Bakan Taner Yıldız: Betonla Kapatılan Petrol Kuyuları Açılıyor-1

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde geçmişte açılan petrol kuyularının randımanlı olmaması nedeniyle kapatıldığını belirtti.

Yıldız, “Petroldeki fiyat artışı nedeniyle bugün verimli olan, randımanlı hale gelen petrol kuyuları açılıyor. Bu konudaki efsane söylem ve ifadeler yanlış.” dedi.

Bakan Taner Yıldız, Kayseri’deki programı çerçevesinde katıldığı bir televizyon programında ülke gündemine ilişkin soruları cevaplandırdı. Güneydoğu Anadolu bölgesindeki kapatılmış petrol kuyuları ile ilgili de değerlendirmede bulunan Bakan Yıldız, şu bilgileri verdi: “Betonlaşmış kuyular teknik tabir. Ciddi harcama yaparak kuyu açıyorsunuz. Çıkan petrolle ilgili hesap yapıyorsunuz. Rezervlerini hesap ediyorsunuz. Buna göre baktığında açtığınız kuyu ile ilgili 2001 yılında yaptığınız hesapta, petrolün varil fiyatı 22 dolardı. Sizin petrolü çıkartma maliyetiniz 30 dolardı. Rezervlerine bakıp 'çıkartmayım' diyorsunuz. Ama şimdi ne yaptık petrolün varil fiyatı 100-110 dolar civarında ve biz bunları açmaya başladık. Bize maliyeti 40 dolar. Biz 40 dolardan çıkartıp 110 dolara satıyoruz. Efsane şeklinde söylem ve ifadeler yanlış. Burada şu unutulmamalı. Yabancı sermeye para harcayarak geliyor. Bunun için gelen firmada oldu. Halka açık bir numaralı dünya şirketi Karadeniz’de arama yaptı. 450 milyon dolarlık halka açık sermayesi olan şirketti. 750 milyon dolarlık harcama yaptı ki petrol çıksa da biz betonlasak. Çıkmadı.”"MAVİ MARMARA SALDIRISI DÜNYAYA YANLIŞ DUYURULDU"Bakan Yıldız, İsrail’in Mavi Marmara gemisine saldırısının dünya kamuoyuna yanlış aksettirildiğini ve ilk yapılan haberi en az 1.5 milyar insanının okuduğunu ifade etti.

Olayın meydana geldiği tarihte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Şili’de bulunduklarını hatırlatan Yıldız, şöyle devam etti: "Mavi Marmara olayı vuku bulduğunda başbakanımızla Şili bulunuyorduk. Haberi alınca hemen toplantılar yapıldı. Kim ne yaptı. Ne oldu. Toplantıda ortaya koyduğumuz süreç başladı.

Ancak toplantı sonrasında gece saatlerinde internet sitesini açtığımızda Suriye’ye silah götüren Mavi Marmara gemisine İsrail müdahalesi olduğu yazılıyordu. İngilizce haberin ise en az 1.5 milyar kişi tarafından ilk haber olarak okuduğu ortada idi. Bunu çıkartmak için çok uğraşıyorsunuz. Bu geminin yardım götürdüğünü anlatmak için günler geçiyor. Biz Şili’den apar topar döndük. Şili Cumhurbaşkanı ile görüşmeden döndük. Suriye’ye silah götüren Mavi Marmara gemisi İsrail müdahil oldu denildi. Bunu anlatmak günler aldı ve sonuçta hedefimize ulaştık.""BİZ ORTADOĞU’DA HİÇBİR SAVAŞ OLAYIN TARAFI OLMADI"Bakan Taner Yıldız, İsrail’in özrünün altında farklı nedenler arayanların yanıldıklarını ifade ederek, İsrail’in İran’a saldıracağı yada enerji kaynakları ile ilgili menfaat uğruna özür dilediği söylemlerinin doğru olmadığını anlattı. Yıldız, şu bilgileri verdi: “İsrail özrü, olayın meydana geldiği tarihten beri ortaya konulan irade meselesidir. Bugün bunun altında birşeyler aramak doğru değildir. İsrail için olay meydana geldiği tarihte başbakanımız böyle bir karar aldığında muhalefet farklı tepkiler gösterdi. Hatta bir kısım arkadaşımız daha yumuşak üslupla halledilmesi gerektiğini söylediler. Ama her zaman doğruyu tercih ederseniz güçleniyorsunuz. Yanlışın, zulmün adap olmadığını görürüz. İsrail konusu bir iradenin sonucudur. İsrail yıllardan beri Birleşmiş Milletlerin onca kınama kararına özür dilemedi. Ne oldu da, başına taş mı düştü de özür diledi. Bunun sonuçları çözüm sürecinde olduğu gibi sürdürülebilir bir hayat değil. İsrail için. Bugün özrün altında İsrail’in İran’a saldırısı ifade ediliyor. Olası bir İran saldırısı için tarafsız olmamız mümkün mü? Böyle kargaşada tarafsız olmamız mümkün mü? Böyle bir taahhütte bulunamayız. Biz Ortadoğu’da hiçbir savaşa, Irak’ta, diğerinde de bu işe taraf olmadık. Gerginliğin ve savaşın gerekçesi biz değiliz. Doğru olmadığını da söyledik. Biz nasıl İsrail’in olası saldırısına tepkisiz kalamayız. 'Şimdi bunun karşılığında özür dilendi' deniyor. Bizim 9 şehidimizi olayına biz kayıtsız kalamayız. Bizi şöyle suçlamaları lazımdı. Kayıtsız kalsaydık. “Siz uluslararası bir sahada vatandaşınıza müdahale var ve niye sessiz kalıyorsunuz” demeleri gerekir. Biz burada irade koyduk. İsrail ya da başka devlette olsa buna da sessiz kalamazdık. Türkiye kendine olan özgüveni, doğruya olan yaklaşımları ile siyaset anlayışı ile sürekli doğruda yapmak zorunda. Bu piramidin tepesine ulaşan yol gibidir. Herkesin bakandan halkına herkes doğru yapması gerekir. 'Her devlet yaptığının bedelini ödeyecek' dedik. Bize karşı ise. Özür dilenecek ve tazminatlar verilecek. Başında Gazze ve Filistin’e yaptırımlar kalkacak dedik. Buna başka şeylerle gerekçelendirmek, olayın bu noktaya gelinmesini gölgelemektir.”Yıldız, özür karşılığında ne İran ne de enerji tavizi olmadığını ifade ederek, “Bir batılı gazete yazdı. 'Enerji pazarlığından dolayı mı özür dilendi?' denildi. Hayır, böyle bir pazarlık yok. Söz konusu yok. Bizim ihtiyacımız yok. Varsa onların böyle ihtiyacı bu bile olmaz.” dedi.