Ütülü Lazer Devri

Ütü lazer yöntemi, güzelliğine ve estetiğine önem veren kadınların ve erkeklerin vazgeçilmezi oldu.

Ütülü Lazer Devri
Diod lazer olarak bilinen ‘ütü lazer’ yöntemi hakkında bilgi veren medikal estetik uzmanı Dr. Anıl Hıdıroğlu ,”İstenmeyen tüylerden kurtulmak için artık acı çekmeye gerek yok. Uygulanan klasik lazerlerin aksine yeni bir sistem acı hissine Son veriyor. Sabit atışlar yerine deri üstünde ütü yapar gibi uygulanan bu sistemin adı ütüleme, yani diod lazer. Ütüleme sistemi uygulama esnasında ve Sonrasında deride yanık oluşturmuyor. Atışla yapılan klasik lazer sistemlerinde deride ciddi yanıklar oluşabiliyor. Güneşe mazur kalındığında lekeler oluşabiliyor. Ütüleme sisteminde bu tür riskler söz konusu değil. Yaz mevsiminde de rahatlıkla yapılabiliyor. Bu sistem ortalama 4-6 seansta Sonuç veriyor. Bayanların ve erkeklerin tercih etme nedeni de klasik lazerler kadar etkili olması ancak yanık, ağrı ve acının olmaması” dedi.

ÇAKMA MARKALI LAZERLERE DİKKAT Son dönemlerde düşük kaliteli cihazların üretildiğine ve bunun tehlikeli boyutlara ulaşacak Sonuçlara neden olabileceğini ifade eden Dr. Hıdıroğlu, “Kullanılan lazer cihazlarının orijinal olup olmadığı dikkat edilmesi gerekir. Dünyada lazer üretimi yapan yaklaşık 10 firma var. Ancak piyasada ismi duyulmamış yüzlerce lazer cihazı mevcut. Genelde Kore ve Çin'de çoğunlukla markasız cihazlar üretilmekte. Bu cihazlar sağlığa zararlı ve ciddi yanık oluşturabilmektedir. Lazer cihazının üstünde eğer marka yoksa o cihazdan uzak durulmalı. Büyük ihtimalle çakma bir cihazla karşı karşıyasınız demektir. Orjinal teknolojilerin ucuz kopyalarını yapan bu Uzak Doğu firmalarının cihazlarının maliyetleri 3 ila 9 bin dolar arasında değişmektedir. Bu firmaların FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) onayı yoktur. FDA’ları olmadığı gibi, patentli cihazların taklitleri olduğundan, üretim ve satışları da tamamen legal değildir, en azından ticari etiğin dışında kalır. Tabii girmeye teşebbüs ettikleri ülkelerde denetleyecek kurum varsa. Tüm dünyada, talebi yoğun, denetimi zayıf olan, kalite ve kalite belgesi aramayan pazarlara girerler. Maalesef Türkiye de bunlar arasında yer alıyor. Rekabet edebilmek için fiyatları düşük tutarlar, beklentileri küçüktür. Ama küçük derken milyonlarla ölçülen kardan bahsediyoruz” diye konuştu.

İnsan sağlığıyla ilgili her türlü ilaç ve cihazın FDA tarafından test edilerek onaylandığına dikkat çeken Hıdıroğlu, FDA’ya açıklık getirerek, “FDA, Amerikan Gıda ve İlaç Dairesinin kısaltılmış adıdır. Bu kurum, insan sağlığı ve beslenmesi ile ilgili her şeyi denetlemek, test etmek, ilacın-besinin- cihazın işe yaradığını ve emniyetli olduğunu onaylamak yetkisine sahiptir. FDA belgesi olmayan cihaz, kullanmamak gerekmektedir. Amerika gibi yüksek teknolojiye sahip ve her alanda üretim yapan bir ülkenin bu kurumu, dünyaca da ünlüdür. Verdiği belgeler, tüm dünyada cihazların güvenilirliğinin olmazsa olmaz delili kabul edilir” dedi.

Kaynak: İHA