Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Çözüm Sürecine Destek
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MÜ) Senatosu, terörün bitmesi için yürütülen çözüm sürecine destek verecekleri bildirildi.
Senato kararını yardımcılarıyla birlikte açıklayan Rektör Prof. Dr. Mansur Harmandar, gelinen noktanın bir fırsat olduğunu söyledi.
Rektör Harmandar, “Yaklaşık 30 yıldan beri hepimizi derinden etkileyen, mağdur eden, insanlarımız arasında düşmanlıklar oluşturan, bölgeler arasında derin uçurumların oluşmasına neden olan, binlerce insanımıza her gün gözyaşı döktüren, vicdanlarımızı yaralayan, ülkemizin kaynaklarını heba ettiren terör belasından kurtulmak için gelinen noktayı son derece önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Bu fırsatın değerlendirilmesinin, 75 milyon insanımızın kardeşlik bağlarını güçlendirmesi, birlik ve bütünlüğümüzün daha kuvvetli bir biçimde sağlanmasıyla sonuçlanacağına dair güçlü bir inanç besliyoruz.” dedi.
Ülkenin siyasî olarak elini kolunu bağlayan önyargılardan kurtulması ve toplumun her kesimini içine alabilecek bir yapıya kavuşması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Harmandar, “Ülkemiz ve devletimiz adına daha yaşanabilir, refah toplumuna sahip bir Türkiye isteğimizin gerçekleşmesine vesile olması gerektiğini arzu ettiğimiz bu sürecin, mağdurları ve kamu vicdanını rahatsız etmeyecek bir demokratik toplum oluşturmaya dönük çabalarının sonuçsuz kalmaması için hem birey hem de toplum olarak üzerimize düşen sorumluluklarımızı yerine getirmemizin, ülkesini seven her vatandaşın görevi olduğunun bilincindeyiz. Bu bilinçle toplumsal birlikteliğimizi güçlendirecek meşru ve yapıcı her türlü inisiyatifin aydın birimin katkısıyla oluşturulması yönündeki çalışmalara ve bilimsel etkinliklere gereken desteğin verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Önyargısız ve siyasi tercihlerin üstünde, diyaloğa açık, hoşgörü sahibi aydın bireyler olarak, sağduyulu her insanımızı bu sürece olumlu katkı yapmaya davet ediyoruz.” ifadelerini kullandı .
Rektör Harmandar, “Yaklaşık 30 yıldan beri hepimizi derinden etkileyen, mağdur eden, insanlarımız arasında düşmanlıklar oluşturan, bölgeler arasında derin uçurumların oluşmasına neden olan, binlerce insanımıza her gün gözyaşı döktüren, vicdanlarımızı yaralayan, ülkemizin kaynaklarını heba ettiren terör belasından kurtulmak için gelinen noktayı son derece önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Bu fırsatın değerlendirilmesinin, 75 milyon insanımızın kardeşlik bağlarını güçlendirmesi, birlik ve bütünlüğümüzün daha kuvvetli bir biçimde sağlanmasıyla sonuçlanacağına dair güçlü bir inanç besliyoruz.” dedi.
Ülkenin siyasî olarak elini kolunu bağlayan önyargılardan kurtulması ve toplumun her kesimini içine alabilecek bir yapıya kavuşması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Harmandar, “Ülkemiz ve devletimiz adına daha yaşanabilir, refah toplumuna sahip bir Türkiye isteğimizin gerçekleşmesine vesile olması gerektiğini arzu ettiğimiz bu sürecin, mağdurları ve kamu vicdanını rahatsız etmeyecek bir demokratik toplum oluşturmaya dönük çabalarının sonuçsuz kalmaması için hem birey hem de toplum olarak üzerimize düşen sorumluluklarımızı yerine getirmemizin, ülkesini seven her vatandaşın görevi olduğunun bilincindeyiz. Bu bilinçle toplumsal birlikteliğimizi güçlendirecek meşru ve yapıcı her türlü inisiyatifin aydın birimin katkısıyla oluşturulması yönündeki çalışmalara ve bilimsel etkinliklere gereken desteğin verilmesi gerektiğine inanıyoruz. Önyargısız ve siyasi tercihlerin üstünde, diyaloğa açık, hoşgörü sahibi aydın bireyler olarak, sağduyulu her insanımızı bu sürece olumlu katkı yapmaya davet ediyoruz.” ifadelerini kullandı .