Türkiye Akıllı Şebeke Çalıştayı
ABD Ticaret ve Kalkınma Ajansı Direktörü Leocadia I. Zak, Türkiye ekonomisinin son yıllarda etkileyici bir büyüme elde ettiğini belirterek, ''ABD ve Türkiye arasındaki enerji işbirliğini daha ileri düzeyde geliştirmek istiyoruz. Akıllı şebekeler konusunda çalışmalar yapmayı amaçlıyoruz'' dedi.
ABD-Türkiye Akıllı Şebeke Çalıştayı'nda konuşan Zak, akıllı şebekelerin enerji ve paranın tasarruf edilmesini sağlayan, zararlı madde emisyonların salınımını azaltan akıllı teknolojilere sahip olduğunu dile getirdi.
Akıllı şebekelerin kullanıcılara daha büyük oranda kontrol ve bilgi sağladıklarına işaret eden Zak, şunları kaydetti:
''Akıllı şebekeler kurumlar ve Haneler için daha hesaplı ve daha güvenilir bir elektrik ağını sunuyor. Türkiye akıllı şebekelerin yanı sıra enerji altyapısı, enerji dağıtımı gibi alanlarda dikkate değer yatırımları hayata geçiriyor. ABD Ticaret ve Kalkınma Ajansı Türkiye'nin enerji hedeflerini gerçekleştirmesi için katkıda bulunmak konusunda kararlı. ABD ve Türkiye arasındaki enerji işbirliğini daha ileri düzeyde geliştirmek istiyoruz. Akıllı şebekeler konusunda çalışmalar yapmayı amaçlıyoruz.''
Türkiye ekonomisinin hızlı büyümesiyle birlikte artan enerji talebiyle karşılaştığını belirten Zak, Türkiye'nin etkileyici bir ekonomik büyüme elde ettiğini ve 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmayı başarma yolunda ilerlediğini söyledi.
Zak, ''Hızlı ve büyük ölçekli büyüme beraberinde tipik bir şekilde enerji talebini, yeterli ve güçlü enerji altyapısına duyulan ihtiyacı artırıyor. Bu yüzden Türkiye hükümeti yenilenebilir enerjinin toplam enerjideki payını 2023 yılına kadar yüzde 30'a yükseltmek, kurulu elektrik gücünü de yine 2023'e kadar 125.000 megavata yükseltmek istiyor'' dedi.
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği Başkanı Nihat Özdemir de, Türkiye'nin dünyadaki krize rağmen yıllık ortalama yüzde 4 büyümeyi yakaladığını, kişi başına gelirini satın alma gücü paritesine göre 15.000 dolara ulaştırdığını dile getirerek, şöyle devam etti:
''Düşük borçlanma ve bütçe açığı ile hızla artan ihracat gelirleri ekonomik büyümenin olumlu sonuçlarından. Ancak resmin diğer tarafında da artan dış ticaret açığını da göz ardı etmemek gerektiğine inanıyoruz. Yıllık ortalama yüzde 6,5 artış oranıyla Türkiye son 10 yılda elektrik tüketimini, dolayısıyla üretimini ikiye katlamıştır. 2002 yılında kurulu gücümüz 28.000 megavat iken, 2012 yılında bu rakam 57.000 megavata ulaşmıştır. Bu artışın tamamına yakını özel sektör yatırımları ile gerçekleşmiştir. Yürütülmekte olan özelleştirme programından son beş yılda özel sektöre elektrik piyasasına, 30 milyar doların üzerinde yatırımı yatırım gerçekleştirilmiştir.''
-3 yılda yapılacak yatırım 2,5 milyar dolara ulaşacak-
Türkiye'deki enerji dağıtım özelleştirmelerine ilişkin sürece de değinen Özdemir, 21 bölgenin 16'sının ihalesinin bittiğini, kimilerinin de devrinin beklendiğini hatırlattı.
Özdemir, çok yakın bir zamanda kalan 5 bölgenin de ihalesinin yapılarak özel sektöre devredileceğini ve Türkiye'nin tüm elektrik dağıtımının özel sektör marifetiyle yapılacağını vurgulayarak, ''Dağıtımın özelleştirilmesinden devletimiz 10 milyar dolar civarında bir meblağı Hazine'nin kasasına yatırmış durumdadır. Kalan bölgelerin de ihalesinin bu ay içerisinde veya martın ilk yarısında yapılacağını tahmin etmekteyiz'' dedi.
ELDER üyesi şirketlerin son iki yıl içerisinde yaklaşık 1,5 milyar dolarlık yatırım yaptığının altını çizen Özdemir, ''Önümüzdeki 3 yılda da yapacağımız yatırım miktarı 2,5 milyar dolara ulaşacak. Türkiye'nin özelleştirme modeli dünyadaki diğer örnekler ile eşdeğerdir. Türkiye'nin henüz resmi bir akıllı şebeke politikası yoktur. Başta Enerji Bakanlığımız olmak üzere ilgili kurumların bu konuda çalıştığını biliyoruz. ELDER bu çalışmalara katkı vermeye hazırdır'' diye konuştu.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Üyesi Alparslan Bayraktar ise sürdürülebilir politikalarla talep artışının karşılanması gerektiğini, aksi takdirde sınırlı kaynakların hızla tükenmesi, fiyatların yukarı doğru gitmesi gibi sorunlarla karşı karşıya kalınabileceğini kaydetti.
Bayraktar, ''Çok ciddi bir talep artışı ile karşı karşıyayız. Özellikle son on yılda baktığımızda elektrik ve gazda talebin en çok büyüdüğü ikinci ülke Türkiye. Bu talebin artışının devam edeceğini öngörüyoruz. Maalesef yüzde 70'lere varan bir enerji bağımlılığımız var. Bu iki konu da bizim üstesinden gelmemiz gereken en temel güçlükler olarak karşımıza çıkıyor'' ifadelerini kullandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen de ''Daha temiz teknolojiler enerji alanında sık sık duymak zorunda olacağımız bir kavram olacak. Dünya fosil yakıtların dışında daha temiz enerji kaynaklarını mutlaka enerji arz sistemine sokmak zorunda. Enerjiyi kullanırken, üretirken, verimlilik kavramında her zamankinden fazla önem atfetmek durumundayız'' şeklinde konuştu.
Muhabir: Gökhan Kurtaran
Yayıncı: Affan Kulunyar
Kaynak: AA
Akıllı şebekelerin kullanıcılara daha büyük oranda kontrol ve bilgi sağladıklarına işaret eden Zak, şunları kaydetti:
''Akıllı şebekeler kurumlar ve Haneler için daha hesaplı ve daha güvenilir bir elektrik ağını sunuyor. Türkiye akıllı şebekelerin yanı sıra enerji altyapısı, enerji dağıtımı gibi alanlarda dikkate değer yatırımları hayata geçiriyor. ABD Ticaret ve Kalkınma Ajansı Türkiye'nin enerji hedeflerini gerçekleştirmesi için katkıda bulunmak konusunda kararlı. ABD ve Türkiye arasındaki enerji işbirliğini daha ileri düzeyde geliştirmek istiyoruz. Akıllı şebekeler konusunda çalışmalar yapmayı amaçlıyoruz.''
Türkiye ekonomisinin hızlı büyümesiyle birlikte artan enerji talebiyle karşılaştığını belirten Zak, Türkiye'nin etkileyici bir ekonomik büyüme elde ettiğini ve 2023 yılında dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmayı başarma yolunda ilerlediğini söyledi.
Zak, ''Hızlı ve büyük ölçekli büyüme beraberinde tipik bir şekilde enerji talebini, yeterli ve güçlü enerji altyapısına duyulan ihtiyacı artırıyor. Bu yüzden Türkiye hükümeti yenilenebilir enerjinin toplam enerjideki payını 2023 yılına kadar yüzde 30'a yükseltmek, kurulu elektrik gücünü de yine 2023'e kadar 125.000 megavata yükseltmek istiyor'' dedi.
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği Başkanı Nihat Özdemir de, Türkiye'nin dünyadaki krize rağmen yıllık ortalama yüzde 4 büyümeyi yakaladığını, kişi başına gelirini satın alma gücü paritesine göre 15.000 dolara ulaştırdığını dile getirerek, şöyle devam etti:
''Düşük borçlanma ve bütçe açığı ile hızla artan ihracat gelirleri ekonomik büyümenin olumlu sonuçlarından. Ancak resmin diğer tarafında da artan dış ticaret açığını da göz ardı etmemek gerektiğine inanıyoruz. Yıllık ortalama yüzde 6,5 artış oranıyla Türkiye son 10 yılda elektrik tüketimini, dolayısıyla üretimini ikiye katlamıştır. 2002 yılında kurulu gücümüz 28.000 megavat iken, 2012 yılında bu rakam 57.000 megavata ulaşmıştır. Bu artışın tamamına yakını özel sektör yatırımları ile gerçekleşmiştir. Yürütülmekte olan özelleştirme programından son beş yılda özel sektöre elektrik piyasasına, 30 milyar doların üzerinde yatırımı yatırım gerçekleştirilmiştir.''
-3 yılda yapılacak yatırım 2,5 milyar dolara ulaşacak-
Türkiye'deki enerji dağıtım özelleştirmelerine ilişkin sürece de değinen Özdemir, 21 bölgenin 16'sının ihalesinin bittiğini, kimilerinin de devrinin beklendiğini hatırlattı.
Özdemir, çok yakın bir zamanda kalan 5 bölgenin de ihalesinin yapılarak özel sektöre devredileceğini ve Türkiye'nin tüm elektrik dağıtımının özel sektör marifetiyle yapılacağını vurgulayarak, ''Dağıtımın özelleştirilmesinden devletimiz 10 milyar dolar civarında bir meblağı Hazine'nin kasasına yatırmış durumdadır. Kalan bölgelerin de ihalesinin bu ay içerisinde veya martın ilk yarısında yapılacağını tahmin etmekteyiz'' dedi.
ELDER üyesi şirketlerin son iki yıl içerisinde yaklaşık 1,5 milyar dolarlık yatırım yaptığının altını çizen Özdemir, ''Önümüzdeki 3 yılda da yapacağımız yatırım miktarı 2,5 milyar dolara ulaşacak. Türkiye'nin özelleştirme modeli dünyadaki diğer örnekler ile eşdeğerdir. Türkiye'nin henüz resmi bir akıllı şebeke politikası yoktur. Başta Enerji Bakanlığımız olmak üzere ilgili kurumların bu konuda çalıştığını biliyoruz. ELDER bu çalışmalara katkı vermeye hazırdır'' diye konuştu.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Üyesi Alparslan Bayraktar ise sürdürülebilir politikalarla talep artışının karşılanması gerektiğini, aksi takdirde sınırlı kaynakların hızla tükenmesi, fiyatların yukarı doğru gitmesi gibi sorunlarla karşı karşıya kalınabileceğini kaydetti.
Bayraktar, ''Çok ciddi bir talep artışı ile karşı karşıyayız. Özellikle son on yılda baktığımızda elektrik ve gazda talebin en çok büyüdüğü ikinci ülke Türkiye. Bu talebin artışının devam edeceğini öngörüyoruz. Maalesef yüzde 70'lere varan bir enerji bağımlılığımız var. Bu iki konu da bizim üstesinden gelmemiz gereken en temel güçlükler olarak karşımıza çıkıyor'' ifadelerini kullandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Selahattin Çimen de ''Daha temiz teknolojiler enerji alanında sık sık duymak zorunda olacağımız bir kavram olacak. Dünya fosil yakıtların dışında daha temiz enerji kaynaklarını mutlaka enerji arz sistemine sokmak zorunda. Enerjiyi kullanırken, üretirken, verimlilik kavramında her zamankinden fazla önem atfetmek durumundayız'' şeklinde konuştu.
Muhabir: Gökhan Kurtaran
Yayıncı: Affan Kulunyar