Bakan Nihat Ergün'den Açıklama
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ''Dünyaya sattığımız ürünlerin kilosunu toplasak aldığımızdan ağır gelir. Neymiş o halde bizimki katma değer cari açığı, ileri teknoloji cari açığı'' dedi.
Bakan Nihat Ergün, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen ''Kahramanmaraş Ekonomisi, Sanayi ve Ticaret Altyapısının Geliştirilmesine Yönelik Projeler'' konulu toplantıda, gelişen Türkiye ile birlikte şehirlerin de geliştiğini, firmaların da daha fazla üreterek daha fazla kazandığını belirtti.
Türkiye'nin 2023 hedefi için bilim ve teknolojiye odaklanması gerektiğine işaret eden Ergün, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin 2 trilyon dolarlık üretim ve 500 milyar dolarlık ihracat hedefi var. Türkiye olarak bunu yapmamız lazım. Geleceğe baktığımızda bizim ucuz iş gücüyle, ucuz ham maddeyle ucuz enerjiyle bir yere varmamız mümkün mü- Bizde ucuz iş gücü yok. Dünyada bizden daha ucuz iş gücüne sahip ülkeler var. Ucuz iş gücü konusunda yarışabilir miyiz- Yarışamayız. O zaman bizim zenginliğimiz nerede- Nasıl zengin olacağız- Ucuz emek yok, ucuz enerji yok, ucuz ham madde yok. Peki nasıl zengin olacağız- Ama olanlar var. Bütün bunlar Japonya'da da yok. Bir ada ülkesi nasıl zengin oldu- Bizim zenginliğimiz yerin altında değil, yerin üstündedir. İnsanımızın aklını ve kabiliyetini ortaya çıkarmamız lazım. Bizim zenginliğimiz burada başka bir yerde aramaya gerek yok.''
-''Sanayi ülkesi olma mecburiyetimiz var-''
''Toplumun gerçek kabiliyetini ortaya çıkartacak sanayi ülkesi olma mecburiyetimiz var'' diyen Ergün, Türkiye'nin deniz, kum, güneş ve havayı da satarak zengin olamayacağını, Türkiye'nin üretmekten başka seçeneğinin bulunmadığını vurguladı.
Sanayiden vazgeçen ülkelerin sıkıntı içinde olduğunu anlatan Ergün, şöyle konuştu:
''Yunanistan örneğini vermek istiyorum. Şimdi Yunanistan, Avrupa Birliği kaynaklarından geçinmeye, hibelerle geçinmeye devam ediyor. 'Adalar var onu satarız, havayı ve güneşi satarız' dediler. Bu da üretme kabiliyetinin kaybolmasına yol açtı. Onun için Türkiye'nin üretmesi lazım. AB Yunanistan'a 300 milyar Avro gönderdi. Bizim 300 milyar Avromuz olsa biz ihya oluruz. Müthiş bir para. Yunanistan'da dipsiz bir kuyuya atıldı ve kayboldu gitti.''
Ergün, Türkiye'nin son 10 yılındaki ekonomik göstergelerine bakıldığında çok parlak bir tablonun görüleceğini aktardı.
-IMF'nın 5 milyar dolarlık borç talebi-
Türkiye'nin IMF'e olan borcunun mayıs ayında biteceğini vurgulayan Ergün, Türkiye'nin bütçe performansının, kamu borçlarının ve bankacılık sektörünün sağlam temeller üzerine konulduğunu örneklerle anlattı.
Merkez Bankası rezervlerinin 10 yılda 27,5 milyar dolardan 125 milyar dolara çıktığını dile getiren Ergün, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''IMF, 'Türkiye büyük ortak diyor' ve 5 milyar dolar borç istiyor. Bunlar ölçülebilir, tartılabilir şeyler ve bize geldiğimiz yeri son derece gösteren hadiseler. Sadece IMF konusunda yaşanmış olan bu gelişme bile bize bütün gerçeği bütün çıplaklığıyla ortaya koymaktadır. Yaşanan bu olumlu gelişmelere karşın hiçbir zaman dikkati elden bırakmamak gerekiyor.''
Türk sanayicisini yüksek katma değerli ve ileri teknoloji ürünler üreten bir sanayici haline getirmek istediklerini ifade eden Ergün, geleceğin de ''akılda saklı'' kaldığını vurguladı.
-''İleri teknoloji ve inovasyon şart''-
Alın terini çok önemsediklerini, emeğin çok kutsal olduğunu anlatan Ergün, ''Ama alın teri ve emek bizi zengin etmek için yetmez. Bize 'akıl teri' lazım. Her işte yenilik yapmak zorunluk ve ileri teknoloji ve inovasyon artık şart'' dedi.
AK Parti iktidarı dönemindeki ekonomik politikaların Türkiye'yi orta gelir düzeyine taşıdığını ama bunun yeterli olmadığını belirten Ergün, sözlerini şöyle tamamladı:
''Orta gelir düzeyinde patinaj yapamayız. Yüksek gelir düzeyine çıkmalıyız. 2 trilyon dolar üretim 25 bin dolar milli hasıla demek. Şimdi bizde cari açık var. Nedir bu cari açık- Kilogram cari açığı mı- Dünyaya sattığımız ürünlerin kilosunu toplasak aldığımızdan ağır gelir. Neymiş o halde bizimki katma değer cari açığı, ileri teknoloji cari açığı. Mallarımız yeterince değerli değil. Almanya'nın kilogram başına ihracatı 6-7 dolar, bizimki 1,5 dolar. Almanya dünyaya bizimkinden 4 kat değerli mallar satıyor. Onun için bizden daha çok kazanıyor. Çünkü onun sattıklarının içinde bilgi, teknoloji inovasyon daha fazla. Para da orada. Onlarda da enerji yok mesela. Nerede buluyorlar, burada buluyorlar. Bizde de o potansiyel var, onu yakalamak zorundayız.''
KMTSO Başkanı Kemal Karaküçük de, kentteki ekonomik potansiyel ve üretimle ilgili bilgi verdi. Programın sonunda Karaküçük Bakan Ergün'e ''İstiklal Madalyası'' tablosu hediye etti.
Toplantıya, Vali Şükrü Kocatepe, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Türkiye Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, AK Parti milletvekilleri Yıldırım Mehmet Ramazanoğlu, Sıtkı Güvenç, CHP Milletvekili Durdu Özbolat, MHP Milletvekili Mesut Dedeoğlu, Belediye Başkanı Mustafa Poyraz, iş adamları ve diğer ilgililer katıldı.
Kaynak: AA
Türkiye'nin 2023 hedefi için bilim ve teknolojiye odaklanması gerektiğine işaret eden Ergün, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin 2 trilyon dolarlık üretim ve 500 milyar dolarlık ihracat hedefi var. Türkiye olarak bunu yapmamız lazım. Geleceğe baktığımızda bizim ucuz iş gücüyle, ucuz ham maddeyle ucuz enerjiyle bir yere varmamız mümkün mü- Bizde ucuz iş gücü yok. Dünyada bizden daha ucuz iş gücüne sahip ülkeler var. Ucuz iş gücü konusunda yarışabilir miyiz- Yarışamayız. O zaman bizim zenginliğimiz nerede- Nasıl zengin olacağız- Ucuz emek yok, ucuz enerji yok, ucuz ham madde yok. Peki nasıl zengin olacağız- Ama olanlar var. Bütün bunlar Japonya'da da yok. Bir ada ülkesi nasıl zengin oldu- Bizim zenginliğimiz yerin altında değil, yerin üstündedir. İnsanımızın aklını ve kabiliyetini ortaya çıkarmamız lazım. Bizim zenginliğimiz burada başka bir yerde aramaya gerek yok.''
-''Sanayi ülkesi olma mecburiyetimiz var-''
''Toplumun gerçek kabiliyetini ortaya çıkartacak sanayi ülkesi olma mecburiyetimiz var'' diyen Ergün, Türkiye'nin deniz, kum, güneş ve havayı da satarak zengin olamayacağını, Türkiye'nin üretmekten başka seçeneğinin bulunmadığını vurguladı.
Sanayiden vazgeçen ülkelerin sıkıntı içinde olduğunu anlatan Ergün, şöyle konuştu:
''Yunanistan örneğini vermek istiyorum. Şimdi Yunanistan, Avrupa Birliği kaynaklarından geçinmeye, hibelerle geçinmeye devam ediyor. 'Adalar var onu satarız, havayı ve güneşi satarız' dediler. Bu da üretme kabiliyetinin kaybolmasına yol açtı. Onun için Türkiye'nin üretmesi lazım. AB Yunanistan'a 300 milyar Avro gönderdi. Bizim 300 milyar Avromuz olsa biz ihya oluruz. Müthiş bir para. Yunanistan'da dipsiz bir kuyuya atıldı ve kayboldu gitti.''
Ergün, Türkiye'nin son 10 yılındaki ekonomik göstergelerine bakıldığında çok parlak bir tablonun görüleceğini aktardı.
-IMF'nın 5 milyar dolarlık borç talebi-
Türkiye'nin IMF'e olan borcunun mayıs ayında biteceğini vurgulayan Ergün, Türkiye'nin bütçe performansının, kamu borçlarının ve bankacılık sektörünün sağlam temeller üzerine konulduğunu örneklerle anlattı.
Merkez Bankası rezervlerinin 10 yılda 27,5 milyar dolardan 125 milyar dolara çıktığını dile getiren Ergün, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''IMF, 'Türkiye büyük ortak diyor' ve 5 milyar dolar borç istiyor. Bunlar ölçülebilir, tartılabilir şeyler ve bize geldiğimiz yeri son derece gösteren hadiseler. Sadece IMF konusunda yaşanmış olan bu gelişme bile bize bütün gerçeği bütün çıplaklığıyla ortaya koymaktadır. Yaşanan bu olumlu gelişmelere karşın hiçbir zaman dikkati elden bırakmamak gerekiyor.''
Türk sanayicisini yüksek katma değerli ve ileri teknoloji ürünler üreten bir sanayici haline getirmek istediklerini ifade eden Ergün, geleceğin de ''akılda saklı'' kaldığını vurguladı.
-''İleri teknoloji ve inovasyon şart''-
Alın terini çok önemsediklerini, emeğin çok kutsal olduğunu anlatan Ergün, ''Ama alın teri ve emek bizi zengin etmek için yetmez. Bize 'akıl teri' lazım. Her işte yenilik yapmak zorunluk ve ileri teknoloji ve inovasyon artık şart'' dedi.
AK Parti iktidarı dönemindeki ekonomik politikaların Türkiye'yi orta gelir düzeyine taşıdığını ama bunun yeterli olmadığını belirten Ergün, sözlerini şöyle tamamladı:
''Orta gelir düzeyinde patinaj yapamayız. Yüksek gelir düzeyine çıkmalıyız. 2 trilyon dolar üretim 25 bin dolar milli hasıla demek. Şimdi bizde cari açık var. Nedir bu cari açık- Kilogram cari açığı mı- Dünyaya sattığımız ürünlerin kilosunu toplasak aldığımızdan ağır gelir. Neymiş o halde bizimki katma değer cari açığı, ileri teknoloji cari açığı. Mallarımız yeterince değerli değil. Almanya'nın kilogram başına ihracatı 6-7 dolar, bizimki 1,5 dolar. Almanya dünyaya bizimkinden 4 kat değerli mallar satıyor. Onun için bizden daha çok kazanıyor. Çünkü onun sattıklarının içinde bilgi, teknoloji inovasyon daha fazla. Para da orada. Onlarda da enerji yok mesela. Nerede buluyorlar, burada buluyorlar. Bizde de o potansiyel var, onu yakalamak zorundayız.''
KMTSO Başkanı Kemal Karaküçük de, kentteki ekonomik potansiyel ve üretimle ilgili bilgi verdi. Programın sonunda Karaküçük Bakan Ergün'e ''İstiklal Madalyası'' tablosu hediye etti.
Toplantıya, Vali Şükrü Kocatepe, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Türkiye Parlamenterler Birliği Genel Başkanı Nevzat Pakdil, AK Parti milletvekilleri Yıldırım Mehmet Ramazanoğlu, Sıtkı Güvenç, CHP Milletvekili Durdu Özbolat, MHP Milletvekili Mesut Dedeoğlu, Belediye Başkanı Mustafa Poyraz, iş adamları ve diğer ilgililer katıldı.