Tbmm Başkanı Çiçek, Kktc Meclisi Başkanı Siber İle Görüştü 

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Kıbrıs meselesinde Rum kesiminin açıklamalarının "kapuçino gibi" olduğunu belirterek, "Köpüğü bol altında bir şey yoktur. Köpük bol, köpürtmüşler, bakıyorsunuz, sonuçta yöntem aynı, oyalamadan ibarettir" dedi.


Çiçek, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel ve Siber ve beraberindeki heyet ile görüştü.

Türkiye'nin, KKTC ile ilişkilerini herkesin bildiğini, bilmeyenin kalmadığını belirten Çiçek, "Devletten devlete ilişki olmanın ötesinde, halktan halka ilişkidir ve sağlıklı olanı da budur" dedi.

Çiçek, KKTC'nın 30 yıllık "delikanlı bir cumhuriyet" olduğunu dile getirerek, "Kurumları, demokrasisi oturmuştur, işleyen bir mekanizması vardır. Türkiye kurulduğu günden beri KKTC'nin hak ve menfaatlerinin korunması noktasında, Türkiye'de iktidarda kim olursa olsun, milli politika takip etmektedir. Oradaki kardeşlerimizin hak ve menfaatlerimizin korunması, refahın artması ve kendi ayağı üzerinde duran bir toplum olarak adada varlığını sürdürmesi, bizim en temel tercihimizdir" diye konuştu.

Kıbrıs'ın BM'nin önündeki en uzun ihtilaflı mesele olduğunu belirten Çiçek, şöyle konuştu:

"BM kurulduğundan beri çözümü henüz tamamlanamamış en uzun ihtilafların başında Kıbrıs'ın ihtilafı gelir. İş niye bu kadar sürdü? Bunu insaf sahibi herkes biliyor. Biz Türk tarafı olarak her zaman çözümden yana olduk. Çözümden kaçan, çözümü erteleyen, ayak sürüyen geçmişte de dün de ve gelinen nokta itibariyle... Evet oturulmuş beraber yemekler yenilmiş ama bir bildiride bile anlaşılamamış. Belli ki Rum kesiminde hükümet değişiklikleri, cumhurbaşkanı değişimi olsa bile aslında yöntemler de sonuç da değişmiyor. Ayak sürüyorlar. Dış dünyada Rumların ayak sürümesine imkan verecek gelişmeler oldu. Maalesef AB, haksız olandan yana tavır koydu. Kendi problemini çözememiş bir Kıbrıs'ı, 'Kıbrıs'ın tamamını temsil ediyor' diye Rum kesimini tam üye olarak aldılar. Bu, Türkiye AB ilişkilerini de zehirleyen bir unsur. İkili konuştuğunuzda 'evet haklısınız biz hata yaptık deniyor' ama fatura gene Türk tarafına yöneltilmeye çalışılıyor. 'Siz adım atın, siz adım atın.' Peki Rumlar adım atsın, atıyor gibi gözüküyor, ayağını kaldırıyor ama gene aynı yere basıyor. Böylesine bir oyalamaca ve kandırmacayla şu kadar yıl geride kaldı. 50 yıllık bir ihtilaf."

-"Krizin sorumlusu AB'dir"

TBMM Başkanı Çiçek, hem KKTC'nin hem Türkiye'nin, adada kalıcı bir barışın tesisinden yana olduğunu vurgulayarak, şunları ifade etti:

"Barış yapmak için barış değil, kalıcı bir barışın tesis edilmesi lazım, değilse bugün merasimde imza atılır, 6 ay sonra bir sene sonra yeniden bu ihtilaf patlak verir. Onun için kalıcı bir barış. Kalıcı bir ise gerçeklerin kabulüne bağlıdır. O gerçekler... Orada bir Türk varlığı var, ayrı bir toplum var ve azınlık değil bu. Ayrı bir devlet var ve bunların siyasi eşitliği esastır. Bu ve benzeri bu parametreler üzerinde bir anlaşma olabilecekse olur. Olmayacaksa zorla evlilik de olmaz. Maalesef bugün AB'nin, dış dünyanın yapmaya çalıştığı... Biz iki insan arasında bile zorla evliliklere karşıyız, 'bu insan haklarına aykırı' diyoruz ama bütün bu geçmiş problemlere rağmen, 'zorla kuzeyle güney evlensin.' Bir tarih koyalım 'yok', takvim koyalım 'yok', çalışma başlatalım 'yok'. Şimdiki Rum kesimi başkanının geçmişteki bir kısım açıklamaları iyimser bir hava oluşur gibi oldu ama hala krizi bahane ediyor. Krizin sorumlusu KKTC, Türkler değil. Krizin sorumlusu kendinizsiniz, AB'dir. Çıkacaksanız da kendiniz çıkacaksınız. Kendilerinden kaynaklanan birtakım mazeretleri, işe ayak sürümek için bu müzakerelerin önüne getirdi, tıkıyor. Kalıcı bir barışı her zaman söylememize rağmen, ayak sürümeden öteye bir şey yok. Son zamanlarda açıklanan bir kısım laflar. Rum kesiminin açıklamalarını kapuçino gibi edin, köpüğü bol altında bir şey yoktur. Köpük bol, köpürtmüşler, bakıyorsunuz, sonuçta yöntem aynı, oyalamadan ibarettir."

TBMM Başkanı Çiçek, AB'nin haksızın yanında durmaması gerektiğini belirterek, AB'nin 26 Nisan 2004'te verdiği sözün arkasında durmasının önemine işaret etti. Çiçek, AB'nin verdiği sözde durmadığını, hala orta sahada top çevirdiğini kaydetti.

Kendi seçim bölgesinden çok daha fazla Kıbrıs'ın sorunlarını bildiğini ifade eden Çiçek, Kıbrıs'ın en önemli sorununun su olduğunu bildirdi. Çiçek, anlaşma olması durumunda bu suyun kuzeye de güneye de yeteceğini belirtti.

Yapılması gereken reformlar olduğunun altını çizen Çiçek, "Emin olun her gecikme size de bize de daha büyük maliyetlere sebebiyet veriyor. Dünya, başkaları krizdeyken tam da reform yapma zamanıdır" dedi.

-"30 yaşında bir Cumhuriyet"

KKTC Meclis Başkanı Siber de henüz 30 yaşında bir Cumhuriyet olduklarını, 90 yaşındaki Türkiye'nin deneyimlerinden, TBMM'nin çalışmalarından, tecrübelerden faydalanmanın kendileri için önemli olduğunu vurguladı.

Bu ziyaretin amacının, komitelerinin, buradaki komiteler ile ilişkilerini başlatmak olduğunu belirten Siber, "İç dinamiklerimizi, kurumsal yapımızı daha yüksek seviyelere çıkarmak, halkımızın yaşam kalitesini yükseltmek bizim en temel görevimizdir. Halkın yüzünü güldürecek, mutluluğunu artıracak yasaları geçirmek boynumuzun borcudur" diye konuştu.

Yarım asırlık bir sorunla boğuştuklarını kaydeden Siber, "Bizler her zaman barış elimizi uzalı tuttuk. Şu aşamada da barış konusunda aktifiz ve karşı tarafı bekliyoruz. İki tarafın bu konuda aktif davranması, kararlı olması gerekiyor ama AB'nin de üzerine düşeni yapmaması, Rum tarafının daha rahat davranmasına neden oluyor" dedi.

Siber, bu ambargolar altında olmalarının bir çok yönden ülkelerini etkilediğini kaydetti.

Siber, lobicilik faaliyetlerinde çok iyi olmadıklarını belirterek, "Uzun yıllar lobicilikte kendimizi anlatmakta geç kaldık. O yüzden daha etkin lobicilik yapmalıyız" dedi.

Uluslararası hukuk tarafından da kabul edilmiş olan taşınmaz mal komisyonu olduğunu anımsatan Siber, Rumların komisyona Türk tarafında kalan malları için müracaat ettiğini, takas, tazminat ve iade yönünde kararlar alındığını bildirdi. Siber, "Eğer takası devreye sokarsak hem iki bölgeliyi korumuş olacağız, kuzeydeki mülkiyetin Türkleşmesini hızlandırmış olacağız" diye konuştu.

Siber, taşınmaz mal komisyonun daha etkin kılınması gerektiğini vurguladı.

-" Artık bıkkınlık vermeye de başladı"

Tekrar konuşan Çiçek, Türkiye'nin AB ile müzakere yapan bir ülke konumunda, ancak müzakere yapacak başlık olmadığını söyledi.

Çiçek, "50 senedir AB ile bu ilişkileri götürmeye çalışıyoruz. Artık bıkkınlık vermeye de başladı.

Bu başlıkların bir kısmı Rumların tutumu sebebiyledir" dedi.

Taşınmaz mal komisyonunun KKTC ve Türk tarafının elde ettiği en önemli kazanım olduğunu belirten Çiçek, "Çünkü daha önce kendilerine ait olmayan mallardan dava açıyorlardı. O mallar Rumların değildi, vakıf mallarını 'malım elimden gitti, ben de mahrum oldum' diyerek dava açmaya çalıştı. Bu komisyonun işler halde olması gerekir" diye konuştu.

Türkiye'nin tecrübe etmediği, faydasını görmediği hiç bir konuyu KKTC'ye önermediğini söyleyen Çiçek, "Biz de geçmişte düşe kalka çok büyük hatalar yaptık. Reformlar konusunda, zamanında yapmadığımız sonra yaptığımız konular bize pahalıya mal oldu. 'Kıbrıslı kardeşlerimiz bizim ödediğimiz bedelleri ödemesin, bizim tecrübemizden istifade etsin ve daha güçlü bir toplum haline gelebilsin' istiyoruz" dedi.

Görüşmede, Türkiye-KKTC Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Ömer Faruk Öz ile TBMM Genel Sekreteri Dr. İrfan Neziroğlu da hazır bulundu.

Kaynak: AA