Gül: İsveç İle İlişkiler Eski Tarihe Dayanıyor

İsveç ile ilişkilerin tarihinin eski olduğunu belirten Gül, 1700'lü yıllarda ticaret anlaşması, dostluk anlaşmaları imzalandığını, cumhuriyetin ilk yıllarında da iki ülke arasında dostluk anlaşmasına imza atıldığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, resmi ziyaret için bulunduğu İsveç'in başkenti Stockholm'de konakladığı Grand Hotel'de basın mensuplarıyla bir araya gelerek, gündeme ilişkin soruları cevapladı.

ÜNİTER YAPIYI ZAAFA UĞRAMAYACAK

Çözüm süreciyle ilgili ''milli birlik, bütünlük ve üniter yapıyı zaafa uğratmayacak şekilde olmalı'' sözlerinin hatırlatılması ve bu yönde bir kaygısının olup olmadığının sorulması üzerine Gül, ''Bir kaygım söz konusu değil. Onun tersi bir şey de düşünülemez. Hiç kimse zaten düşünmüyor. Ben herkes bilsin diye söyledim. Çalışmalar da yapılanlar da bu çerçeve içerisinde zaten.'' diye konuştu.

İsveç'in terör örgütü PKK'ya destek verdiği yönünde görüşler olduğunun belirtilmesi ve bunların görüşmelerinde gündeme gelip gelmeyeceğinin sorulmasına karşılık Cumhurbaşkanı Gül, ''Avrupa ülkelerinin demokrasileri, bu ülkenin de demokrasi, insan hakları anlayışları çok geniş olduğu için terör örgütleri bu demokrasileri her zaman istismar ediyorlar, Avrupa'yı istismar ediyorlar. Görüşmelerimizde tabii ki bunları konuşacağız, bu konudaki beklentilerimiz nedir, şikayetlerimiz nedir, bunları dile getireceğiz.'' dedi.

Çözüm süreciyle ilgili geçmişte yaşananlara atıfta bulunduğu hatırlatılarak, ''Başarıya ulaşma noktasında terör örgütünden beklentileri mi dile getirmek istediniz?'' diye sorulması üzerine Gül, ''Tabii çok açık. Bana sorulan sorular neydi, sızdırılmış belgeler... Ben ne dedim; bu sürede gayet samimi, iyi niyetli bir çalışma, bir gayret var. Ama karşı tarafın da samimiyetinin test edileceği durumlar var. Önce silahı bırakacak, bu süreci propaganda amaçlı olarak kullanmayacak ve psikolojik faaliyetler yapılmayacak. Bunların altını uzun uzun açacak halim yok, anlayan anlar bunlardan ne demek istediğimi. Halkın büyük bir beklentisi var, halkın büyük bir çoğunluğu bu işin çözümünü destekliyor. O zaman? Bu fırsatın kaçırılmaması için karşı tarafın da ona göre hareket etmesi gerekiyor. Daha önce de, Oslo'daki de başka şeyler de nasıl sızdı, ne oldu, onları iyi kötü biliyoruz.'' diye ifade etti.

Cumhurbaşkanı Gül, ''Bu aşamaya geldikten sonra ne olur da bu fırsat kaçabilir?'' sorusunu cevaplarken, dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, ''Bu süreçte aşırılıklar ve ölçüsüzlükler olmayacak. Nevruz gibi çeşitli vesilelerde de ölçüsüzlükler olmaması gerekir.' değerlendirmesinde bulundu.

MUHALEFET LİDERİ İLE GÖRÜŞME

Cumhurbaşkanı Gül, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a, terör örgütüyle görüşmek için MGK'nın yetki verip vermediğinin gündeme geldiğinin belirtilmesi üzerine, baş başa yapılan konuşmalarla ilgili şey söyleyemeyeceğini ifade etti.

Muhalefetin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan veya MİT'ten bilgi aktarılmadığı yönündeki eleştirileri anımsatılarak, ''Bu noktada siz devreye girecek misiniz?'' yönündeki soruya karşılık Gül, şöyle konuştu:
''Anamuhalefet partisi başkanı bana görüşlerini, çeşitli fikirlerini paylaştı. Tabii ki büyük meselelerin hallinde herhalde önemli siyasi aktörler, onlar bilgilendirilecektir ama demek ki onun bir noktası vardır anlaşılan. Bir zamanı vardır. O zamana da bu işleri yapanlar muhakkak ki karar vereceklerdir.'' Çözüm sürecinin başarıya ulaşıp ulaşmayacağı yönündeki soru üzerine Cumhurbaşkanı Gül, herkesin dersini almış olduğunu ümit ettiğini söyledi.

Gül, ''Böyle bir ortam da ilk defa olmaktadır. Herkesin kredi verdiği bir ortam. Onun için ben özellikle karşı tarafı uyarıyorum ki 'Yanlış yapma' diye.'' ifadesini kullandı.

4. YARGI PAKETİ

Gül, 4. yargı paketinin kendisini tatmin edip etmediği yönündeki soruyu yanıtlarken, paketi tam olarak incelemediğini, muhalefet partileri tarafından noksanlıklar olduğunun söylendiğini belirtti.

Paketin taslak halinde olduğuna değinen Gül, tartışılması ve herkesin açık fikirli yaklaşması sonucunda sonucun görüleceğini ifade etti.

İsveç'te, Süryani azınlığa mensup çok sayıda Türk vatandaşı olduğunun anımsatılması ve konuyla ilgili bir çalışma yapılıp yapılmadığı yönündeki soruya Gül, ''Vakıflar Yasası'nda yapılan değişikliklerle vicdani olarak yanlış olan şeyler düzeltildi. Yine çalışılıyor. Noksanlar olabilir, noksanlar giderilir. Ben de hükümetimiz de zaman zaman hepsiyle görüşüyoruz biliyorsunuz.'' cevabını verdi.

İSVEÇ İLE İLİŞKİLER ESKİ TARİHE DAYANIYOR

İsveç ile ilişkilerin tarihinin eski olduğunu belirten Gül, 1700'lü yıllarda ticaret anlaşması, dostluk anlaşmaları imzalandığını, cumhuriyetin ilk yıllarında da iki ülke arasında dostluk anlaşmasına imza atıldığını bildirdi. İlişkilerin zaman içerisinde daha da geliştiğini, 2006 yılında İsveç Kralı Carl XVI Gustaf'ın Türkiye'yi ziyaret ettiğini anımsatan Gül, ilk kez Türkiye'den bir cumhurbaşkanının İsveç'e devlet ziyaretinde bulunduğunu belirtti.

Gül, ''tarihi'' olarak nitelediği ziyarete İsveç'in de büyük özen gösterdiğini dile getirdi. Türkiye'nin AB üyeliğine en güçlü desteği veren ülkelerden birinin İsveç olduğuna işaret eden Gül, İsveç'in dünya siyasetiyle de çok ilgili olduğunu, global meselelerde de Türkiye'yi iyi bir ortak olarak gördüğünü vurguladı.

Cumhurbaşkanı Gül, dünyanın en rekabetçi dördüncü, en zengin sekizinci ülkesi olarak nitelenen İsveç'in, birinci ve ikinci dünya savaşlarına girmediği için birikimlerinin fazla olduğunu ve bu birikimi teknoloji, araştırma-geliştirme gibi alanlara aktardıklarının altını çizdi. İki ülke arasındaki ticaret hacminin 3,5 milyar dolar olduğuna dikkati çeken Gül, iş adamlarının da bu ziyarete büyük ilgi gösterdiğini ve heyetinde çok sayıda iş adamının bulunduğunu söyledi.

İsveç'te 40 bini Süryani, 115 bin Türk vatandaşının yaşadığını dile getiren Gül, ''Türkiye'de herkesin bir temsilcisi var burada.'' dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ziyaretin Türkiye ile İsveç arasındaki işbirliğini daha da geliştirmesini ümit ettiklerini belirtti.