Uzmanlar Sonbahar ve Kışı Sağlıklı Geçirmek İçin Uyarıyor
Memorial Diyarbakır Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü Diyetisyeni Ceren Aktaş, "Yaz aylarının ve uzun bir tatil döneminin geride kaldığı şu günlerde, sonbaharı sağlıklı geçirebilmek ve kışa hazırlanmak için beslenme alışkanlıklarına dikkat edilmelidir" dedi.
Yazdan kalan kilolardan kurtulmak için şok diyetlerden uzak durmak ve soğuk havayı bahane ederek hareketsiz kalmamak konusunda uyarıda bulunan Aktaş, kışa sağlıklı bir şekilde hazırlanmak ve fazla kilolardan kurtulmanın bahar yorgunluğunun olumsuz etkilerinden koruduğunu ifade etti.
Uzun yaz tatilinde beslenme alışkanlıklarının değişmesiyle alınan kilolar, tatil sonrası şok diyetlerle verilmeye çalışıldığını belirten Aktaş, şunları kaydetti:
"Tatil sonrası kışa girerken yapılan en büyük yanlışlardan biri, kilo alan bireylerin öğün atlama veya tam gün aç kalma gibi yöntemlere başvurmasıdır. Bu tür yanlış uygulamalar metabolizmayı olumsuz etkiler. Vücut kıtlık sendromuna girerek aldığı her besini yağ olarak depolar. Bu nedenle kışa girerken yazın alınan kilolardan kurtulmak için öncelikle öğün atlamadan yaklaşık 2 saatlik aralıklarla beslenmek gerekir. Ana öğünlere ek olarak ara öğünler de beslenmeye dahil edilmelidir. Aç kalmak ve öğün atlamak bir sonraki öğünde daha fazla besini daha hızlı bir şekilde tüketmeye neden olur. Tatil dönüşü bir süreliğine tatlı tüketimi sınırlandırmalıdır. Ancak tatlı yeme isteği bastırılmadığı zamanlarda şerbetli tatlılar yerine daha hafif olan sütlü tatlılar tercih edilmelidir."
-Mevsim geçişlerinde su tüketimini ihmal etmeyin-
Mevsim geçişlerinde su tüketimini ihmal etmemenin önemine değinen Aktaş, sonbahar döneminde ve kışa girerken terleme nispeten azaldığı için direkt olarak bu durumdan sıvı alımı da nasibini almakta ve bu durum uzun vadede halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı gibi durumlara yol açtığını söyledi.
Kış aylarından ilkbahara geçişte sıvı kaybının artmasına paralel olarak, kayıpların karşılanamaması ile birlikte ortaya çıktığını kaydeden Aktaş şöyle konuştu:
"Her iki durumda da 'bahar yorgunluğu' şeklinde yorumlanan bu durumun vücuttaki sıvı dengesi ile yakından ilişkisi bulunmaktadır. Bu iki mevsimsel geçiş döneminde de günde 2 ile 2.5 litre su tüketilmesi gerekmektedir. Sofradan sebze ve meyveyi eksik etmeyin. Mevsimsel geçiş dönemlerinde hastalıklardan korunmak ve savunma mekanizmasını güçlendirmek için beslenmeye gerekli oranlarda vitamin içeriği bulunan bol miktarda sebze ve yeterli miktarlarda meyve eklenilmelidir. Ayrıca beslenmede kuru baklagiller, kepekli tahıllar gibi lifli besinlere de yer vermelidir. Lifli besinlerin tüketimi kabızlık sorununa da engel olacaktır."
-Yağmurlu havada da yürüyüş yapın-
Aktaş havaların soğumaya başlaması ile fiziksel aktivitenin azaldığını ve yağmurlu havalarda yağmurdan koruyucu önlemler alınarak uzun mesafeli yürüyüşler yapılmasının önemine değindi.
Aktaş, ne kadar çok hareket edilirse, o kadar çok kalori yakıldığını hatırlatarak şöyle dedi:
"Yaşamda ve günlük aktiviteler de yapılacak küçük değişiklikler her gün yakılan kalori miktarını da artıracaktır. Asansör yerine merdiven kullanmak, arabayı iş yerinden uzağa park edip geri kalan mesafeyi yürümek, arkadaşlar ile kahve içmek yerine mağazaları dolaşmak, köpeği gezdirmek, bahçe işleriyle uğraşmak ya da evi temizlemek fazladan kalori harcatan aktiviteler örnek olarak gösterilebilir. Bu tip değişikliklerle günlük ortalama en az 100 kalori yakılabilir."
