Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili Sevde Bayazıt Kaçar, Genel Kurul Çalışmalarına Başörtülü Katılmasına İlişkin, 'Tedirgin Olmadım. Türkiye İçin Güzel Bir Ortam. Demokratik Şekilde Herkes Söyleyeceğini Söyledi' Dedi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, Suriye'deki bazı sınır kapılarının denetiminin PYD tarafından ele geçirilmesine ilişkin, "Suriye'nin kuzeyinde böyle bir hareketlilik, köprübaşı tutmaları, Türkiye Cumhuriyeti devletini ziyadesiyle ilgilendiriyor ve güvenliğimiz açısından tehlikelidir" dedi.


Öztürk, partisinin Kastamonu il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, Türk milletinin aleyhine herhangi bir hadise geliştiğinde adım atılması gerektiği zaman hükümetin bahanesinin olmaması için TBMM'ye getirilen tezkereye "evet" oyu verdiklerini söyledi.

Sevr Antlaşmasının, "Güneydoğu'da bir Kürt devleti, kuzeyde de Ermenistan devleti kurularak Anadolu'nun parçalanmaya kalkışıldığı bir antlaşma" olduğunu savunan Öztürk, "Daha sonra Büyük Ortadoğu Projesi ortaya çıktı. Ortaya çıktığı vakit orada da 4 coğrafyadan 4 parçayı almak suretiyle 'Birleşik Ortadoğu Kürt Devletini' kurmak istiyorlar. Tabi, burada çeşitli amaçları var. Kendi iradeleriyle kurdukları bir devletin sınırlarını istedikleri şekilde kullanabilirler. Sınırlarını da istedikleri şekilde kullanabilecekler. Orada mobil bir güç oluşturacaklar. Bir taşla iki kuş vuruyorlar. İsrail'i bu coğrafyada yalnızlıktan kurtarmış oluyorlar. Yani o devlet kurulduğu vakit, Araplar, artık sadece İsrail'le uğraşmayacaklar. Bir de Kürt devletiyle uğraşacaklar. Buna eklenmek suretiyle devam edecek bir sürü halkaları var" ifadesini kullandı.

Suriye'nin kuzeyindeki hareketliliğin Türkiye'deki ateşkesin başlamasından sonra ortaya çıktığını iddia eden Öztürk, şöyle devam etti:

"Türkiye, Kuzey Irak ve Suriye topraklarındaki sorunlarını halletti. Geriye bir İran kaldı. Ondan sonra da son adımı atacaklar. Suriye'nin kuzeyinde böyle bir hareketlilik, köprübaşı tutmaları Türkiye Cumhuriyeti devletini ziyadesiyle ilgilendiriyor ve güvenliğimiz açısından tehlikedir. Birlik ve beraberliğimizin temini açısından da sıkıntılar ortaya koymuştur. Hükümetin oynamak istediği vakit 'yerim dar' demesin diye getirdiği tezkereye 'evet' dedik. Yarın Türk milletinin aleyhine herhangi bir hadise geliştiği vakit adım atmamız gerektiğinde artık bahaneleri yok. 'Efendim izin vermediniz oraya gidemiyoruz' diye bir bahaneleri olmayacak. Şimdi bekliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devletini yönetenler ne zaman Türk milletinin dışarıdaki menfaatlerini, istikbalini ve istiklalini garanti altına alacak şekilde düşünceler ortaya koyarlar. Bizi dışarıdaki bu yalnızlıktan kurtarırlar diye bekliyoruz."

- Ahmet Kaya'ya ödül verilmesi

Öztürk, Ahmet Kaya'ya "Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü"nün verilmesine ilişkin de "İktidarın bölücülere verdiği tavizleri katmerlendiren son karar, Cumhurbaşkanlığı tarafından alınmıştır" şeklinde konuştu.

Milli iradeyi hiçe sayan bu kararı kınadıklarını belirten Öztürk, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sağlığında bölücülük yapmakla meşhur olan ve Türk milletine ihanetten başka marifeti bulunmayan ölmüş bir sanatçıya Türk kültür ve sanatına katkılarından dolayı ödül verilmesi kararlaştırılmıştır. Ödül verileceği ilan edilen sanatçı, Türkiye'yi terk ederek gittiği ülkeden, milletimize galiz küfürler savurmuş biridir. Cumhurbaşkanını, Türk milletini derinden yaralayan bu karardan ve iktidarın uygulamalarını destekleyen çabalarından vazgeçmeye davet ediyoruz. Aksi takdirde AK Parti iktidarının tarihi sorumluluk ve vebaline kendisi de ortak olacaktır."

Kaynak: AA