Ak Parti Grup Başkanvekili Ünal'dan Açıklama
AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, "Başkanlık sistemi demek eyalet demek değildir" dedi.
Ünal, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda düzenlenen "Türkiye Başkanlık Sistemini Konuşuyor" Konferansı'ndaki konuşmasında, başkanlık sisteminin, bir hükümet sistemi, bir siyasal sistem olduğunu belirtti.
Üniter yapıdaki bir devletin eyaletlere bölünemeyeceğinin altını çizen Ünal, "Amerika neden eyaletlere bölünmüştür- Çünkü Amerika Birleşik Devletleri'dir. Birçok devletin bir araya gelmesiyle oluşmuş bir federal yapıdır. Dolayısıyla eyalet sistemiyle, başkanlık sisteminin herhangi bir ilişkisi yok. Başkanlık sistemi demek eyalet demek değildir" diye konuştu.
Mahir Ünal, Türkiye'de 1961 ile 2002 yılı arasında 32 hükümet değiştiğini, sadece bu sayının bile parlamenter sistemin değiştirilmesi için yeterli olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin, son 10 yılda uçurumdan kurtularak, dünyanın en büyük 16 ekonomisi arasına girdiğini ifade eden Ünal, şöyle devam etti:
"Dünya krizdeyken de Türkiye dimdik ayakta durdu, istikrar ve güven sayesinde. 10 senede bu kadar büyüyen ülke, eğer 40 senede istikrarlı bir şekilde olsaydı bugün biz nerede olurduk, düşünebiliyor musunuz- Onların 1960 darbesinden sonra kurdukları düzeni değiştirmeye, milletin egemen olduğu bir düzeni kurmaya çalışıyoruz.
Bu ülkenin istikrar ve güven içerisinde geleceğe yürümesini istiyoruz. Başkanlık sistemine geçersek bunların hiçbirisi kalmayacak. Çünkü iş yapan, sorumluluk alan, milletin geleceği için ter döken, proje üreten gece, gündüz çalışan kimse, o öne çıkacak. Bu tembeller, ucuzdan geçinmeye alışanlar, siyaseti 'gazete siyaseti' zannedenler tasfiye olacaklar. O yüzden bunlar 'biz bu sistemi istemeyiz' diyorlar."
-"Vatandaşın hak ve özgürlüklerini pazarlık konusu yapmayız"-
Ünal, Türkiye'de yaşayanların hak ve özgürlükler konusundaki emanetlerinin kendilerinde olduğunu ve buna göre hareket ettiklerini belirterek, "Bölge halkı, silahı, kan dökülmesini istemediği, gelişmeyi, büyümeyi, refahı istediği için, terör meşrutiyetini kaybettiği için, bugün biz çözümü konuşuyoruz. Bunu 10 yılda adım adım, kararlı bir şekilde sağladık. Biz vatandaşımızın hak ve özgürlüklerini kimseyle pazarlık konusu yapmayız. Çünkü eğer siz vatandaşınızın haklarını ve özgürlüklerini birileriyle pazarlık konusu yaparsanız, onlar sizin vatandaşınız olmaktan çıkar. Pazarlık yaptıklarınızın vatandaşı olur. O yüzden 75 milyon insanımızın hakkının da özgürlüğünün de emaneti bizdedir" diye konuştu.
-"Sanki bu ülke için bir şey yaptılar"-
Cumhuriyetin kazanımlarına ve değerlerine kimseyi dokundurmayacaklarını ve bu konulardan rant elde etme döneminin artık bittiğini anlatan Ünal, şunları kaydetti:
"Bundan 8 ay önce, daha önceki Sağlık Bakanımız bir kurumsal kimlik çalışması yaptırdı. Üstelik kurumsal kimlik çalışmasıyla Sağlık Bakanlığımızın amblemini ay ve yıldız yaptılar. Ay ülkeyi, içindeki yıldız şeklindeki insan da milleti temsil eder. Bu kadar anlamlı bir şey yapıldı ve şöyle bir karar alındı; 'Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı yazdıktan sonra tekrardan Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü yazmayalım' diye... Sonra 'Siz T.C'yi kaldırdınız' diye kıyamet kopardılar. Zannedersiniz ki 'T.C'yi çok seviyorlar, Türkiye Cumhuriyeti için sanki bir şey yaptılar. Bizim cumhuriyetle değil, kendisini cumhuriyetin sahibi zannedenlerle sorunumuz var. Bizim Türklükle değil, kendisini Türklüğün sahibi zannedenlerle sorunumuz var."
Muhabir: Gökhan Balcı / Salih Baran
Yayıncı: Nurettin Coşkun
Kaynak: AA
Üniter yapıdaki bir devletin eyaletlere bölünemeyeceğinin altını çizen Ünal, "Amerika neden eyaletlere bölünmüştür- Çünkü Amerika Birleşik Devletleri'dir. Birçok devletin bir araya gelmesiyle oluşmuş bir federal yapıdır. Dolayısıyla eyalet sistemiyle, başkanlık sisteminin herhangi bir ilişkisi yok. Başkanlık sistemi demek eyalet demek değildir" diye konuştu.
Mahir Ünal, Türkiye'de 1961 ile 2002 yılı arasında 32 hükümet değiştiğini, sadece bu sayının bile parlamenter sistemin değiştirilmesi için yeterli olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin, son 10 yılda uçurumdan kurtularak, dünyanın en büyük 16 ekonomisi arasına girdiğini ifade eden Ünal, şöyle devam etti:
"Dünya krizdeyken de Türkiye dimdik ayakta durdu, istikrar ve güven sayesinde. 10 senede bu kadar büyüyen ülke, eğer 40 senede istikrarlı bir şekilde olsaydı bugün biz nerede olurduk, düşünebiliyor musunuz- Onların 1960 darbesinden sonra kurdukları düzeni değiştirmeye, milletin egemen olduğu bir düzeni kurmaya çalışıyoruz.
Bu ülkenin istikrar ve güven içerisinde geleceğe yürümesini istiyoruz. Başkanlık sistemine geçersek bunların hiçbirisi kalmayacak. Çünkü iş yapan, sorumluluk alan, milletin geleceği için ter döken, proje üreten gece, gündüz çalışan kimse, o öne çıkacak. Bu tembeller, ucuzdan geçinmeye alışanlar, siyaseti 'gazete siyaseti' zannedenler tasfiye olacaklar. O yüzden bunlar 'biz bu sistemi istemeyiz' diyorlar."
-"Vatandaşın hak ve özgürlüklerini pazarlık konusu yapmayız"-
Ünal, Türkiye'de yaşayanların hak ve özgürlükler konusundaki emanetlerinin kendilerinde olduğunu ve buna göre hareket ettiklerini belirterek, "Bölge halkı, silahı, kan dökülmesini istemediği, gelişmeyi, büyümeyi, refahı istediği için, terör meşrutiyetini kaybettiği için, bugün biz çözümü konuşuyoruz. Bunu 10 yılda adım adım, kararlı bir şekilde sağladık. Biz vatandaşımızın hak ve özgürlüklerini kimseyle pazarlık konusu yapmayız. Çünkü eğer siz vatandaşınızın haklarını ve özgürlüklerini birileriyle pazarlık konusu yaparsanız, onlar sizin vatandaşınız olmaktan çıkar. Pazarlık yaptıklarınızın vatandaşı olur. O yüzden 75 milyon insanımızın hakkının da özgürlüğünün de emaneti bizdedir" diye konuştu.
-"Sanki bu ülke için bir şey yaptılar"-
Cumhuriyetin kazanımlarına ve değerlerine kimseyi dokundurmayacaklarını ve bu konulardan rant elde etme döneminin artık bittiğini anlatan Ünal, şunları kaydetti:
"Bundan 8 ay önce, daha önceki Sağlık Bakanımız bir kurumsal kimlik çalışması yaptırdı. Üstelik kurumsal kimlik çalışmasıyla Sağlık Bakanlığımızın amblemini ay ve yıldız yaptılar. Ay ülkeyi, içindeki yıldız şeklindeki insan da milleti temsil eder. Bu kadar anlamlı bir şey yapıldı ve şöyle bir karar alındı; 'Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı yazdıktan sonra tekrardan Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü yazmayalım' diye... Sonra 'Siz T.C'yi kaldırdınız' diye kıyamet kopardılar. Zannedersiniz ki 'T.C'yi çok seviyorlar, Türkiye Cumhuriyeti için sanki bir şey yaptılar. Bizim cumhuriyetle değil, kendisini cumhuriyetin sahibi zannedenlerle sorunumuz var. Bizim Türklükle değil, kendisini Türklüğün sahibi zannedenlerle sorunumuz var."
Muhabir: Gökhan Balcı / Salih Baran
Yayıncı: Nurettin Coşkun