Fındığa Alternatif Ürün Arayışı

Fatsa Ziraat Odası Başkanı Mehmet Özgen, fındıkta yaşanan sorunların her geçen yıl biraz daha artması üzerine fındığa alternatif ürün olup olmadığı noktasında yeni bir arayış sürecine başladıklarını açıkladı.

Fındığa Alternatif Ürün Arayışı

Üreticiler, sivil toplum kuruluşları, manavlar ve kamuoyu olarak bu sorunu aşabilmek için bir çıkış yolu bulmaya çalıştıklarını belirten Özgen, “70-80 yıllık fındık dallarının, önümüzdeki 10 yılda daha da zayıflayacağı öngörülürken, bölgemiz ekonomisinde yüzde 70 pay sahibi olan fındık, her geçen yıl umutların daha da tükenmesine yol açıyor. Buna karşın alternatif bazı ürünler konusunda devletin uyguladığı teşvikler olsa da, pek işe yaradığı söylenemez” dedi.

“ÜRETİCİ HANGİ ÜRÜNE YÖNELİRSE YARDIMCI OLURUZ”
Fatsa Ziraat Odası Başkanı Mehmet Özgen, fındığın geleceğine ilişkin ciddi kaygıları olduğunu ifade ederek, “Arzu edildiği takdirde alternatif ürün konusunda çok çeşitli seçeneklere sahip olduğumuzu söylemek isterim. Bu ürünlere örnek olarak likapu, kivi gibi seçenekler var. Gelinen bu noktadan sonra üreticinin fındığa dayalı bir geçim düşünmemesi gerekir. Bu nedenle oda olarak alternatif ürün konusunda üreticiye destek veriyoruz. Belki ekonomik açıdan destek veremiyoruz ancak bünyemizde çalışan 16 ziraat mühendisimizle bilgiye dayalı teknik destek vermeye özen gösteriyoruz. Gücümüz oranında üreticilerimize birçok konuda yardımcı oluyoruz. Hangi ürüne yönelecekse, bilgilendirme görevimizi seve seve yaparız. Hatta bu konuda önemli projelerimiz de oldu” diye konuştu

“16 MÜHENDİSİMİZ KAPI-KAPI DOLAŞIYOR”
Alternatif ürünlerin fındığa göre ciddi bir uğraş gerektirdiğine dikkat çeken Özgen, ancak işin memnuniyet veren tarafının, bu ürünlerin pazarlamada hiçbir sorunla karşılaşmaması olduğunu söyledi.

Ordu Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin bile, özellikle likapaya sahip çıkabileceklerini belirten Özgen, “Bunun için bir kitap bastırdık. Üreticiyi bilgilendirmeyi amaçladık. 16 mühendisimiz her gün köylerde çalışıyor. Bugüne kadar 65 bahçede örnek budama yaptılar. Mühendislerimiz kapı kapı dolaşarak üreticiyi bilgilendirmeye çalışıyor. Ayrıca alternatif ürünlerin, yararlı olup olamayacağı noktasında geniş çapta araştırma ve çalışma yapıyoruz. Şu anda birçok üreticimiz, ceviz ve elma yetiştiriciliğinde örnek çalışmalar yürütüyor” şeklinde konuştu.

“SORUNUN TEK ÇÖZÜMÜ HÜKÜMETİN FINDIĞA SAHİP ÇIKMASIDIR”
8 milyon üreticinin tüccarın eline bırakılmasının yanlış olduğunu vurgulayan Özgen, “O zaman fındıkta pazar diye bir şey olmaz. Fiskobirlik döneminde fındık altın çağını yaşıyordu. Bugüne kadar hükümetin bir elinin Fiskobirlik’in üzerinde olması gerekirdi. İşte o zaman fındık, fındık olarak kalırdı. Bir zamanlar Fiskobirlik, neredeyse başlı başına bir Cumhuriyetti. İnsanlar fındığını satabilmek için 2 gün, 2 gece Fiskobirlik’in kapısında yatıyordu. Çünkü parasının garantide olduğunu biliyordu. Oysa Fatsa’da üreticinin fındığını alıp, hiçbir ödeme yapmadan memleketi terk eden birçok tüccar olduğunu biliyoruz. Kapanıncaya kadar fındığımı Fiskobirlik’e verdim. Kapandıktan sonra her üretici gibi tüccara vermeye başladım. 10 ton fındığı çerezlik gibi oturup yiyemeyeceğine göre, mecburen ürünümü manava sattım. Bu sorunun tek çözümü hükümetin fındığa sahip çıkmasıdır. 1905 yılından bu yana fındıktaki sıkıntının aşılamamış olması çok acıdır. Çok konuşulmuş ama konuşulduğu gibi kalmış. Güya ortada bir hesap var. Fındık 6 TL, desteklemeyle 8 TL ediyor. Bütün hesap bunun üzerine, böyle bir düşünce tarzı olamaz” ifadelerine yer verdi

Kaynak: İHA