Davutoğlu - Makey Ortak Basın Toplantısı

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Başörtülü milletvekillerimizin Meclis'e girişi vesilesiyle Meclis'teki oturumdaki olgunluktan, yüce Meclisimizin toplumun her kesimini, hiçbir inanç, düşünce farklılığı gözetmeden kuşatıcı niteliğinin bir kere daha ortaya konmasından duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum" dedi.


Davutoğlu, Conrad Otel'de Belarus Dışişleri Bakanı Vladimir Makey ile basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında yaptığı konuşmada, Belaruslu meslektaşını ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu söyledi.

Cumhuriyet Bayramı'nı tekrar kutlamak istediğini belirten Davutoğlu, Marmaray Projesi'nin herkeste büyük bir memnuniyet oluşturduğunu anlatarak, "Bugün Meclisimizde, Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin katılımcı bir yönünü ortaya koyan çok önemli bir gelişme yaşandı. Başörtülü milletvekillerimizin Meclis'e girişi vesilesiyle Meclis'teki oturumdaki olgunluktan, yüce Meclisimizin toplumun her kesimini, hiçbir inanç, düşünce farklılığı gözetmeden kuşatıcı niteliğinin bir kere daha ortaya konmasından duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Hayırlı olsun, diyorum" diye konuştu.

Cumhuriyetin bundan sonra bütün fertleriyle, demokrasi yolundaki kararlı yürüyüşüne devam edeceğini vurgulayan Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bütün dünyaya her türlü, toplumun her türlü kesimini, her bireyini, her düşüncesinin yer aldığı Meclis yapısıyla da özgürlükçü Meclis yapısıyla da önem teşkil edecektir. Bütün milletvekillerimizi tebrik ediyorum. Hayırlı olsun diyorum. İleri ki dönemlerde de özgürlük alanlarımızın daha da genişletilerek bu kararlılıkla yürüyüşümüze devam edeceğimizi, bir kez daha teyit etmek istiyorum."

- "Belarus Kültür Günleri'ni Türkiye'de ağırlayacağız"

Mart ayında Belarus'a yaptığı ziyarette önemli kararlar aldıklarını hatırlatan Davutoğlu, alınan kararları da birer birer gerçekleştirdiklerini belirtti.

Ziyarette alınan vizesiz geçişler kararının da önümüzdeki günlerde onaylanacağını bildiren Davutoğlu, 500 milyon dolar olan dış ticaret rakamını 1 milyar dolara çıkarmak için karar aldıklarını söyledi.

Türkiye'nin Belarus'ta bir milyar dolarlık yatırımla dış yatırımlar bağlamında ilk 5 ülkeden biri olacağını aktaran Davutoğlu, "İlişkilerimizin çok daha ileri bir seviyeye ulaşması konusunda ciddi bir kararlılığımız var. Gelecek sene, Belarus Kültür Günleri'ni Türkiye'de ağırlayacağız. Tarihi nitelikli ilişkilerimizde Minsk ziyaretim esnasında da tarihi Minsk Camii yapımı ve hemen orada bulunan medfun şehitlerimiz için bir dostluk nişanesinin abidesinin yapımı konusunda mutabık kalmıştık. Bu konularda Belaruslu dostlarımızın göstermiş olduğu anlayışa, kolaylığa teşekkür ediyorum. Bütün bu köklü ilişkiler, doğrudan sınır komşumuz olmasa bile manen ve ilişkilerimiz bağlamında hep Belaruslu dostlarımızla ileri düzeydedir. İleri ki günlerde de daha da ilerletme kararını bir kez daha ortaya koyacaktır" diye konuştu.

Ziyaretlerin önümüzdeki günlerde de devam edeceğini vurgulayan Davutoğlu, iki ülke iş adamlarının daha fazla iş yapması için iki bakanlık olarak ellerinden geleni yapacaklarını bildirdi.

Davutoğlu, Belarus Dışişleri Bakanı Vladimir Makey'in UNESCO'daki bir adaylıkla ilgili getirdiği destek mektubu için de teşekkürlerini sundu.

- Sorular

Bir gazetecinin sorusu üzerine Davutoğlu, son günlerde birçok alanda son derece hareketli diplomasi yaşandığını belirterek, bu bağlamda Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani ile bir araya geldiğini söyledi.

Bölgedeki gelişmelerin yakından takip edildiğini, Irak ile de son dönemde diplomatik hareketlilik yaşandığını kaydeden Davutoğlu, geçen hafta Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'nin Türkiye'yi ziyaret ettiğini hatırlattı.

Davutoğlu, Zebari ile görüşmesine ilişkin, ''Değerli dostum Sayın Zebari'yi Ankara'da misafir ettik, çok güzel görüşmeler yaptık ve önümüze bir yol haritası çıkardık, ilişkilerin süratle ivme kazanması yönünde Türkiye ve Irak'ta da çok güçlü irade var'' ifadelerini kullandı.

Neçirvan Barzani'yi de bugün ağırladıklarını ve çok çeşitli konularda verimli görüşmeler yapıldığını anlatan Davutoğlu, Habur Sınır Kapısı'nın kapasitesinin artırılması, iki ülke arasındaki bütün kapıların işbirliği çerçevesinde açılması gibi konuların da görüşüldüğünü dile getirdi.

Davutoğlu, iş birliğinin geliştirilmesi bağlamında Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ile de yakın temas içinde bulunmanın bir zaruret olduğunu aktardı.

Ortak enerji projelerinin de ele alındığına işaret eden Davutoğlu, Irak'ın bütünüyle Türkiye arasındaki enerji iş birliğinin daha da güçlenerek artması yönündeki kanaatlerin paylaşıldığını ifade etti.

Türkiye'nin, Irak'taki herkesi ayrım gözetmeksizin bir kardeş olarak bağrına bastığını vurgulayan Davutoğlu, ''Irak'taki bütün kesimlere sadece ve sadece dostluk hisleriyle bağlıyız. O anlamda bundan sonra da şimdiye kadar olduğu gibi Irak'taki bütün kesimlerle ilişkilerimizi derinleştirerek sürdüreceğiz. Sayın Hoşyar Zebari'nin gelişiyle ivme kazanan ikili ilişkilerimizdeki tempoyu pozitif yönde artırarak sürdüreceğiz'' diye konuştu.

Davutoğlu, en geç iki hafta içinde Bağdat'ı ziyaret edeceğini Başbakan Nuri El Maliki başta olmak üzere diğer yetkililerle bir araya geleceğini ifade etti.

İki ülke arasındaki karşılıklı ziyaretlerin süreceğine değinen Davutoğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in Irak'a iadeyi ziyarette bulunacağını, ayrıca Maliki'nin de planlar çerçevesinde Türkiye ziyaretinin söz konusu olduğunu bildirdi.

Irak'ın huzuru ve esenliği konusunda Türkiye'nin üzerine düşeni her zaman yerine getireceğine vurgu yapan Davutoğlu, ''İkili ilişkilerimizin bu bağlamda bölgeye ve dünyaya örnek teşkil edecek şekilde ilerlemesi için gereken her türlü adım atılacak. Bu konuda Türkiye'de güçlü irade var, Irak'ta da güçlü irade olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz'' dedi.

Davutoğlu, Barzani ile görüşmesinde Suriye konusunun da ele alındığını, oradaki gelişmelerin değerlendirildiğini belirtti.

Suriye'deki olumsuz gelişmelerden herkesin etkilendiğini kaydeden Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Barzani görüşmesinde de bu konuların derinlemesine ele alındığını ve istişarelerin süreceğini söyledi.

- Riyad Hicab ile görüşme

Davutoğlu, bugünkü temasları kapsamında eski Suriye Başbakanı Riyad Hicab ile görüşmesinde de öncelikli olarak Suriye'deki durumun değerlendirildiğini belirtti.

Hicab'ın 2012 Ağustos ayına kadar Başbakanlık görevini yürüttüğünü, rejimin baskıları sonucu ailesiyle birlikte Suriye'den ayrıldığını hatırlatan Davutoğlu, Hicab ile Cenevre konferansları konusunu da istişare ettiklerini söyledi.

Suriye rejiminin saldırılarında yararlandıktan sonra Türkiye'de tedavi gören Hicab'ın yeğeninin hayatını kaybettiğini anımsatan Davutoğlu, Hicab'a ve ailesine başsağlığı dileklerinde bulundu.

Davutoğlu, ''Hicab'ın kendisinin de ifade ettiği gibi son iki yıl içinde neredeyse her bir ailede bir, iki, daha çok şehit ve kayıp var. Bu acıların bir an önce dinmesi hepimizin dileği. Sayın Hicab ile bu konuda görüş alışverişinde bulunduk'' diye konuştu.

Suriye Ulusal Koalisyonu ile geçen hafta Ankara'da yaptıkları görüşme konusunda Hicab ile değerlendirmelerde bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, Hicab'ın tecrübeli ve olgun bir siyasetçi olduğunu anlattı.

- Yabancı basındaki haberler

Davutoğlu, son dönemlerde uluslararası basında bazen de Türkiye'deki ulusal basına da yansıyacak şekilde Türkiye hakkında hiçbir temele dayanmayan son derece mesnetsiz haberler yer aldığını dile getirdi.

Türkiye'nin Suriye'de aşırı gruplara zemin hazırladığı yönündeki haberlerin gerçekleri yansıtmadığını söyleyen Davutoğlu, ''Bir kez daha söylüyorum, defaatlerce söyledik. Biz Suriye'de rejimin artan baskıları ve zulmü karşısında haklı taleplerini dile getiren Suriye halkının yanındayız'' ifadesini kullandı.

Suriye'de mücadele veren Suriye Ulusal Koalisyonu ve bu koalisyonun olumlu unsurlarının yanında olduklarını belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:

''Bütün Suriyeli kardeşlerimizin yanındayız, destek verdik, veriyoruz. Bu Suriyelilerin haklı talepleri bağlamında ve mülteciler konusu ele alındığında, acı çeken bir halka destek vermek bağlamında, bizim ahlaki görevimizdir. Ancak Suriyeli olmayan ve Suriye'de Suriyelilerin haklı mücadelesine gölge düşürecek şekilde faaliyet gösteren aşırı grupların hiçbirine destek vermedik. Hiçbiriyle ilgili bu anlamda herhangi bir imkan sağlamamız söz konusu olmamıştır. Bunu defaatlerce izah ettik, defaatlerce söyledik. Ama bilinçli şekilde üretilen ve çoğu da anonim kaynaklar, kimliği ifade edilmeyen meşkuk kaynaklara dayandırılan haberler, Türkiye'nin tutumunu karalamaya yönelik art niyetli haberlerdir. Bu konuda, Türkiye'nin kesinlikle herhangi bir tolerans göstermesi, söz konusu değildir. Hem Suriye rejimine hem de Suriye'deki iç boşluktan istifade etmeye çalışan bu tür gruplara karşı tutumumuz, açık ve nettir.''

Kaynak: AA