“Pirinçte, Depolama ve Nakliye Sırasındaki Bulaşmaya Hoşgörü İle Bakılmalı”
Güneydoğu Un Sanayicileri Derneği Başkanı Erhan Özmen, son günlerde ülke gündeminde yer alan GDO'lu pirinç iddiaları ile ilgili açıklama yaptı.
Özmen, "AB, binde 9 gibi bir tolerans getirerek depolama ve nakliye sırasındaki bir bulaşmayı hoşgörü limiti içinde kabul etmiş. Bizde de AB oranlarında izin verilmelidir.” dedi.
2000 yılında dünyada 44 milyon hektar alanda GDO’lu ürün ekimi yapıldığı bilgisini veren Erhan Özmen, bu alanın 2012 yılında 160 milyon hektara ulaştığını ve bu ürünlerin dünyada ABD başta olmak üzere yem sanayisinde ve enerji sektöründe kullanıldığını ifade etti.
GDO'lu ürün üretim yerlerinin ABD, Brezilya, Arjantin, Hindistan, Kanada ve Çin olduğunu dile getiren Özmen, ürün olarak ise mısır, soya, pamuk ve kanolayı örnek verdi. Özmen konuyla ilgili olarak şu açıklamalara yer verdi: “ABD'de GDO'lu ürünler insan tüketimine yönelik kullanılıyorsa üzerine belirtmek zorunluluğu getirilmiş. AB ise binde 9 gibi bir tolerans getirerek depolama ve nakliye sırasındaki bir bulaşmayı hoşgörü limiti içinde kabul etmiştir. Ama ülkemizde ise bu toleransı, biyogüvenlik kurumu sıfır olarak belirtmiş ve şu anda İçel limanındaki pirinç ile alakalı tartışma konusunda da kavram kargaşası bundan dolayı çıkmaktadır. Ülkemizde de depolama ve nakliye sırasında bulaşabilecek tolerans ortamına AB oranlarında izin verilmelidir ki eğri ile doğruyu görebilelim.”İçel serbest bölgesine getirilen çeltikle ilgili yapılan analizlerde bir GDO bulaşıklığının söz konusu olduğu, ancak taşlamalar yapıldıktan sonra elde edilen pirinçte GDO olmadığının tespit edildiğini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı tarafından açıklandığını hatırlatan Özmen, “Vatandaşlarımızın kaygı duymasını gerektirecek bir husus yok. Sanıyorum Bakanımızın bu açıklaması ile çok fazla gündemde kalan ve ülkemizin ciddi şirketleri ile alakalı dayanıksız spekülasyonlar sona erecek.” diye konuştu.
2000 yılında dünyada 44 milyon hektar alanda GDO’lu ürün ekimi yapıldığı bilgisini veren Erhan Özmen, bu alanın 2012 yılında 160 milyon hektara ulaştığını ve bu ürünlerin dünyada ABD başta olmak üzere yem sanayisinde ve enerji sektöründe kullanıldığını ifade etti.
GDO'lu ürün üretim yerlerinin ABD, Brezilya, Arjantin, Hindistan, Kanada ve Çin olduğunu dile getiren Özmen, ürün olarak ise mısır, soya, pamuk ve kanolayı örnek verdi. Özmen konuyla ilgili olarak şu açıklamalara yer verdi: “ABD'de GDO'lu ürünler insan tüketimine yönelik kullanılıyorsa üzerine belirtmek zorunluluğu getirilmiş. AB ise binde 9 gibi bir tolerans getirerek depolama ve nakliye sırasındaki bir bulaşmayı hoşgörü limiti içinde kabul etmiştir. Ama ülkemizde ise bu toleransı, biyogüvenlik kurumu sıfır olarak belirtmiş ve şu anda İçel limanındaki pirinç ile alakalı tartışma konusunda da kavram kargaşası bundan dolayı çıkmaktadır. Ülkemizde de depolama ve nakliye sırasında bulaşabilecek tolerans ortamına AB oranlarında izin verilmelidir ki eğri ile doğruyu görebilelim.”İçel serbest bölgesine getirilen çeltikle ilgili yapılan analizlerde bir GDO bulaşıklığının söz konusu olduğu, ancak taşlamalar yapıldıktan sonra elde edilen pirinçte GDO olmadığının tespit edildiğini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı tarafından açıklandığını hatırlatan Özmen, “Vatandaşlarımızın kaygı duymasını gerektirecek bir husus yok. Sanıyorum Bakanımızın bu açıklaması ile çok fazla gündemde kalan ve ülkemizin ciddi şirketleri ile alakalı dayanıksız spekülasyonlar sona erecek.” diye konuştu.