Avea, Regülasyon Konferansı'na Katıldı
Birçok uluslararası kuruluşta aktif rol alan ve geçen yıl mobil iletişim birliği GSMA'nın yönetim kuruluna seçilen Avea, 3-5 Aralık 2013'te Avrupa Rekabetçi Telekomünikasyon Birliği (ECTA) tarafından, Brüksel'de düzenlenen Regülasyon Konferansı'nda konuşmacılar arasında yer aldı.
Avea açıklamasına göre, 3-5 Aralık 2013'te Avrupa Rekabetçi Telekomünikasyon Birliği (ECTA) tarafından, Brüksel'de düzenlenen Regülasyon Konferansı'nın odağında, Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan ve telekomünikasyon pazarındaki mevcut sorunları aşmayı hedefleyen "taslak düzenleme" yer aldı. 1987'de pazarın rekabete açılmasından bu yana atılan en önemli adım olarak nitelendirilen taslak düzenlemenin, mayıs 2014'e kadar onaylanması hedefleniyor.
Taslak düzenlemenin sektör temsilcileri tarafından masaya yatırıldığı konferansa Türkiye'den konuşmacı olarak katılan tek şirket Avea oldu. Frekans Uyum Düzenlemeleri (Spectrum Harmonization) isimli oturumda konuşma yapan Avea Regülasyon Direktörü Tolga Kılıç, frekans politikalarının rekabet üzerindeki etkisi, adil frekans dağılımının önemi, altyapı paylaşımı gibi konulara değindi.
300'e yakın temsilcisinin katılımıyla gerçekleştirilen ECTA konferansı kapsamında basın mensuplarıyla bir araya gelen Kılıç, konferansın sektörün yapısal sorunları, frekanslar, altyapı kurulumu gibi gündem maddelerini Türkiye'ye etkileri açısından da değerlendirdi.
Kılıç, Türkiye'de mobil haberleşmenin temel kaynağı ve bir nevi hammaddesi olan frekansların sınırlı bir kısmının kullanıldığının altını çizerken, bu alanda kullanılan bantların dağılımının da dengesiz olduğunu belirtti.
Dengeli dağılımın şirketlerin ayakta kalabilmesinin ana kaynağını oluşturduğunu belirten Kılıç, aksi durumda şirketlerin finansal yapılarının olumsuz etkileneceğini, bunun da rekabeti bozarak tüketici aleyhine bir durum oluşturabileceğine dikkati çekti.
Kılıç, konferansın gündem maddesini oluşturan taslak düzenlemenin Avrupa'da GSM sektöründe meydana gelen daralmaya bağlı olarak daha fazla önem arzetmeye başladığını aktararak, "Avrupa Birliği'nde telekomünikasyon sektörü daralıyor. Sektörün tekrar büyüme gösterebilmesi için doğru politikaların izlenmesi önemli. Bu kapsamda, 4G'ye yönelik ihaleler gündemde önemli yer tutuyor" dedi.
Konferans sonrasında da basın mensuplarıyla bir araya gelen Kılıç, benzer durumun Türkiye için de geçerli olduğu noktasının altını çizdi. Kılıç, şunları kaydetti:
"Dünyada ihalelerinin yapılmaya başlandığı 4G, ülkemizin de gündeminde. Türkiye'de 4G'ye yönelik doğru politikaların belirlenmesi ve uygulanması önemli. Mobil genişbant politikasının ilk adımı da dengesiz frekans dağılımının giderilmesi olmalı. Buradaki belirsizliklerin giderilmesi ve ilave frekans tahsislerine ilişkin sürecin oluşturulması şart. Başarılı bir 4G ülke örneği yaratabilmek için altyapı paylaşımı da önemli. Altyapı paylaşımı kaynakların en doğru şekilde kullanılması için büyük önem taşıyor. LTE için temel olarak üç bant kullanılıyor. Bunlardan kapsama anlamında en avantajlı olanı 800 MHz bandı.
2015 yılında bu bant tamamen boşaltılıp mobil iletişime tahsis edildiğinde bütüncül bir LTE uygulaması mümkün hale gelecek. Sadece yüksek frekansların (1800 ve/veya 2600 MHz) kullanılması LTE'nin getireceği imkanları önemli ölçüde kısıtlayacaktır. Bu nedenle planlamada tüm bantlardaki dağılımın net biçimde ortaya konulmasını önemli görüyoruz. 4G teknolojisi LTE'de daha önceki mobil teknolojilere kıyasla fiber altyapı ihtiyacı da çok daha kritik bir hale geliyor. Altyapı paylaşımı bu açıdan da önem kazanıyor. Ülkemizde de bu konuda ilk adımların atıldığı ve verilen önemin giderek arttığı görülüyor."
Kılıç, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (UDH) liderliğinde yürütülen ve başarıyla devam eden Evrensel Hizmet Projesi'nin, bu konuda iyi bir örnek olduğuna işaret ederek, GSM kapsamasında olmayan yerlerde, tüm işletmecilerin hizmet sunmaya başlamasının yanı sıra işletmecilerin bu proje sayesinde altyapı paylaşımı konusunda deneyim kazandığını belirtti.
Avea olarak bu proje gibi örneklerin çoğalması ve her seviyedeki altyapı paylaşımı uygulamalarının yaygınlaşmasını desteklediklerini ifade eden Kılıç, ülkemizde baz istasyonlarına yönelik idari süreçlerde karşılaşılan zorlukların, altyapının yaygınlaşması önünde bir engel teşkil ettiğini vurguladı.
Kılıç, buna ilişkin hukuki sürecin sadeleştirilmesi ve netleştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Taslak düzenlemenin sektör temsilcileri tarafından masaya yatırıldığı konferansa Türkiye'den konuşmacı olarak katılan tek şirket Avea oldu. Frekans Uyum Düzenlemeleri (Spectrum Harmonization) isimli oturumda konuşma yapan Avea Regülasyon Direktörü Tolga Kılıç, frekans politikalarının rekabet üzerindeki etkisi, adil frekans dağılımının önemi, altyapı paylaşımı gibi konulara değindi.
300'e yakın temsilcisinin katılımıyla gerçekleştirilen ECTA konferansı kapsamında basın mensuplarıyla bir araya gelen Kılıç, konferansın sektörün yapısal sorunları, frekanslar, altyapı kurulumu gibi gündem maddelerini Türkiye'ye etkileri açısından da değerlendirdi.
Kılıç, Türkiye'de mobil haberleşmenin temel kaynağı ve bir nevi hammaddesi olan frekansların sınırlı bir kısmının kullanıldığının altını çizerken, bu alanda kullanılan bantların dağılımının da dengesiz olduğunu belirtti.
Dengeli dağılımın şirketlerin ayakta kalabilmesinin ana kaynağını oluşturduğunu belirten Kılıç, aksi durumda şirketlerin finansal yapılarının olumsuz etkileneceğini, bunun da rekabeti bozarak tüketici aleyhine bir durum oluşturabileceğine dikkati çekti.
Kılıç, konferansın gündem maddesini oluşturan taslak düzenlemenin Avrupa'da GSM sektöründe meydana gelen daralmaya bağlı olarak daha fazla önem arzetmeye başladığını aktararak, "Avrupa Birliği'nde telekomünikasyon sektörü daralıyor. Sektörün tekrar büyüme gösterebilmesi için doğru politikaların izlenmesi önemli. Bu kapsamda, 4G'ye yönelik ihaleler gündemde önemli yer tutuyor" dedi.
Konferans sonrasında da basın mensuplarıyla bir araya gelen Kılıç, benzer durumun Türkiye için de geçerli olduğu noktasının altını çizdi. Kılıç, şunları kaydetti:
"Dünyada ihalelerinin yapılmaya başlandığı 4G, ülkemizin de gündeminde. Türkiye'de 4G'ye yönelik doğru politikaların belirlenmesi ve uygulanması önemli. Mobil genişbant politikasının ilk adımı da dengesiz frekans dağılımının giderilmesi olmalı. Buradaki belirsizliklerin giderilmesi ve ilave frekans tahsislerine ilişkin sürecin oluşturulması şart. Başarılı bir 4G ülke örneği yaratabilmek için altyapı paylaşımı da önemli. Altyapı paylaşımı kaynakların en doğru şekilde kullanılması için büyük önem taşıyor. LTE için temel olarak üç bant kullanılıyor. Bunlardan kapsama anlamında en avantajlı olanı 800 MHz bandı.
2015 yılında bu bant tamamen boşaltılıp mobil iletişime tahsis edildiğinde bütüncül bir LTE uygulaması mümkün hale gelecek. Sadece yüksek frekansların (1800 ve/veya 2600 MHz) kullanılması LTE'nin getireceği imkanları önemli ölçüde kısıtlayacaktır. Bu nedenle planlamada tüm bantlardaki dağılımın net biçimde ortaya konulmasını önemli görüyoruz. 4G teknolojisi LTE'de daha önceki mobil teknolojilere kıyasla fiber altyapı ihtiyacı da çok daha kritik bir hale geliyor. Altyapı paylaşımı bu açıdan da önem kazanıyor. Ülkemizde de bu konuda ilk adımların atıldığı ve verilen önemin giderek arttığı görülüyor."
Kılıç, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (UDH) liderliğinde yürütülen ve başarıyla devam eden Evrensel Hizmet Projesi'nin, bu konuda iyi bir örnek olduğuna işaret ederek, GSM kapsamasında olmayan yerlerde, tüm işletmecilerin hizmet sunmaya başlamasının yanı sıra işletmecilerin bu proje sayesinde altyapı paylaşımı konusunda deneyim kazandığını belirtti.
Avea olarak bu proje gibi örneklerin çoğalması ve her seviyedeki altyapı paylaşımı uygulamalarının yaygınlaşmasını desteklediklerini ifade eden Kılıç, ülkemizde baz istasyonlarına yönelik idari süreçlerde karşılaşılan zorlukların, altyapının yaygınlaşması önünde bir engel teşkil ettiğini vurguladı.
Kılıç, buna ilişkin hukuki sürecin sadeleştirilmesi ve netleştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
