İstanbul'daki Şantaj ve Askeri Casusluk Davası

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, İstanbul'daki şantaj ve askeri casusluk davasında, sanıklar İbrahim Sezer, Yücel Çipli, Şafak Yürekli'nin aralarında bulunduğu 43 sanık hakkında verilen mahkumiyet ve beraat kararlarını onadı. Sezer ve Zeki Mesten'e "örgüt üyeliği" suçundan verilen mahkumiyet kararı ise "örgüt yöneticiliği" suçundan ceza verilmesi istemiyle bozuldu.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, İstanbul'daki fuhuş ve askeri casusluk davasında İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla ilgili temyiz incelemesini tamamladı.
Daire, sanıklardan İbrahim Sezer, Yekdane Ebru Ercüment, Selim Topal, Kubilay Şükrü Özdemir, Hakan Çetinkaya, Burak Çetin, Mehmet Emrah Küçükakça, Deniz Mehmet Irak, Ekrem Saltuk Baysal, Tuna Erol, Alpay Aksu, Fahri Yavuz Uras, Mehmet Seyfettin Alevcan, Ali Haydar Eser, Tamer Karslıoğlu, Adnan Yılmaz, Hatice Şenay Sarıgöz, Bahattin Şen, Mehmet Bahri Toper, Hüseyin Akın, Mehmet Koray Eryaşa, Tamer Çetin, Yankı Bağcıoğlu, Zeki Mesten, Alper Eylem Ersoy, Cem Ciran, Engin Turan, Ebru Nilhan Bozkurt, Erkan Demir, Esin Tolga Uçar, Fırat Güner Harman, Özcan Erdemir, Yiğit Ali Adlığ, Tamer Zorlubaş, Necmi Yıldırım, Ahmet Yasin Erdoğan, Murat Önder, Hakan Özergün, Cemhan Katar, Yücel Çipli, Merdan Metin, Mehmet Aygün ve Şafak Yürekli hakkında verilen beraat ve mahkumiyetlere ilişkin hükümleri oy birliğiyle onadı.
Ancak sanıklar İbrahim Sezer ve Zeki Mesten hakkında, "suç işleme amacıyla kurulmuş örgüte üye olma" suçundan verilen cezanın bozulmasına karar veren daire, sanıkların "suç örgütünü yönetmek" suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiğine hükmetti. Kararda, Sezer ve Mesten'in diğer örgüt üyelerini örgütün amaçları doğrultusunda sevk ve idare ettikleri, örgütün faaliyeti kapsamında yürütülen kişisel verilerin kaydedilmesi, özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğinin, kaydetmek suretiyle ihlali ve devletin güvenliğine, iç, dış siyasal yararlarına ilişkin bilgiler ile açıklanması yasaklanan bilgilerin gizlilik, iş bölümü ve hiyerarşik bir düzen, disiplin içerisinde temin edilmesini ve buna ilişkin belge ve bilgi akışını sağladıklarının tüm dosya kapsamından anlaşıldığı bildirildi.

Kararda, sanıklar İbrahim Sezer, Mehmet Emrah Küçükakça, Deniz Mehmet Irak, Mehmet Seyfettin Alevcan, Zeki Mesten, Yücel Çipli ve Merdan Metin hakkında devletin güvenliğine ilişkin belgelere karşı suçtan kurulan mahkumiyet hükümleri de eksik inceleme ve yetersiz gerekçe nedeniyle bozuldu.
Kararda, bu suçun oluşabilmesi için failin, gösterilen nitelikteki bilgileri temsil eden belge veya vesikaların üzerinde, yine maddede gösterilen kısmen veya tamamen yok etmek, tahrip etmek, sahtecilik yapmak, geçici de olsa tahsis oldukları yerden başka yerde kullanmak, hile ile almak veya çalmak şeklindeki seçimlik hareketleri gerçekleştirmiş olması gerektiği vurgulandı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesinin kararında, mahkumiyet hükmüne esas alınan belge veya vesikaların hangilerine yönelik, maddede sayılan hangi seçimlik hareketlerin ne şekilde gerçekleştirildiğinin, gerektiğinde ilgili kurumlardan da araştırılarak belirlendikten ve dosyaya dahil edildikten sonra sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesi gerektiğine işaret edildi.
Daire, sanıklardan Mehmet Emre Sezenler hakkında "suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak" suçundan kurulan beraat hükmünü de bozdu.
Sezenler'in suç örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olarak örgütün amaçları doğrultusunda temin ettiği belge ve bilgileri örgüt yöneticisi İbrahim Sezer ve örgüt üyesi Deniz Mehmet Irak'a ilettiğinin sabit olduğu belirtilen kararda, bu nedenle Sezenler'in "suç örgütüne üye olmak" suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği kaydedildi.
Kararda, sanıklar Mehmet Seyfettin Alevcan, Tamer Zorlubaş ve Yücel Çipli hakkında "suç örgütü üyesi olma" suçundan verilen mahkumiyet hükmü de bozuldu.
Daire, bu sanıklar hakkında "suç örgütünü yönetmek" suçundan dava açıldığı halde, ek savunma hakkı tanınmadan "suç örgütü üyesi olma" suçundan mahkumiyet kararı verilmesini Ceza Muhakemesi Kanunu'ndaki (CMK) suçun niteliğinin değişmesini düzenleyen 226. maddesine aykırı buldu.
Sanık Yekdane Ebru Ercüment hakkında, "özel hayatın gizliliğini ihlal" ve "kişisel verinin kaydedilmesi" suçlarından kurulan hükmün de bozulmasına karar veren Daire, sanığın temin edilen fotoğraf ve bilgileri İbrahim Sezer'e ulaştırmak olarak kabul edilen eyleminde bilgileri temin ya da kaydettiğine veya bu eylemlere katıldığına dair yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden değerlendirmede yanılgıya düşülerek bu suçlardan da ayrıca mahkumiyetine karar verilmesini bozma nedeni saydı.
Sanık Burak Çetin hakkında, "kişisel verileri verme veya ele geçirme" suçundan kurulan hüküm de yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle bozuldu.
Daire, Ahmet Yasin Erdoğan, Mehmet Aygün ve Şafak Yürekli hakkında "suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte yardım" suçundan verilen mahkumiyet hükmünü de bozdu. Bu sanıkların örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmadıklarının kabul edildiğini hatırlatan Daire, temin ettikleri açıklanması yasaklanmış bilgileri ulaştırdıkları kişilerin suç işlemek amacıyla kurulmuş örgütün yöneticisi veya üyesi olduklarını, bu kişilerin örgütsel hal ve sıfatlarını ne şekilde bildikleri tartışılıp açıklanmadan yetersiz gerekçeyle örgüte yardım suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesini bozma nedeni saydı.
İbrahim Sezer ve Zeki Mesten hakkında tayin olunan cezaların miktarı yönünden kazanılmış haklarının saklı tutulmasına da karar verildi.

Kaynak: AA