Çelik: Londra'da Türk Edebiyatı Konuşulacak
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Türkiye’nin Londra Kitap Fuarı’na şeref konuğu olarak katılmasının büyük önem taşıdığını belirterek, “Bugünden başlayarak artık Londra'da Türk edebiyatı konuşulacak. bütün dünya Türk edebiyatı ile ilgili tartışmalara katılacak. Böyle bir zaman diliminde Türkiye'nin şeref konuğu olarak katılması çok önemli.” dedi.
Türkiye'nin ‘odak ülke' olduğu 42. Uluslararası Londra Kitap Fuarı için Londra’ya büyük bir yazar grubuyla adeta çıkarma yapan Ömer Çelik, Londra Büyükelçisi Ünal Çeviköz’ün onuruna verdiği resepsiyona katıldı.
Resepsiyona ayrıca AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile Adalet Ağaoğlu, İskender Pala, Elif Şafak, Murathan Mungan, Ayşe Kulin, Ahmet Ümit, Doğan Hızlan ve Buket Uzuner’in de aralarında bulunduğu çok sayıda yazar ve yayıncı katıldı.
Bakan Çelik, Türk edebiyatından çok seçkin isimlerin de arasında bulunduğu 160 kişilik bir grupla kitap fuarına katıldıklarını vurgulayarak, “İngiliz ve İngilizce konuşan edebiyat severler başta olmak üzere Türk edebiyatıyla yoğun bir şekilde tanışacaklar” diye konuştu.
Çelik, edebiyatımızla gurur duyduklarını ve geçmişten bugüne kadar hiçbir ayrım gözetmeden bütün edebiyatımıza sahip çıktıklarının altını çizdi. İngiliz Kültür Bakanı ile birlikte bugün fuarın açılışını gerçekleştireklerini kaydeden Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Kültür meseleleri bir ülkenin bütün meselelerini kuşatan ana çerçevedir. Yani bir ülkenin ekonomisi de, demokrasisi de dış politikası da kültürel meselelerle kuşatılır ve yoğrulur. Dolayısıyla bu meselelerdeki duruşumuz, derinleşmemiz, bunu dünyaya tanıtmamız ne kadar kuvvetliyse, Türkiye’nin ekonomisini, dış politikasını dünyaya tanıtmamız da o kadar kuvvetli hale gelir.”Geçtiğimiz hafta yaşamını kaybeden İngiltere’nin eski başbakanı Margaret Thatcher’ın Çarşamba günü yapılacak cenaze töreninde Türkiye’yi temsil edeceğini de hatırlatan Ömer Çelik, “Thatcher tarihe mal olmuş her siyasetçi gibi üzerinde çok tartışılan bir isim. Geldiğimden beri de görüyorum İngiltere'de Thatcher’ın politikalarına yönelik çok canlı ve dinamik bir tartışma ortamı var. İngiliz yayın kuruluşlarının hangi şarkının çalıp çalmayacağına, bunun Thatcher'ın anısına saygısızlık olup olmadığına kadar müthiş bir tartışma sürüyor.” şeklinde konuştu.
Thatcher’ın ölümü sebebiyle politikanın temel konularında tekrar tartışmaların başladığına dikkat çeken Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyanın tartıştığı konular ekonomide serbest piyasa ekonomisi ile sosyal devlet uygulamaları arasındaki çelişkiler. Finans sisteminin güçlendirilmesi ile yoksul kesimlerin korunması arasında dengenin nasıl bulunacağına dair tartışmalar. Ya da belli bir partinin belli bir programı kararlılıkla uygulaması ile uzlaşma kültürü arasındaki dengenin nasıl bulunacağına dair tartışmalar… Thatcher'ın ölümü ile bu gibi politkanın temel konuları tekrar tartışılıyor. Thatcher güçlü bir tarihsel kişilik hem de kadın başbakan olarak ayrı bir yere sahip olduğu için hem ülke içinde hem de dışında canlı bir tartışma var.”
ÇELİK: KÜLTÜRÜMÜZÜN KÖKLERİ İPEK YOLU’NU KATEDEREK LONDRA’YA GELDİ
MResepsiyona hitaben yaptığı konuşmada ise Ömer Çelik, “Ben buraya çok uzun bir yolu katederek geldim. Sayın Başbakanımızla Kırgızistan ve Moğolistan seyahatindeydim. Yani kültürümüzün kökleri olan bütün bir İpek Yolu'nu katederek Londra'ya geldim.” diyerek konuşmasına başladı.
Türkiye’nin tek bir cümleyle tanımlanamayacağını belirten Kültür Ve Turizm Bakanı, “Türkiye, bir Ortadoğu ülkesidir ama aynı zamanda bir Akdeniz ülkesidir. Türkiye, bir Avrupa ülkesidir ve aynı zamanda bir İslam ülkesidir. Türkiye, bir Balkan ülkesidir ama aynı zamanda bir Asya ülkesidir. Türkiye, bir Karadeniz ülkesidir ama aynı zamanda bir Akdeniz ülkesidir. Yani benim ülkem bir topraktan ibaret değildir, bir kültürel mucizedir.” diye konuştu.
Anadolu'nun dünya edebiyatının temelini oluşturan önemli düşüncelerin, felsefelerin ve eserlerin üretildiği kadim bir coğrafya olduğunu vurgulayan Çelik, “Batı edebiyatının ilk örneklerinden biri olarak görülen Homeros'un İlyadası, Yunus Emre'nin Güldestesi ve Mevlana'nın Mesnevisi, doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm insanlığın zihin atlasında derin ve canlı referanslar bırakmıştır.” dedi.
Bakan Çelik, “Bizim kültürümüzü bana tek bir kelimeyle tanımlayın deseniz, çoğulculuk ve hoşgörünün altını çizerim. Bizim kültürümüzün terkibinde aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır ifadesi vardır.” diyerek bütün Anadoşlu topraklarındaki bütün kültürel değerlere ayrım yapmaksızın sahip çıktıklarının altını çizdi.
BAĞIŞ: İSTANBUL’UN TEK EKSİĞİ KALDI
Eşi ile Londra’da bulunan AB Bakanı Egemen Bağış da yaptığı kısa konuşmada, “İstanbul, Roma, Bizans, Osmanlı gibi imparatorluklara başkentlik etti; Avrupa'nın başkenti oldu. İstanbul'un bir eksik ismi kaldı, o da Olimpiyat Şehri. Bu sebeple, Olimpiyatların son olarak yapıldığı şehre sık sık gelip gidiyoruz ki olimpiyatları evimizde ağırlamanın sırrını bulabilelim.” dedi.
Yayıncılık ve telif hakları konusunda dünyanın en önemli fuarlardan biri olan Londra Kitap Fuarı'nda her yıl bir ülke odak ülke olarak belirleniyor. Fuarda geçen yılki odak ülke Çin'di. Earl's Court Sergi Merkezi’nde bugün başlayacak olan fuar 17 Nisan tarihine kadar ziyaret edilebilecek .
Resepsiyona ayrıca AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile Adalet Ağaoğlu, İskender Pala, Elif Şafak, Murathan Mungan, Ayşe Kulin, Ahmet Ümit, Doğan Hızlan ve Buket Uzuner’in de aralarında bulunduğu çok sayıda yazar ve yayıncı katıldı.
Bakan Çelik, Türk edebiyatından çok seçkin isimlerin de arasında bulunduğu 160 kişilik bir grupla kitap fuarına katıldıklarını vurgulayarak, “İngiliz ve İngilizce konuşan edebiyat severler başta olmak üzere Türk edebiyatıyla yoğun bir şekilde tanışacaklar” diye konuştu.
Çelik, edebiyatımızla gurur duyduklarını ve geçmişten bugüne kadar hiçbir ayrım gözetmeden bütün edebiyatımıza sahip çıktıklarının altını çizdi. İngiliz Kültür Bakanı ile birlikte bugün fuarın açılışını gerçekleştireklerini kaydeden Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Kültür meseleleri bir ülkenin bütün meselelerini kuşatan ana çerçevedir. Yani bir ülkenin ekonomisi de, demokrasisi de dış politikası da kültürel meselelerle kuşatılır ve yoğrulur. Dolayısıyla bu meselelerdeki duruşumuz, derinleşmemiz, bunu dünyaya tanıtmamız ne kadar kuvvetliyse, Türkiye’nin ekonomisini, dış politikasını dünyaya tanıtmamız da o kadar kuvvetli hale gelir.”Geçtiğimiz hafta yaşamını kaybeden İngiltere’nin eski başbakanı Margaret Thatcher’ın Çarşamba günü yapılacak cenaze töreninde Türkiye’yi temsil edeceğini de hatırlatan Ömer Çelik, “Thatcher tarihe mal olmuş her siyasetçi gibi üzerinde çok tartışılan bir isim. Geldiğimden beri de görüyorum İngiltere'de Thatcher’ın politikalarına yönelik çok canlı ve dinamik bir tartışma ortamı var. İngiliz yayın kuruluşlarının hangi şarkının çalıp çalmayacağına, bunun Thatcher'ın anısına saygısızlık olup olmadığına kadar müthiş bir tartışma sürüyor.” şeklinde konuştu.
Thatcher’ın ölümü sebebiyle politikanın temel konularında tekrar tartışmaların başladığına dikkat çeken Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyanın tartıştığı konular ekonomide serbest piyasa ekonomisi ile sosyal devlet uygulamaları arasındaki çelişkiler. Finans sisteminin güçlendirilmesi ile yoksul kesimlerin korunması arasında dengenin nasıl bulunacağına dair tartışmalar. Ya da belli bir partinin belli bir programı kararlılıkla uygulaması ile uzlaşma kültürü arasındaki dengenin nasıl bulunacağına dair tartışmalar… Thatcher'ın ölümü ile bu gibi politkanın temel konuları tekrar tartışılıyor. Thatcher güçlü bir tarihsel kişilik hem de kadın başbakan olarak ayrı bir yere sahip olduğu için hem ülke içinde hem de dışında canlı bir tartışma var.”
ÇELİK: KÜLTÜRÜMÜZÜN KÖKLERİ İPEK YOLU’NU KATEDEREK LONDRA’YA GELDİ
MResepsiyona hitaben yaptığı konuşmada ise Ömer Çelik, “Ben buraya çok uzun bir yolu katederek geldim. Sayın Başbakanımızla Kırgızistan ve Moğolistan seyahatindeydim. Yani kültürümüzün kökleri olan bütün bir İpek Yolu'nu katederek Londra'ya geldim.” diyerek konuşmasına başladı.
Türkiye’nin tek bir cümleyle tanımlanamayacağını belirten Kültür Ve Turizm Bakanı, “Türkiye, bir Ortadoğu ülkesidir ama aynı zamanda bir Akdeniz ülkesidir. Türkiye, bir Avrupa ülkesidir ve aynı zamanda bir İslam ülkesidir. Türkiye, bir Balkan ülkesidir ama aynı zamanda bir Asya ülkesidir. Türkiye, bir Karadeniz ülkesidir ama aynı zamanda bir Akdeniz ülkesidir. Yani benim ülkem bir topraktan ibaret değildir, bir kültürel mucizedir.” diye konuştu.
Anadolu'nun dünya edebiyatının temelini oluşturan önemli düşüncelerin, felsefelerin ve eserlerin üretildiği kadim bir coğrafya olduğunu vurgulayan Çelik, “Batı edebiyatının ilk örneklerinden biri olarak görülen Homeros'un İlyadası, Yunus Emre'nin Güldestesi ve Mevlana'nın Mesnevisi, doğudan batıya, kuzeyden güneye tüm insanlığın zihin atlasında derin ve canlı referanslar bırakmıştır.” dedi.
Bakan Çelik, “Bizim kültürümüzü bana tek bir kelimeyle tanımlayın deseniz, çoğulculuk ve hoşgörünün altını çizerim. Bizim kültürümüzün terkibinde aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır ifadesi vardır.” diyerek bütün Anadoşlu topraklarındaki bütün kültürel değerlere ayrım yapmaksızın sahip çıktıklarının altını çizdi.
BAĞIŞ: İSTANBUL’UN TEK EKSİĞİ KALDI
Eşi ile Londra’da bulunan AB Bakanı Egemen Bağış da yaptığı kısa konuşmada, “İstanbul, Roma, Bizans, Osmanlı gibi imparatorluklara başkentlik etti; Avrupa'nın başkenti oldu. İstanbul'un bir eksik ismi kaldı, o da Olimpiyat Şehri. Bu sebeple, Olimpiyatların son olarak yapıldığı şehre sık sık gelip gidiyoruz ki olimpiyatları evimizde ağırlamanın sırrını bulabilelim.” dedi.
Yayıncılık ve telif hakları konusunda dünyanın en önemli fuarlardan biri olan Londra Kitap Fuarı'nda her yıl bir ülke odak ülke olarak belirleniyor. Fuarda geçen yılki odak ülke Çin'di. Earl's Court Sergi Merkezi’nde bugün başlayacak olan fuar 17 Nisan tarihine kadar ziyaret edilebilecek .