zamanda okumak isteyen fakir fukara talebeleri teşvik ediyor. Onlara maddi ve manevi yönden destek sağlıyor.” ifadeleriyle O’nun gelecek nesillerin yetişmesi adına gösterdiği hassasiyeti özetledi.
Sempozyumun genel anlamda amacına ulaştığını kaydeden Kemikli, herkes için O’ndan feyz alıp, olgun ve kamil insan olma temennisinde bulundu. Alvarlı Efe’nin manevi mirasının tüm insanlığa kaldığını söyen Kemikli, iki manevi mirası olduğunu; birinin divanı, diğerinin ise örnek kişiliği olduğunu kaydetti.

Alvarlı Efe’nin Türk hikmet geleneğinde önemli bir yer edindiğine işaret eden Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hayrani Altıntaş ise Mevlana, Ahmet Yesevi gibi bir mutasavvıf olduğunu aktardı. Alvarlı Efe’nin gayesinin insanlara Allah’ı anlatmak olduğunu belirten Altıntaş, günümüzde insanların Allah’ın rengine boyanmaktan uzaklaştığını söyledi.

Böyle sempozyumlarla insanlara yaratılmış kul olma şuurunun verildiğini ifade eden Altıntaş, gençlerin Efe Hazretleri’yle daha yakından ilgilenmesi tavsiyesinde bulundu. O’nun yabancılaşmaya ve taklide karşı olduğunu kaydetti.

Kendilerine sanal alemler oluşturarak toplumdan uzaklaşan gençlerin ve çocukların her geçen gün arttığını aktaran Altıntaş, Efe Hazretleri’nin bu tür problemlerin çözümüne Allah ve Peygamber (sav) sevgisini önerdiğini söyledi.

"ALVARLI EFE, TALEBELERİYLE DE BÜYÜK BİR ZAT"
Yıldız Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cihan Okuyucu, Alvarlı Efe’nin hatıralarını bir ihya vesilesi olarak gördüğünü ifade etti.

Okuyucu, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin 'Ben 16 yaşına kadar ne öğrendiysem O (Alvarlı Efe)’den öğrendim.' sözlerine dikkat çekerek, “Demek ki O da bu mirasın bir mirasçısı olarak Alvarlı Efe’nin mesajını yaymaktadır. Alvarlı Efe, talebeleriyle de büyük bir zattır. Onun derinliğini yakalamak için o tatlı suretine bakmak bile insana yetiyor. O büyük bir İslam âlimidir. Onun eserleri farklı sanatlarda da tecelli bulmalı.” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Mahmut Kaya, Alvarlı Efe’nin ulemanın halktan uzak kaldığı bir dönemde toplumun ihya olması için yüksek bir gayret gösterdiğini anlattı. İslam’ın sekteye uğratılmaya çalışıldığı 1923 ile 1950 arasında Alvarlı Efe gibi kahramanlar sayesinde İslam’ın güzelliklerinin bugüne ulaştırıldığını söyledi.

Âlimlerin İslam’ı daha iyi anlatmak için insanlara sofralar kurduğunu ve bütün insanlığı bu sofraya davet ettiğini anlatan Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Ağırman ise “Bu sofralar iki şekilde olur. Bunlardan ilki temsili hikâyelerdir. Bu vadide Feridüddin-i Attar, Sadi Şirazi, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Üstadımız Bediuzzaman Said Nursi gibi âlimler hikâyelerle anlaşılması zor konuları temsille anlatır. Bir de hakikatleri manzumelerle anlatan âlimler vardır. Yunus Emre, Mevlana, Süleyman Çelebi, İbrahim Hakkı Hazretleri ve Alvarlı Efe de bunlardandır.”
Alvarlı Efe’nin muhabbeti, aşkı, kulluk bilincini, Allah inancını, tevhit akidesini içine çekmiş olan örnek bir şahsiyet olarak tanımlayan Kilis 7 Aralık Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Osman Türer, “Alvarlı Efe bir Allah dostu ve Peygamber (sav) varisidir. O irfani geleneğin en önemli temsilcidir. O bir derya gibidir. Biz o deryadan kabımıza göre bir şeyler almaya çalışıyoruz.” dedi.

Alvarlı Efe Hazretleri İlim ve Sosyal Hizmetler Vakfı Başkanı Hüseyin Kutlu, Alvarlı Efe’nin oğlu Hacı Seyfettin Efendi sayesinde eserlerinin bugüne ulaştırıldığını aktardı.
AÜ Halıcılık Eğitim Merkezi öğrencileri tarafından sempozyum anısına bir metrekareye Efe Hazretleri’nin sureti ve şiiri işlendi. 360 bin ilmekle örülen halı kapanış töreninde Alvarlı Efe Hazretleri İlim ve Sosyal Hizmetler Vakfı’na hediye edildi. Prof. Dr. Hikmet Koçak, İbrahim Hakkı Hazretleri ile başlattıkları âlimleri anma sempozyumlarına ilerleyen dönemlerde de devam edecekleri bilgisini verdi. Sempozyumda sunulan tebliğlerin özenli bir şekilde işleneceğini ifade eden Koçak, bu eserin üniversitelerin kütüphanelerine gönderilerek bilim dünyasının kullanımına sunulacağını söyledi.